[vc_row css=”.vc_custom_1586197115242{margin-top: 30px !important;}”][vc_column][vc_column_text]Dikey uzmanlıkta geliştirdikleri bilgilerini cömertçe paylaşan konuşmacılarımız, bilim-inovasyon-tıp-teknik-sanat ve çapraz birikimleriyle ihtisaslarını konuşturuyorlar.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]
Wilco
Van Herpen
Aşçı, Gezgin, Gazeteci, Fotoğrafçı ve Sunucu

Biyografi
Wilco van Herpen modern bir seyyah, aşçı ve aynı zamanda usta bir fotoğrafçı. Çoğu zaman ondan “Kuzeyli Gezgin” “doyumsuz maceracı, “iflah olmaz lezzet düşkünü”, “kural tanımaz fotoğrafçı” gibi tanımlamalarla bahsediliyor.
Farklı kültüler, farklı hikayeler
Türkiye’ye uzun yıllar önce yerleşmiş bir Hollandalı, Wilco van Herpen. Tesadüfen geldiği bu ülkeye kanı kaynayınca bir daha ayrılamamış. 1999’dan bu yana Türkiye’de yaşayan ve burada çalışan van Herpen’in macera dolu bir hayat öyküsü bulunuyor. İşte bu nedenle farklı açılardan, farklı hikayeler dinlemek isteyenler için Wilco van Herpen aranan konuşmacılardan. Renkli hayat hikayeleri, seyahat maceraları, alışkanlıkları kırmanın yolları, klişesiz fotoğrafçılık anlayışı ve sıra dışı lezzet deneyimleri gibi yaşama dair birçok konu hakkında keyifli söyleşiler gerçekleştiren Wilco van Herpen, konuşmacı olarak katıldığı etkinliklerin yanı sıra televizyon programcılığına ve fotoğraf sergilerine devam ediyor.
Gezgin, fotoğrafçı, aşçı, televizyoncu…
Hollanda Bussum’da doğan Wilco baba mesleği olan aşçılık ile çocuk yaşlarda tanışıyor. 17 yıl bilfiil aşçılık ardından fotoğrafçılık eğitimi alarak, kulvar değiştiriyor. Türkiye’de fotoğraf sanatçısı olarak başladığı kariyeri kısa süre sonra TRT, TV8, TRT Avaz, İZ TV, NTV ve CNN Türk gibi kanallardan gelen tekliflerle yön değiştirdi. Uzun süre Coşkun Aral önderliğindeki “Haberci” ekibinde yapım ve kamera asistanlığı yaptıktan sonra, TRT2’de “Kaçış Planı” adlı programı hazırladı. TV8 “Wilco’nun Gözü”, IZ TV “Wilco’nun Karavanı”, NTV “Wilco’nun Seçimi”, TRT Avaz “Yabancı Değil” gibi programlarla Türk seyircisiyle arasında kurduğu samimi bağ öylesine görünür oldu ki, yaptığı belgesel ve gezi programlarıyla 2011 yılında “Modern Evliya Çelebi” ödülünü aldı.
Herpen belgeselci, aşçı, fotoğrafçı ve gazeteci olarak çalışmalarına devam ediyor; sergi ve slayt gösterileri yanı sıra seminerler veriyor.
Konuşma Konuları
Alışkanlıkları kırmanın dayanılmaz hafifliği
(Seyahat etmenin, kişinin konfor alanından çıkıp farklı kültürleri keşfetmenin, onların sosyo kültürel çevrelerine girip, gündelik alışkanlıklarını uygulamalarına şahit olmanın kişiler üzerindeki şaşırtıcı etkileri. Kişisel gelişim ve ikili ilişkilerde seyahat etmenin öngörülemeyen çarpıcı etkileri. Kendi fiziksel sınırlarından uzaklaştıkça, ruhsal sınırlarının sınırsızlığını keşfetmeleri.)
Sıra dışı lezzet deneyimleri: Farklı tatlar, lezzetler için ön yargılarınızı kıracak deneyimler
(Son zamanlarda çokça moda olan gurme turlarından farklı olarak, belirli, bilinen lezzet duraklarının, neredeyse ezberlenmiş monotonluğunu kırıp, gidilen coğrafyanın yerlisi gibi kabuk değiştirmek, ve turist kimliğinden çıkıp, sıradan insanın izinden, sokaklarda, küçük dükkanlarda, pazar yerlerinde lezzetin izini sürmek.)
Klişesiz fotoğrafçılık: Yaşamın ortasından çarpıcı & silik kareler
( En doğru ışığın, hava şartının, derinliğin, kadrajın, malzemenin, modelin peşine düşmek yerine, iç sesini dinleyip yola koyulmak isteyenlere; sıradanlığın ve sadeliğin içinde sizi bekleyen sıradışı fotoğrafları çekmek isteyen maceracılara özel yolculuklar.)
Zamanı durdurmanın kuralsız yolculuğu: Fotoğraf
( Profesyonel fotoğraf sanatçısı Wilco Van Herpen’in 80’lerden günümüze fotoğraf sanatı. Tanıştığı unutulmaz sanatçılar, çıktıkları onlarca fotoğraf gezisi… Gelişen teknolojiyle herkesin hayatına giren digital patlamanın neredeyse en çok etkilediği ve ilham verdiği sanat dalı olan fotoğrafın yolculuğu. Herkesin içinden çıkıveren fotoğraf merakının sebepleri ve sonuçları.
Memleketim: Doğmadığım ülke Türkiye
(Kuzeyli bir gezginin gözünden Türkiye. Burada yaşayan, aşık olan, çalışan, çocuk sahibi olan bir genç, bir aşık, bir baba, bir sanatçı, bir gezgin, bir fotoğrafçı, bir gazeteci, bir aşçı… En sevdikleri, nefret ettikleri, hoş görüldükleri, sevildikleri, suçlandıkları, dışlandıkları… 20 yıllık Türkiye macerasının bilinmeyenleri…)
Videolar
Mert
Aydıner
İletişim Uzmanı, Sinergolog ve Yazar

Biyografi
Mert Aydıner, İstanbul Üniversitesi Moleküler Genetik bölümü mezunu; kararlarımızın ve davranışlarımızın altında yatan fizyolojik ve psikolojik nedenleri tanımlamak üzere çalışmalar gerçekleştiriyor. Doğruluğu tıp dünyası tarafından da kabul edilmiş çıktıları profesyonel iş dünyasına adapte eden Aydıner, ekonomik karşılığı olan iş süreçleri yazıyor ve eğitim programları tasarlıyor.
Satış ve pazarlama eğitimleri
Duyusal pazarlama ve duyusal satış konularında beynin karar verme mekanizmalarının işleyiş biçimine dair çalışmalar gerçekleştiren Mert Aydıner, aynı zamanda Academy Neuro kurucusu ve yönetici ortağıdır. Halihazırda Academy Neuro bünyesinde eğitim danışmanı olarak da hizmet veren Aydıner, uzun yıllar boyunca çalışmalarından elde ettiği verileri, uygulanabilir formatlara dönüştürerek satış ve pazarlama dünyası profesyonellerinin hizmetine sunuyor.
İnsanları çıplak gözle okumak üzere iletişim kanalları “beden dili, yüz ifadeleri, ses, söz ve tarz” üzerinden yayılan sinyallerin tanımlanmasını sağlayan Sinergoloji (Synergologie) tekniğini Türkiye’de uygulayan ilk kişi olan Mert Aydıner, farklı kültürlere özgü davranışların analizinden elde ettiği ortak çıktıları bir araya getirerek evrensel bir dil oluşturmayı amaçlıyor.
Bilim temelli yaklaşım
Çalışmalarında sinergoloji dışında nöroanatomi ve nöropsikolojiden de yararlanıyor. Otomatik düşünce ve davranış kalıplarımızı tanımlamak üzere ortaya koyduğu “Uyaran>Düşünce>Duygu>Davranış>Hafıza” modelini iki yönlü işleterek uyaranların tetikleyici etkisine maruz kalmadan, davranışlarımızı bilinçli olarak düzenleyebileceğimizi ve buna göre arzu edilen duygu ve düşünce durumuna geçiş yapılabileceğini kanıtlıyor.
Beden dili ve iletişim
Bu alandaki çalışmaları sonucunda elde ettiği verileri Nöro Satış – Müşteri Mıknatısı Olmanın Formülü ve Beden Dili (Maskeli Balo “Maskeleri Düşürme Zamanı”) kitaplarında okuyucularıyla paylaşan Aydıner, politikacılar, sporcular ve magazin dünyasının tanınmış isimlerinin davranış kodları ve iletişim üzerine de pek çok platformda ufuk açıcı yazılarını okuyucularla buluşturmaya devam ediyor.
Mert Aydıner, aynı zamanda yazdığı kitaplar, makaleler ve verdiği seminerlerle kitlelerin kendi duygularını doğru tanımlayarak içsel keşiflerini yapmalarına da aracı oluyor.
Konuşma Konuları
- Kişisel imaj / Davranış kodları
- Sunum teknikleri
- Müzakere yönetimi
- İkili ilişkilerde ve iş yaşamında duygusal zekanızı kullanmanın avantajları nelerdir?
- Muhatabınızın sizin ve mevcut durum hakkındaki düşüncelerini beden dilini okuyarak nasıl anlarsınız?
- İlk karşılaşma anında karşı tarafta olumlu bir izlenim yaratmak için duruş, bakış, mimik ve jestler nasıl kullanılmalıdır? Aktif ve etkin dinleme nasıl olmalıdır? Aynalama tekniği nedir ve nasıl kullanılır?
- Beden dilini etkili kullanma, beden dilini doğru okuma, iş yaşamında beden dili, kadın ve erkek ilişkilerinde beden dilinin önemi
Halil Bader
Aslan
Akademisyen

Biyografi
Halil Bader Arslan, Ekonomi Bakanlığı ve çeşitli kamu kuruluşları ile özel sektörde üst düzey görevlerde bulundu. Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans Programı’nda Türkiye Ekonomisi dersleri verdi.
1999 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun olduktan sonra aynı fakültede akademisyen olarak kariyerine başladı. 2001 yılında yüksek lisans, 2004 yılında doktora derecelerini, 2006 yılında Yardımcı Doçent Doktor unvanını aldı.
Ekonomi danışmanı
2009 yılında Sanayi Bakanlığında, aynı yıl Dış Ticaret Müsteşarlığında Ekonomi Danışmanı oldu. 2012’de Ekonomi Bakanlığı’na Ekonomik Araştırmalar Genel Müdür Yardımcısı, 2014 yılında Genel Müdür olarak atandı. 2015-2018 yılları arasında Türkiye İhracatçılar Meclisi Genel Sekreteri olarak görev yaptı. 2019 yılında House of Advice’ı kurdu. Aynı yıl Kızılkaya Gümrük Müşavirliği’nde Kamu ilişkileri Direktörü oldu.
2019 sonundan bu yana Nasıl Bir Ekonomi Medya A.Ş. bünyesindeki yayınlarda yazar olarak yer alan Arslan, 2023 yılında Ekonomi Gazetesi Medya A.Ş.’ye CEO olarak atandı.
Konuşma Konuları
-
Küresel Gelişmeler
- Brexit’in (farklı senaryoları ile) Türkiye ekonomisine etkileri
- Brexit’in Türkiye’de herhangi bir sektöre olası etkileri
- TTİP (AB-ABD) Ticaret Anlaşması’nın Türkiye ekonomisine etkileri
- TTİP (AB-ABD) Ticaret Anlaşması’nın Türkiye’de herhangi bir sektöre etkileri
- TPP (ABD-Uzak Doğu) Ticaret Anlaşması’nın Türkiye ekonomisine etkileri
- TPP (ABD-Uzak Doğu) Ticaret Anlaşması’nın Türkiye herhangi bir sektöre etkileri
- Dünya ekonomisini etkileyecek herhangi bir küresel gelişmenin (petrol fiyatlarında azalış/artış, Euro/Dolar paritesinde azalış artış, herhangi bir bölgede yaşanan kriz vb.) Türkiye ekonomisine etkileri
- Gelecekte (2040’ta, 2050’de dünya ekonomisi nereye gidecek?)
Türkiye Ekonomisi
- Türkiye ekonomisi genel değerlendirme
- Türkiye ekonomisindeki herhangi bir gelişme ekonominin genelini nasıl etkiler?
- Türkiye ekonomisindeki bir gelişme herhangi bir sektörü nasıl etkiler?
- İstihdam piyasasında gelişmeler
- Türkiye’deki yabancıların (örneğin Suriyelilerin) istihdam piyasasına etkileri
- Sektörel gelişmeler hakkında değerlendirme (mobilya, beyaz eşya, demir-çelik, otomotiv gibi) (Bankacılık hariç)
- Türk lirası için Dolar endeksi gibi bir TL endeksi oluşturulabilir mi?
-
Dış Ticaret
- Net ihracatın büyümeye katkısı
- Fasılların (ürün gruplarının-sektörlerin) net ihracatının büyümeye etkisi
- TL ile ticaret nasıl seyrediyor, bunun Türkiye için önemi ne?
- Geleceğe yönelik genel ve sektörel ihracat projeksiyonları
- İhracat ve ithalatta kilogram fiyatlarının karşılaştırmalı gelişimi
- THY’nin açtığı yeni hatların ihracata etkisi
- Euro/Dolar ve diğer yabancı paralardaki değer değişimi Türkiye’de sektörlerin ihracatını/ithalatını nasıl etkiler
- Türkiye için sürdürülebilir cari açık ne olmalı?
Bihter
Ayyıldız
Lüks Marka Danışmanı

Biyografi
Bihter Ayyıldız, iletişim dalında farklı şapkaları olan bir reklamcı, gazeteci, danışman ve pazarlama uzmanı. Fransa’da aldığı sanat tarihi eğitiminin ardından, reklam sektöründen marka iletişimi tecrübelerini lüks markaların iletişimlerinde kullanmak üzere sektör değiştirdi. Moda ve lüks marka severlerin yakından takip ettiği Ayyıldız, önemli markaların yol arkadaşı. Profesyonel hayatına gazetecilikle başlayıp stratejik pazarlama danışmanlığı yapan Ayyıldız, son zamanlarda yoğun mesai harcadığı influence marketing ve uzantısı olan Love and Hate Marketing’le pazarlama iletişiminin sınırlarını zorluyor.
Bihter Ayyıldız, Saint Benoit Fransız Lisesi’ni bitirdikten sonra, Fransa’da Charles de Gaulle-Lille Üniversitesi’nde sanat tarihi eğitimi aldı. Fransa’da bulunduğu süre zarfında Paris’te Latin-Jockey Tour’da VIP incoming yönetimi ve Nice’de Cigale Orientale adlı firmada özel davet organizasyonlarına imza attı. Lüksün ve modanın anavatanı olan Fransa’da geçirdiği yıllar profesyonel hayatını şekillendirmesine de katkıda bulundu. Türkiye’ye döndüğünde MARKA Reklam Ajansı ile başlayan kariyerine Balizza ile devam etti. Ardından Tiffany & Co., Omega, Montegrappa, Jaquet Droz, Davidoff, Pequignet, Montblanc gibi dünyanın en değerli lüks ve mücevher markalarının pazarlama ve PR yönetimini üstlendi.
Aynı zamanda Vatan Gazetesi hafta sonu ekleri Bizim Kahve ve Vatan Pazar’ın yanı sıra Milliyet’te köşe yazarlığı yapan Bihter Ayyıldız,Tempo, XOXO ve Luxos gibi dergilere de yazılar yazdı.
2020 yılının başında kurduğu BA Projectz’in çatısı altında global ölçekli lüks markalara ve kültür sanat projelerine stratejik danışmanlık vermektedir. Güncel haber sitesi www.plumemag.com ‘un da kurucusu olan Bihter Ayyıldız’ın uzmanlık alanı Sürdürülebilir marka ve iletişim stratejileridir. Konuşmalarında da lüks kavramını ele alan, lüksün tarihteki yolculuğuna dikkat çeken Ayyıldız, stil sahibi olmanın püf noktalarını, trendlere dair bilgiler aktarıyor.
Konuşma Konuları
- Influencer Marketing
- Influencer İletişimi
- Love and Hate Marketing
Lüksün tanımı değişiyor peki ya kendisi?
Alışılagelen lüksün tanımı değişiyor. Deneyim ve duygusal etkileşim ise, en katı kurallara sahip köklü markaların kilit noktasına dönüşmüş durumda. Dijital iletişimde yenilikçi olup, mağaza içi deneyimde öncü adımlar atan markalar yerini koruyor. Lüks tüketicisi çok üstün kalite malzeme ve essiz tasarım kadar samimi bir içerik iletişimi de arıyor.
- Dijital çağda lüks perakendecilik
Günümüzde dijitalleşme her yere nüfuz etti. Moda dünyası da bundan nasibini aldı. Tüketim artık dijital kanallar aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Eğer bu kanallar aracılığıyla da müşteriye dokunmazsanız yok olup gidersiniz.
- Stil sahibi doğamayız ama olabiliriz
Audrey Hepburn ve Grace Kelly gibi bir ikonu kopyalayarak ya da stil danışmanlarıyla çalışıp başkasının hayal gücünün, zekasının ve zevkinin yansıması olan parçaları üzerinde taşıyarak stil sahibi olunur mu? Yoksa stil sahibi olmak kişinin genetik kodlarında mı vardır?
- Gardıropta “Top Ten”
Yıllar değişse de gardırobun değişmeyen ikonik parçaları neler olmalı? Hangi parçalarla zamansız bir şıklık yaşamanız mümkün.
- Sanat ve lüks: Markaların bitmeyen aşkı
Lüks markaların sanatçılarla olan iş birlikleri lüks tüketicisinin her zaman çok olumlu cevap verdiği bir formül. Fakat çok sık tekrarlandığı zaman, ticari algıya neden olup, müşteri gözünde sorgulanan bir alan olmaya da açık.
- Sadeleşme/100 ürünle yaşanır mı?
Sahip olduklarımızın bizi esir almasını daha çok dile getirdiğimiz dönemde, azalarak çoğalmak konusu üzerine düşünceler tartışmaya çok açık.
- İşte bunlar hep lüks…
Yüzyılı aşan hatta bazıları neredeyse 2 asra yaklaşan markaların da dünyanın dört bir yanındaki taleplere cevap vermek için üretim ağlarını geliştirmesi aynı ürüne gereğinden fazla kişinin sahip olabilme fırsatını doğurdu.
- Çağdaş Moda – Kavramsal Moda
Moda artık sadece tasarım ve kumaştan ibaret değil. Tüm bunların yerine çağdaş sanatta olduğu gibi fikir aldı.
- Marka olmak ya da olmamak
Marka olunmaz doğulur diyebiliriz. Bir markanın sadece ürünlerinin kalitesi ve popülaritesi o markanın değerini maalesef belirleyemiyor. Günü doğru değerlendiren ve geleceğe yatıran markalar dışındakilerin pek şansı olmayan bir dönemdeyiz.
- Doğru parçalara yatırım (Minimum parça maksimum şıklık)
Eskilerin bir sözü vardır: Nicelik değil, nitelik önemlidir. İngilizler de “Ucuz ürün alacak kadar zengin değilim”, derler. Bu sözler boşuna söylenmiş değil. Doğru ve sürdürülebilir bir gardırop kendinize yapacağınız en iyi yatırımlardan biri. Ve bunu çok az parçayla yapmak mümkün.
Videolar
Mete
Mordağ
Endüstriyel Ürün Tasarımcısı
İnovasyon
Sürdürülebilirlik
Teknoloji
Tasarım
Rasyonel Sanat
Fonksiyonel Ürünler

Biyografi
Mete Mordağ, yaratıcı sanatlara olan tutkusu ve pozitif bilimlere olan yatkınlığını birleştirerek endüstriyel tasarım dünyasına yönelmiş bir isim.
Mordağ, Edison Awards’ta ödül alan tek Türk ürünü, görme engelliler için tasarlanmış WeWalk’un (Akıllı Baston) tasarımcısı. Bu ödül bir tasarım ödülü değil, bir inovasyon teknoloji ödülü. ABD’de uzun zamandır Tesla, Apple gibi çok büyük markalara verilen ödül, Mordağ’ın da aralarında bulunduğu ekip sayesinde Türkiye’ye geldi.
Tasarım dünyasını değiştiren en önemli gelişmenin, dijital çağın mümkün kıldığı veri aktarımı teknolojileri ve mobil cihazlar olduğunu ifade eden Mordağ, ev eşyalarından su altı malzemelerine, endüstriyel ürünlerden mimari donanımlara çok farklı alanlarda estetik ve ergonomiyi birleştiren ürünler tasarlıyor.
Mordağ’a göre ikinci önemli gelişme ise ekolojik farkındalık. Yirminci yüzyılın son çeyreğinden itibaren tasarım süreçlerinin içerisine girmeye başlayan sürdürülebilirlik kavramı, günümüzde ürün geliştirme süreçlerinin “olmazsa olmaz”larının arasında yerini almış bulunuyor. Bu durum, toplumun bilinçlenmesinin ve ekolojik duyarlılığa sahip markaları tercih etmesinin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Endüstriyel tasarımın ise ürün geliştirme süreçlerindeki rolü gereği markaları bilinçlendirme konusunda oldukça önemli bir role sahip olduğunu ifade ediyor.
Mordağ, endüstriyel tasarımın inovasyon ve etkin mühendislik ile beslenmediği sürece rekabetçi ortamda etkin bir sonuca ulaşmakta yetersiz kalacağını ifade ediyor. “İnovasyon anlamında endüstriyel tasarım gelişimi, katma değeri ve sunduğu yenilikler ile toplumu ileri taşımayı hedeflemek zorundadır. Her proje, her parça beraberinde yüklü yatırımlar ve çevreye ek-ağırlıklar getirirken, tüm bunları anlamsız bir çeşitlilik sunmak uğruna yapmaya hakkımız artık kalmadı.”
Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü bitiren Mete Mordağ, Sydney New South Wales Üniversitesi’nde Endüstriyel Tasarım yüksek lisansını tamamladı. Tasarımlarıyla inovasyonu hayatımızın merkezinde kullanılabilir ürünlere dönüştüren Mordağ, tasarıma yaklaşımını söyle özetliyor: “Evren estetikteki büyük uzmanlığını kanıtlamıştır, çünkü yaradılışa olan mantıksal yaklaşımı kusursuzdur. Ortaya koyduğu “istisnasız güzelliğin” ardındaki her bir kıvrımın, bağlantının, ölçünün çok net sebepleri vardır. Müziğin, rengin, formun, her birinin doğruya ve güzele yönlendiren bir matematiği vardır. Tasarım kendi özgün alanında bu matematiği öğrenmek ve bunu icra etmekle yükümlüdür. Bu anlamda o, rasyonel sanat olarak tanımladığı bu yaklaşım üzerinden “istisnasız güzelliği” hedeflemektedir.”
Konuşma Konuları
- İnovasyon ve sürdürülebilirlik
- Ayrılmaz ikili: Teknoloji ve İnovasyon
- İnovasyon hayata nasıl entegre edilir?
- Tasarımda Trendler
- Form ve Fonksiyon
- Rasyonel Sanat
- Felsefe ve İlham
Videolar
[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]