Skip to content

Uzmanlar

[vc_row css=”.vc_custom_1586197115242{margin-top: 30px !important;}”][vc_column][vc_column_text]Dikey uzmanlıkta geliştirdikleri bilgilerini cömertçe paylaşan konuşmacılarımız, bilim-inovasyon-tıp-teknik-sanat ve çapraz birikimleriyle ihtisaslarını konuşturuyorlar.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]

Uzman Ara

En Geniş Konuşmacı Portföyü



Barış
Soydan

Gazeteci, Ekonomi Yazarı

Küresel ekonomi

Yerel ekonomi

Merkez Bankaları

Jeopolitik ve jeostratejik mega trendler

Biyografi

Barış Soydan, yerel ve küresel ekonomideki gelişmeleri öğrenmek isteyenlerin yakından takip ettiği uzun yıllardır ekonomi gazeteciliği yapan bir isim. Soydan, neden sonuç ilişkisi üzerine kurduğu, tarafız güncel ve uluslararası kabul görmüş analiz kurumların verileri üzerinde ekonomi yorumları yapıyor.

Soydan kolay anlaşılır üslubuyla küresel ve yerel ekonomideki gelişmeleri yorumlarken okura ve izleyene gelişmelerin perde arkasını vermekle kalmıyor “Aslında ne oldu?” sorusuna yanıt veriyor. Sıcak kulis bilgilerini aktarırken yaşanan gelişmelerin piyasalara nasıl yansıyacağını somut örneklerle açıklıyor. Hepimizin gelişmeleri takip ederken en çok merak ettiği “Bundan sonra ne olur?” sorusuna, neden sonuç ilişkisi kurarak yanıt veriyor.

Ekonomi İklimi

Soydan’ın konulara analitik yaklaşımı dinleyicileri bir ufuk turuna çıkarıyor. Bu turun sonunda yerel ve küresel ekonomi ikliminde esen rüzgarların yönünü, gelişmelerin nasıl ortaya çıktığını ve sonuçlarının ne olabileceğini güvenilir kaynakların verileriyle öğreniyorsunuz.

Mega Trendler

Jeopolitik ve jeostratejik mega trendler, Barış Soydan’ın üslubuyla anlaşılır hale geliyor. Yapay zeka teknolojilerindeki gelişmelerin ekonomiye etkisinden ABD, Çin ve Hindistan arasındaki ekonomik ilişkilerin ülke ekonomilerine ve sektörlere yansımaları ilgi çeken konuşma başlıkları arasında. Merkez Bankaları, alınan kararların sektörlere etkileri de Barış Soydan’dan talep edilen konular arasında yer alıyor.

Barış Soydan youtube kanalında hafta içi her akşam ekonomi ve piyasalarda son 24 saati yorumluyor. Videoları ekonominin nabzını tutmak, pozisyon almak isteyen çok geniş kitlelere ulaşıyor.  

 Para dergisinde yazı işleri müdürlüğü, Power ve Turkishtime dergilerinde genel yayın yönetmenliği yapan Soydan günlük gazete yazılarına da devam ediyor. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu olan Soydan evrensel gazetecilik ilkelerini savunmayı amaçlayan Medya Etiği Platformu’nun kurucuları arasında yer alıyor.

Konuşma Konuları

Bir Bakışta Küresel Ekonomi ve Yerel Ekonomiye Etkileri

Çok Kutuplu Dünyada Değişen Ekonomik Dengeler

Türkiye Ekonomisinde Gelişmelerin Tercümesi

Ekonomik Kararların Piyasalara Etkisi. Gelişmelerin Neden Sonuç İlişkisi

Jeopolitik ve Jeostratejik Mega Trendlerin Ekonomiye Etkisi

Güncel Mikro Trendler ve Ekonomiye Etkileri

Perde arkası – Kulis Bilgileri

 Yatırım Platformları ve Araçları Hakkında Merak Edilenler

Özhan
Atalay

Yönetim Danışmanı

Biyografi

Özhan Atalay, iş modelinde sorun olmadığı halde bir türlü kar edemeyen kuruluşları rakipleriyle başa baş seviyelere ulaştırmak, kar eden firmaların ise karlarını artırmak konusunda iddialı. Sürekli zarar ve yüksek maliyet gibi finansal sorun sarmalından çıkamayan şirketlerin kurtarıcı danışmanı. Aslında Türkiye’de eşine az rastlanan şekilde, dönemsel CEO, genel müdür.  Sorunların çözümüne pratik ve gerçekçi ışık tutuyor. Geçmişte Century 21 Türkiye genel müdürlüğünü yapan Atalay, firmalara satış kuralları, insan davranışları psikolojisi ve liderlik gibi niş alanlarda sunumlar gerçekleştiriyor, danışmanlık yapıyor. Yeni yayınlanan “Yöneticinin Başarısızlık Rehberi” adlı kitabında Atalay iş dünyasında başarıyı yakalamak isteyenlere mevcut rekabet koşulları altında nasıl fark yaratabileceklerini öğretiyor.

Birçok firmanın yeniden yapılandırılmasında rol oynayan Atalay, doğru bilgiye ulaşma, hataları tesbit etme, pratik çözümler getirme, aksiyonlar alarak uygulama ve sonuca ulaşma konusunda oldukça başarılı. İş dünyasında yapıcı çözümler arayan profesyonellere ufuk açıcı konuşmalar yapan Atalay; verimlilik arttırma, karlı büyüme, şirket kurtarma, maliyetleri düşürme, kurumsallaşma, yön değişikliği, zarardaki firmaları kara taşıma, organizasyon ve strateji değişiklikleri konularında aranan bir konuşmacı.

İş hayatına STFA İnşaat A.Ş.’de atılan Atalay, Swissotel İstanbul’un açılışını gerçekleştirmek üzere çalışan ekibe katıldı. Skor Yönetim Danışmanlığı firmasını kuran Atalay burada, IT/ERP sistemleri kurulması, verimlilik artışı çalışmaları, mali müşavirlik, uluslararası vergi planlaması konularında hizmetler verdi. İngiliz ortaklarıya birlikte Omicron Financials adlı Dünya çapındaki ERP Sistemini Skor Financials adında Türkiye’ye uyarlayıp satış ve desteğini gerçekleştiren Atalay dört yıl sonra firmasını devrederek tekrar profesyonel hayata atıldı.

Atalay, Teknoloji Holding’de icra kurulu üyesi CFO olarak, Schindler Asansör AŞ.’de Genel Müdür Yardımcısı, Premdor Masonite Kapı Sanayi AŞ ‘de Genel Müdür,  Muratlı Karton A.Ş.’de Genel Müdür Yardımcısı, Vega Services Inc’de Genel Müdür olarak görev yaptı. GittiBu online satış sisteminin kurucusu olan Özhan Atalay, bu girişimiyle uzun yıllara dayanan tecrübesini farklı bir platforma taşımış oldu.

Atalay, TTK ve SPK ya göre Bağımsız Profesyonel Yönetim Kurulu Üyeliği yapıyor.

Konuşma Konuları

  • Firmaları zarara uğratan olumsuzluklar nasıl önlenir?
  • Karlı firmalarda maliyet düşürme, karlılığı yükseltme, Pazar payı artışı, Karlı büyüme
  • Kurumsallaşma, standartlaşma
  • Verimlilik arttırma, maliyet azaltımı
  • Şirket kurtarma
  • Firma yönü değişikliği
  • Yeniden yapılanma
  • Kriz anlarında yöneticilik
  • Özel projeler Yönetimi
  • Zayıf satışların nedenlerinin bulunması, çözüm geliştirme

Videolar

Mert
Aydıner

İletişim Uzmanı, Sinergolog ve Yazar

Biyografi

Mert Aydıner, İstanbul Üniversitesi Moleküler Genetik bölümü mezunu; kararlarımızın ve davranışlarımızın altında yatan fizyolojik ve psikolojik nedenleri tanımlamak üzere çalışmalar gerçekleştiriyor. Doğruluğu tıp dünyası tarafından da kabul edilmiş çıktıları profesyonel iş dünyasına adapte eden Aydıner, ekonomik karşılığı olan iş süreçleri yazıyor ve eğitim programları tasarlıyor.

Satış ve pazarlama eğitimleri

Duyusal pazarlama ve duyusal satış konularında beynin karar verme mekanizmalarının işleyiş biçimine dair çalışmalar gerçekleştiren Mert Aydıner, aynı zamanda Academy Neuro kurucusu ve yönetici ortağıdır. Halihazırda Academy Neuro bünyesinde eğitim danışmanı olarak da hizmet veren Aydıner, uzun yıllar boyunca çalışmalarından elde ettiği verileri, uygulanabilir formatlara dönüştürerek satış ve pazarlama dünyası profesyonellerinin hizmetine sunuyor.

İnsanları çıplak gözle okumak üzere iletişim kanalları “beden dili, yüz ifadeleri, ses, söz ve tarz” üzerinden yayılan sinyallerin tanımlanmasını sağlayan Sinergoloji (Synergologie) tekniğini Türkiye’de uygulayan ilk kişi olan Mert Aydıner, farklı kültürlere özgü davranışların analizinden elde ettiği ortak çıktıları bir araya getirerek evrensel bir dil oluşturmayı amaçlıyor.

Bilim temelli yaklaşım

Çalışmalarında sinergoloji dışında nöroanatomi ve nöropsikolojiden de yararlanıyor. Otomatik düşünce ve davranış kalıplarımızı tanımlamak üzere ortaya koyduğu “Uyaran>Düşünce>Duygu>Davranış>Hafıza” modelini iki yönlü işleterek uyaranların tetikleyici etkisine maruz kalmadan, davranışlarımızı bilinçli olarak düzenleyebileceğimizi ve buna göre arzu edilen duygu ve düşünce durumuna geçiş yapılabileceğini kanıtlıyor.

Beden dili ve iletişim

Bu alandaki çalışmaları sonucunda elde ettiği verileri Nöro Satış – Müşteri Mıknatısı Olmanın Formülü ve Beden Dili (Maskeli Balo “Maskeleri Düşürme Zamanı”) kitaplarında okuyucularıyla paylaşan Aydıner, politikacılar, sporcular ve magazin dünyasının tanınmış isimlerinin davranış kodları ve iletişim üzerine de pek çok platformda ufuk açıcı yazılarını okuyucularla buluşturmaya devam ediyor.

Mert Aydıner, aynı zamanda yazdığı kitaplar, makaleler ve verdiği seminerlerle kitlelerin kendi duygularını doğru tanımlayarak içsel keşiflerini yapmalarına da aracı oluyor.

Konuşma Konuları

  • Kişisel imaj / Davranış kodları
  • Sunum teknikleri
  • Müzakere yönetimi
  • İkili ilişkilerde ve iş yaşamında duygusal zekanızı kullanmanın avantajları nelerdir?
  • Muhatabınızın sizin ve mevcut durum hakkındaki düşüncelerini beden dilini okuyarak nasıl anlarsınız?
  • İlk karşılaşma anında karşı tarafta olumlu bir izlenim yaratmak için duruş, bakış, mimik ve jestler nasıl kullanılmalıdır? Aktif ve etkin dinleme nasıl olmalıdır? Aynalama tekniği nedir ve nasıl kullanılır?
  • Beden dilini etkili kullanma, beden dilini doğru okuma, iş yaşamında beden dili, kadın ve erkek ilişkilerinde beden dilinin önemi

Deniz
Türkali

Oyuncu, Senarist, Yazar

Biyografi

Deniz Türkali Türk sinemasına emek vermiş tecrübeli bir oyuncu ve senarist. Oyunculuk, konuşma sanatı üzerine dersler konferanslar veren Türkali, DOT Tiyatro ve 2. Kat Tiyatro’da oyunlar sergiliyor. Hayatımın Yemekleri adlı kitabı yayına hazırlanan oyuncunun hayat öyküsünü ise Murat Çelikkan yazdı. Hazırlığı tamamlanmak üzere olan nehir sohbetleri yakın bir zamanda yayınlanacak.

Oyuncunun “Mine” ve “Minik Serçe” olmak üzere kaleme aldığı iki farklı senaryosu da bulunuyor. Türkali’nin hayatında sinemanın yeri çok özel. Yönetmen Atıf Yılmaz ile ikinci evliliğini gerçekleştiren Türkali için sanat ve edebiyatla yoğrulmuş bir ailede dünyaya geldi. Babası yazar Vedat Türkali, Deniz Türkali’nin kültürel ve siyasi çizgisinde çok önemli rol oynadı.

Sinemayla iç içe yaşayan oyuncunun hayatında Nişantaşı Kız Lisesi’nde okuduğu yıllar bir dönüm noktası kabul edilebilir. O yıllarda tiyatroyla tanışan oyuncu Şişli Koleji’nde eğitimi sürdürdükten sonra Konservatuar Tiyatro Bölümünü kazandı. Türkiye’de iki yıl okuduktan sonra eğitimine Londra’da devam etti. İtalyada Dario Fo, Franca Rame ile çalıştı. Müzik çalışmalarını yürütürken bir yandan da Milliyet Yayınları’nda yayın danışmanlığı yaptı. Yıllar 1980’i gösterdiğinde Türkali yeniden oyunculuğa döndü. Elbette müziği tamamen bırakmadı. Üstelik müziğe olan tutkusu Türkali’ye tek kişilik tiyatro oyunlarında başarıyı getirdi. Radyo programları hazırlayıp sundu, köşe yazarlığı yaptı, sinema ve televizyon filmlerinde oynadı, senaryo yazdı. “Kaktüs”  dergisinde, Milliyet gazetesinde, Hayat Dergisinde gazetecilik yaptı. Milliyet, Hürriyet, Radikal gazetelerinde çeşitli konularda yazdı. Kamelyalı Kadın müzikalinde Prudence Duvernoy’u canlandırdı. Sanatla uğraşırken bir yandan da iş hayatına atılan Türkali 5. Kat Restaurant ve Leyla Café’yi işletti.

Türkali, konservatuar eğitimini Londra’da tamamladı. Sosyal ve siyasi yazılar yazdı, etkinliklere katıldı. dergisinde ve “Kriter” dergisinde Avrupa Birliği ülkeleri sinema tanıtım yazıları yazdı. “Şehvet” adlı bir albümü bulunan oyuncu Galip Derviş, Hürrem Sultan, Gece Melek ve Bizim Çocuklar, Eylül Fırtınası, Dudaktan Kalbe gibi birçok sinema ve televizyon filminde rol aldı. Deniz Türkali yalnızca sinemayla ilgilenmedi, müzik de onun hayatında önemli bir yer tutuyor. İlk evliliğini İtalyan şarkıcı Ernesto Casalini ile yapan oyuncu ömrünün neredeyse yarısını ünlü sinema ustası Atıf Yılmaz ile geçirdi.

Konuşma Konuları

HERKES OYNAYABİLİR Mİ?

BEDEN DİLİMİZİ KULLANMAYI BİLİYOR MUYUZ?

Çocukken oynadığımız oyunları hatırlarsak oynamanın hiç de o kadar zor olmadığının ilk işaretlerini görürüz.

Oyun, hayatın her alanında  hayatımızın tam da göbeğinde var olan bir eylem. Her zaman sahneye çıkarak ya da kamera önünde oynanmak gerekmez. Bazen bilerek, bazen kendiliğinden “oynarken” buluruz kendimizi. Kendinize bir sorun kimseyle paylaşmanıza gerek yok, yalnız kendinize sorun; inanmadan ama inanırmış gibi yaparak söylediğiniz ne çok şey var değil mi? İş hayatında, sosyal hayatta, aile ilişkilerinde, arkadaşlıklarda… Hayatta ne  isle uğraşırsak uğraşalım oynamaya mecburuz. Başta uygarlık gereği… Güne çok kötü başladınız başınız ağrıyor, eşiniz ya da sevgilinizle tartıştınız, işe geldiniz bir çalışma arkadaşınız ya da yöneticiniz size “günaydın” dedi. İçinizden geçeni burada tekrarlamayalım ama  cevabınız eğreti bir gülümsemeyle de olsa “günaydın” olacaktır. Şimdi iyi oynamak var kötü oynamak var. Eğer o selamdan yöneticiniz sıkıntınızı anladıysa başınız dertte demektir. İki kez daha tekrarlandığı takdirde hakkınızdaki izlenim hiç de iyi olmayacaktır.

Beden dilinin önemi işte bu örnekte öne çıkar. Oynamak’la numara yapmak arasındaki fark yalnız tonlamayla değil vücut dilini nasıl kullandığınızla da ortaya çıkar. Yani hayattaki iyi oyunculukta önemli olan, karşınızdakine ya da karşınızdakilere oynadığınızı belli etmemek. Karşınızdaki ya da karşınızdakiler oynadığınızı anlamışlarsa büyük ölçüde çuvallamışsınız… Bir başka ifadeyle çok kötü oynadınız demektir. İkna etmek, sahiciliğe inandırmak zor iş. Hele içten içe söylediklerinize kendiniz bile inanmıyorsanız, hemen açık vermeniz işten bile değil. “Güzel soru”, “tam da bunu söyleyecektim” tarzı klişeler çok geçmişte kaldı. Seçilen cümleler, o cümlelerin tonlamaları çok önemli. Vücut dilini spor yaparak da doğru kullanamazsınız. Her duruşun her hareketin her mimiğin bir anlamı var. O zaman nasıl iyi oynayacağız?

BİR MOTİVASYON OLARAK AŞK’A VAKİT VAR MI?

Çok sevdiğim genç bir arkadaşıma “Eşinle flört ediyor musun?” diye sormuştum. Biraz da şaşırarak “Deniz hanım hiç vaktim olmuyor çok çalışıyorum” demişti. “Çok üzücü” diye düşünmüştüm. Ona  “sakın ha sakın, ne yap yap vakit ayır” diye sıkı sıkı tembih etmiştim. Çalışma hayatımız evdeki flörtü bile engelliyorsa, ya hayatı en keyifli kılan unsurlarından biri olan “flört etmeyi” bilmiyoruz ki bu hayatı nasıl yaşadığımıza dair birçok sorunu birlikte getirir, ya da gerek duymuyoruz ki bu belki daha da vahim bir durumla karşı karşıyayız demektir. Hayatını sadece işten ibaret sananlar iş hayatında asla uzun süreli başarılı olamazlar. Hayatı tek bir şey üzerine kurmak sadece o şeye konsantre olmak asla başarının sırrı değildir.

Yaşamayı bilmek bir tür sanattır. İş hayatını zevkli kılacak küçük hazları asla es geçmemek gerekir. İş hayatı asık suratla lanet ederek sürdürülemez. Her an ne yaparsanız yapın yaratıcılığınızı kullanmak zorundasınız. Ne kadar çok “Endorfin” salgılarsak o kadar enerjik oluruz. Aşk hali zaten mutluluğun zirve yaptığı bir durum. Bu, herkes için, her an ele geçirilebilecek bir bağış değil biliyorum. Ama bir de şuradan bakalım; aşk bir ruh hali; o zaman, birine aşık olmuyoruz. Önce aşık oluyoruz sonra biri giriyor devreye… Hiç kimse olmasa da denk düşmese de o aşk halidir asıl önemli olan. Sizi motive edecek “endofin”e zirve yaptıracak olan da budur. Yani başarının sırrı ufak tefek ayrıntılarda gizlidir. O ayrıntı dediğimiz şeyler bizi motive ederken çalışmalarımızda da verimi artırır.

ZAMANI KULLANMAK HAYATI KULLANMAK

Hayatımızı nasıl kullanıyoruz? Üstelik bir daha ele geçirmemize imkan olmayan bir zaman dilimiyle kısıtlı. Bu iki dinamik aynı zamanda birbirleriyle var olabiliyor. Ve ayrıca herkesin hayatı ve zamanı bir bakıma çok benzer, bir bakıma çok farklı. Hepimizin hayatı birbiriyle son derece ilişkili…

Hayatın ve zamanın kullanımını ele geçirmemiz zaten “bir zaman” alıyor. Bunu farketmemiz “hay allah zaman nasıl da çabuk geçiyor” demeğe başlamamız da gene epey bir zaman alıyor. Bir yandan kendi hayatımızı elden kaçırmamaya çalışırken ihtiyaç duyduğumuz diğer hayatlarla da ilişki içinde olduğumuzu unutmamamız gerekiyor. Ne işle uğraşırsak uğraşalım zamanı kullanmayı bilmiyorsak hayatımızı bir anda alt üst edebiliriz. Yalnız kendi hayatımızı da değil birlikte çalıştığımız, yaşadığımız diğer insanların hayatlarını da…

İş hayatında en önemli şeylerden biri bilgi paylaşımı, yönetimi. Bir o kadar da önemli olan zamanı paylaşmak ve yönetmek. İş hayatımızı, zamanın boşa harcanmasına asla göz yummadan nasıl yönetebiliriz? Zamanın boşa harcanmasını nasıl önleriz? Bunu nasıl mümkün kılabiliriz?

Unutmayalım “Money is time, time is money!”

İLETİŞİM BECERİLERİ

Yaşamımızda her dokunuş bir iletişimdir. Her ne yaparsanız yapın doğru İletişim kurmak size başarı, mutluluk, keyif, güçlü ve sağlıklı ilişkiler olarak dönecektir. Biraz özen, biraz sabır biraz pozitif düşünce ve güçlü bir dille başarır mıyız dersiniz?

Gülsen
Çeliker

Innov’Coat A.Ş Kurucu Ortak, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, CTO

Biyografi

Gülsen Çeliker, nanoteknoloji konusunda Türkiye’deki en yetkin ve en deneyimli isimlerden biri. Türkiye’de ilkleri teşkil eden çalışmaları nedeniyle uluslararası basında büyük ilgi görüyor, Avrupa’daki pek çok konferansa konuşmacı olarak katılıyor.

Kurucu ortağı olduğu firma Türkiye’de seramik, beyaz eşya, cam, alüminyum, halı sektörleri için projeler yapıyor. Pek çok yerli ve yabancı firma, Innov’coat’un geliştirdiği malzeme ve kaplamaları uygulayarak inovatif, çok fonksiyonlu ürünler sunuyor.

Nanoteknoloji hayatımızı nasıl etkiliyor?

Çeliker, projelerini nanoteknolojiyle ilgili çalışmalar yapan üniversitelerle birlikte yürüterek, üniversite-sanayi iş birliği konusunda da önemli bir örnek sergiliyor. Çeliker, üniversite, devlet ve özel sektör üçlüsünün “nanoteknoloji stratejisi” etrafında buluşması gerektiğine dikkat çekiyor. İleri teknolojinin gelecekte hayatımızı fazlasıyla değiştireceğini belirten Çeliker birkaç örnekle ufkumuzu açıyor: “Arabalarımızın malzemeleri ileri teknoloji olacak ve çarpmaya karşı dayanıklılık kazanacak. Ortam havasının temizliği kontrol altına alınacak. Giysilerimizi bir UV lambadan geçirdiğimizde temizlenecekler. Böylece temizlik için zararlı kimyasalları kullanmayacağız. Aslında işin özü şu; nanoteknoloji hayatımızı değiştirecek. Bugün görebildiklerimiz, duyduklarımız ve yaşadıklarımız yalnızca ilk çalışmalar. Dünyada çok sayıda Ar-Ge çalışması yapılıyor; ileri teknolojiye ciddi bütçeler ayrılıyor.” Çeliker gibi araştırmacılar bize geleceğin kapılarını aralıyorlar.

İnovatif  projeler

Çeliker ODTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü’nden mezun. Aynı bölümde yüksek lisans ve doktora çalışmaları yaptı. ODTÜ’de araştırma görevlisi olarak çalıştı. Akzo Nobel’de araştırma uzmanı olarak sanayideki ilk görevine başladı. DYO’ya geçti. Önce otomotiv ve sanayi boyalarında yöneticilik, ardından Yaşar BASF’da Genel Müdür Yardımcılığı yaptı, Ar-Ge ve Kalite ekibini kurdu.

Yaşar Boya ve Kimya Grubu Ar-Ge Koordinatörlük görevini üstlenen Çeliker, 2009’da Avrupa’nın üçüncü büyük boya firması Materis ile ortaklık yaparak nanoteknolojik kaplama ve malzemeler geliştirmek, üretmek ve satmak üzere kendi şirketini kurdu. Çeliker, halen, her biri kendi sektöründe öncü sanayi firmalarına projeler yapıyor, inovatif ürünler geliştiriyor.

Konuşma Konuları

  • Türkiye’de Nanoteknoloji
  • Gelecek Ne Getirecek?
  • Yeni Fonksiyonlar ve Yeni Pazarlar
  • Yeni Teknolojiler, İnovasyon ve Girişimcilik
  • Nanoteknoloji Uygulamaları – Sektörel Fırsatlar

Videolar

Soner
Çağaptay

Tarihçi, Araştırmacı, Yazar, Türk Amerika İlişkileri Uzmanı

Biyografi

Soner Çağaptay, Türkiye-ABD ilişkileri ve Türk iç politikası üzerine yaptığı araştırmalarıyla tanınıyor.

ABD’de Türk araştırmacı

Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü “Beyer Ailesi Kürsüsü”nde Kıdemli Uzman ve Türkiye Araştırmaları Programı’nın direktörü olan Türkiye-ABD ilişkileri, Türk iç politikası ve Türk milliyetçiliği konularında kapsamlı çalışmaları bulunan Çağaptay, akademik yayınlarda ve Wall Street Journal, Washington Post, New York Times, Foreign Affairs ve The Atlantic gibi uluslararası basın kuruluşlarında yayınlanan yorumlarıyla dikkat çekiyor. CNN, NPR, Amerika’nın Sesi ve BBC kanallarının programlarında düzenli olarak konuk edilmektedir.

Tarih, politika, milliyetçilik

Tarih eğitimi alan Dr. Çağaptay, doktora tezini Yale Üniversitesi’nde Türk milliyetçiliği üzerine yazdı. Dr. Çağaptay Yale, Princeton, Georgetown ve Smith üniversitelerinde Orta Doğu, Akdeniz ve Doğu Avrupa üzerine dersler verdi. Princeton Üniversitesi’nin Ortadoğu Çalışmaları Bölümü’nde Ahmet Ertegün Kürsüsü Profesörü olarak görev aldı.

Dr. Çağaptay birçok unvan, burs ve kürsü başkanlığına layık görüldü;  Smith‐Richardson, Mellon, Rice ve Leylan bursları ve Princeton’da Ertegün kürsüsü. ABD Dışişleri Bakanlığı Hariciye Enstitüsü’nün İleri Derece Türkiye Araştırmaları Enstitüsü’ne başkanlık yapan Çağaptay,  Amerikan Türk Cemiyeti tarafından Genç Cemiyet Lideri seçildi (2012).

Konuşma Konuları

  • Modern Türkiye’de İslam, Laiklik ve Milliyetçilik
  • Türkiye’nin Yükselişi: Yirmi Birinci Yüzyılın İlk Müslüman Gücü
  • Türkiye-ABD ilişkileri,
  • Türk iç politikası ve Türk milliyetçiliği

Saffet Emre
Tonguç

Tarihçi, Seyahat Yazarı, Profesyonel Rehber

Turizm

Butik Oteller

Büyük Oteller

Boğaz Turu

Gezilecek Yerler

İlginç Rotalar

Biyografi

Saffet Emre Tonguç tarihçi, gezgin, yazar. Türkiye’nin en ünlü rehberi. Duygularını, “Gitme tutkusu kişinin genetik kodlamasında var. Bu istek benim açımdan vizyonumu açan, ufkumu genişleten bir unsur oldu. Çoğu insan hayatı, çalışıp mal edinmek olarak görüyor. Oysa önemli olanın beyinsel anlamda bir zenginliğe ulaşabilmek olduğunu düşünüyorum” sözleriyle açıklıyor.

Bugüne kadar yüzden fazla ülkeye birçok kez giden Tonguç, Türkiye’nin dünyada görülmesi gereken ilk yerlerden biri olduğunu ancak tanıtımına yönelik önemli eksikliklerin bulunduğunu söylüyor. “A ile B arasındaki en kestirme yol Türkiye. Bu nedenle de inanılamayacak kadar çok sayıda uygarlık izlerini Türkiye’de bırakmış. En güvenilir rehber kitaplardan ‘Lonely Planet’ın Türkiye bölümünde; ‘Yunan kalıntılarını görmek istiyorsanız Yunanistan’a değil Türkiye’ye; Roma kalıntılarını görmek istiyorsanız İtalya’ya değil Türkiye’ye gidin’ diyor. Bu çok doğru bir tespit. Ancak bunun farkında değiliz ve değerini bilmiyoruz. 100’ün üzerinde ülkeye gittim, ancak hala en çok etkilendiğim yerlerden biri Anadolu” diyor.

Turizm Bölümü öğrencisiyken profesyonel rehberliğe adım attı. Amatör fotoğraf çalışmaları, ABD ve Avustralya başta olmak üzere, çeşitli uluslararası yayınlarda yer aldı. ABC Televizyonu’nun “Good Morning America” programında sunuculuk yaptı. Türkiye Turist Rehberleri Birliği tarafından  “Türkiye’nin En Çok Seyahat Eden Rehberi” seçildi, “Yılın Seyahat Yazarı” olarak ödüllendirildi.

Konuşma Konuları

  • Görülecek 101 Yer; Dünyada, Avrupa’da, Amerika’da, Türkiye’de…
  • Istanbul ve gece
  • Türkiye’nin zenginlikleri
  • Ayrıcalıklı rotalar

Videolar

Gülfem Saydan
Sanver, Dr.

Siyasal İletişim Uzmanı

Algı Yönetim

Seçim Kampanyaları

Siyaset Stratejisi

Aktif Yurttaş

Siyasi İletişim

Lider İletişimi

Biyografi

Gülfem Saydan Sanver, siyasi iletişim konusunda Türkiye’de parmakla gösterilecek bir danışman. Mesleki kariyerine pek çok başarı öyküsü sığdırmanın yanında siyasal iletişim ve seçim kampanyaları alanında gerçekleştirdiği çalışmalarla Dünyanın En Başarılı 100 Stratejisti ödülüne layık görülen Gülfem Saydan Sanver, aynı zamanda Uluslararası Siyasi Danışmanlar Derneği ve Avrupa Siyasi Danışmanlar Derneği üyesi.

Siyaset bilimi, algılama teorileri

Sanver, Marmara Üniversitesi Fransızca Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldu. Profesyonel çalışma hayatına 2000 yılında Citibank N.A’da Risk Yönetimi Bölümü’nde müdür yardımcısı olarak başladı.  Sorbonne Üniversitesi’nde “Siyasal İletişim” yüksek lisansı yapmak üzere Paris’e gitti. “Algılama Teorileri” üzerine çalışan Sanver, aynı üniversite doktorasını tamamladı. Doktora tezi kapsamında siyasal partilerin genel seçim kampanyalarında uyguladıkları seçim stratejilerini araştırdı. 22 Temmuz 2007 seçimleri özelinde üç partinin (AKP-CHP-MHP) karşılaştırmalı seçim kampanyası analizlerini içeren tezi, 27 Haziran 2012 tarihinde jürinin oy birliği ile yüksek onur ödülüne layık görüldü.

Gülfem Saydan Sanver, 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde CHP Sarıyer Belediye Başkan Adayı Şükrü Genç’in seçim kampanyasında siyasal iletişim direktörlüğü yaptı. Söz konusu seçimlerde CHP 1989 yılından beri ilk kez bu ilçede seçim kazandı. Sarıyer Belediye başkanı Şükrü Genç’e siyasal iletişim danışmanlığı yapan Sanver ile Sarıyer, oy tabanını yükselten ilçelerden biri olarak dikkat çekti.

Siyasal iletişim, yeni nesil iletişim

Sanver’in Türkiye’deki seçim kampanyaları ve siyasi partilerin karşılaştırmalı seçim stratejileri üzerine yaptığı çalışma, A.N.R.T Yayınevi tarafından Fransa’da basılarak bu konuda Avrupa’da basılan ilk kitap olma başarısını gösterdi. Sosyo-ekonomik ve kültürel sınıf farklılıklarının algılama üzerindeki etkileri hakkında yazdığı ikinci kitabı “La “Communauté Interprétative “(Yorumlayan Topluluklar), Editions Universitaires Européennes Yayınevi tarafından Fransa’da basıldı. Türkiye’de siyasi seçim kampanyalarının pazarlama alanına uygulamaları üzerine uluslararası konferans düzenleyerek farkındalık yaratmaya çalışan Sanver, yeni nesil iletişim anlayışı ve metotlarını temsil ediyor.

Sanver çalışmaları sayesinde anlamlı ödüllerin de sahibi. Polaris Ödülü – Uluslararası Kategori/ En iyi Sosyal Kampanya / Bronz Ödül, Compol Dergisi En Başarılı 100 Stratejisti, Pollie Ödülü – Uluslararası Kategori / En İyi Yazılı Materyal/ Gümüş Ödül

Konuşma Konuları

Mesaj nasıl geliştirilir ve hedef kitle nasıl belirlenir?

  • Algı yönetimi nedir?
  • Seçimler ve kampanyanın gücü
  • Kampanya stratejileri nasıl kurgulanır?
  • Siyasal iletişim nedir? Türkiye’de siyasal iletişim
  • Teknolojik gelişmeler demokrasinin gelişmesine katkıda bulunur mu?
  • Aktif yurttaşlık bilinci
  • Gençler ve siyaset
  • Kadınlar ve siyaset
  • Toplumsal cinsiyet ve kadın algısı
  • Başarılı lider kimdir?

Videolar



[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]