Yakın bir zamana kadar, önemli bir gelişme gösteren Sivil Toplum Kuruluşları, özellikle farklı alanlarda çalışmalar yaparak ve projeler üreterek toplumsal hayata ve sosyal yapıya farklı bir açıdan bakmayı sağlamaktadır.
Ülkemizde yakın döneme kadar, gelişme gösteren Sivil Toplum Kuruluşları, faaliyet alanlarını bir hayli genişletmişlerdir. Yaşam alanı içinde, çok çeşitli olayların doğması ile meyedan gelen çevre, kadın, aile, gençlik, eğitim, kültür ve engelliler vb. Konularda çeşitli çözüm yolları ve projeler üreten Sivil Toplum Kuruluşlarını yerel yönetimlerden destek olarak ve gönüllülerle birlikte yaşama geçirmektedirler.
Gelişmiş batı ülkelerinde, daha güçlü bir etkiye sahip olan Sivil Toplum Kuruluşlarına özellikle halkk çok büyük ilgi göstermektedir. Bu eğitim ve kültür ile de ilişkili bir konudur. İskandinav Ülkeleri olan, İsveç, Fillandiya gibi ülkelerde gönüllü ve Sivil Toplum katılımı oldukça fazla ve yoğundur. Bu örneklere bakarak, ülkemizi karşılaştırdığımızda sayı çok düşüktür.
Oysa ülkemizde, 100. ‘e yakın Sivil Toplum Kuruluşu vardır. Bunlar, bir çok değişik yapıyı içine alan geniş bir alandır. Dernek ve vakıflar olarak sayı olarak önemli bir yer tutar. Bu yapılar, gönüllü katkıları ile faaliyetlerini yaparlar. Yanlız bizim ülkemizde gönüllü çalışmalara katılım oranı düşüktür. Biz de daha çok Üniversite gençliği arasında yaygınlık vardır, yetişkinler arasında bu oran çok düşüktür.
Toplulumuz sosyal açıdan çok farklı bir yapıda bulunmaktadır. İnsaların ihtiyaçları ve önecelikleri bu açıdan bakıldığı zaman çok farklıdır. Bu da Sivil Topluma ve gönüllü katılımı azaltmaktadır. Ülkemizde en çok gelişme gösteren Sivil Toplum Kuruluşlarına baktığımız zamanda, gördüğümüz eğitim, gençlik,ve çevre konuları ile ilgili alanlardır.
Gençlik ile ilgili Sivil Toplum Kuruluşları, olarak bakarsak daha çok Üniversite öğrencilerinin oluşturduğu gruplar, Avrupa Birliği faaliyetlerine yurt dışı değişimlerine bir ilgi göstermektedir. Ayrıca, gençlik kampı ve gezileri düzenleyen Sivil Toplum Kuruluşlarıda önemli bir potansiyeli oluşturmaktadır.
Eğitim alanında faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşları, toplumun her kesimden büyük destek göstermektedir. Özellikle okul yapımı, öğrencilere materyal desteği gibi konularda insanlar büyük bir hassasiyet göstermekte ve katılım sağlamaktadırlar.
Bütün projelerde, sponsor desteği de oldukça fazla bir yer tutar. Gelişme gösteren önemli bir Sivil Toplum Kuruluşu alanı ise çevre olmasına karşın toplumdan hak ettiği ilgiyi görememektedir. Çünkü çevre bir insanın yaşamını dolaylı olarak etkilemediği sürece algısı sürdükce de destek vermekten uzak duracaktır. Çevre konusunda, gelişim ise gençlerin duyarlı bakışı ile değişmeye başlamıştır.
Çevre sorunlarına bakışta önemli Sivil Toplum Kuruluşları vardır. Ama sorunların çözümünde yeterli olamamaktadır. Bu üç alana baktığımız zaman, üye profili genelde eğitim seviyesi yüksek insalardan, oluşmaktadır.
Bu açıdan bakarsakta, Sivil Toplum Kuruluşları, halktan uzak olmadan biraz daha topluma yakın faaliyetler yapması önemlidir. Gelişmenin bir göstergesi olan Sivil Toplum yaklaşımı, ülkemizde sosyal ve toplumsal gelişmenin yükselmesinde önemli bir kilometre taşı olmaya aday ve gelişen bir sektör olarak da istihdama katkı sağlayacaktır. Bu açıdan desteklenmesi gereken bir olgu olmak zorundadır.