Skip to content

Uzmanlar

[vc_row css=”.vc_custom_1586197115242{margin-top: 30px !important;}”][vc_column][vc_column_text]Dikey uzmanlıkta geliştirdikleri bilgilerini cömertçe paylaşan konuşmacılarımız, bilim-inovasyon-tıp-teknik-sanat ve çapraz birikimleriyle ihtisaslarını konuşturuyorlar.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]

Uzman Ara

En Geniş Konuşmacı Portföyü



Emma
Robson

Eğitmen, Danışman, Yazar

Medya ilişkileri eğitimi

Kriz iletişimi

İletişim stratejisi

Hikaye geliştirme

Danışmanlık

Koçluk

Biyografi

Ödüllü bir gazeteci olan Emma Robson, medya ve iletişim alanında 30 yılı aşkın uluslararası deneyime sahip.  

Reuters haber ajansında gazetecilik eğitimi alan Robson, Londra, Amsterdam ve New York’ta muhabir ve editör olarak çalıştı. Televizyon kariyerinde ise Londra’da BBC ve Reuters televizyonunun iş ve finans programlarının yanı sıra Hollanda devlet televizyonu ve özel kanallar için muhabir ve yapımcı olarak yaptığı çalışmalar örnek verilebilir. Emma Robson, Bloomberg News’un Hollanda bürosunu kuran isim.

Kurumlar için medya ve iletişim stratejisi oluşturma, kriz iletişimi eğitimleri, sunum becerileri eğitimleri, koçluk ve danışmanlığın yanı sıra Robson ayrıca 5 dilde röportaj ve raporlama yapabiliyor. Moderasyon, yazarlık, editörlük, görsel-işitsel prodüksiyon, medya ve sosyal medya için hikaye geliştirme diğer uzmanlık alanları. Yaratıcı ve analitik düşünme biçimi, çözüm odaklı bakış açısıyla Robson hizmet verdiği şirketlerde kendini adeta bir takım oyuncusu gibi konumluyor. Emma Robson, pazarlama ve halkla ilişkiler alanlarında da aktif çalışıyor.

Uluslararası şirketler ve kuruluşlarla çalışma konusunda uzun yıllara dayanan bir deneyime sahip olan Robson, bugüne kadar Akzo Nobel, Astra Zeneca, Eli Lilly, Johnson & Johnson (Janssen), Philips, Unilever ve Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı gibi kurumlara eğitim, koçluk ve danışmanlık hizmetleri verdi. Emma Robson’un ana dili İngilizce. Robson, Felemenkçe, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca dillerini de akıcı bir şekilde konuşabiliyor.

Sağlık, teknoloji ve sürdürülebilirlik konularıyla yakından ilgilenen Emma Robson, Cambridge Üniversitesi’nden Modern Diller alanında yüksek lisans ve lisans derecesine, Henley Business School’dan Profesyonel Koçluk Sertifikasına ve Cambridge TEFL İngilizce öğretmenliği sertifikasına sahip.

Medya İlişkileri Eğitimi

  • Medya ve iletişim stratejisi
  • Kriz iletişimi
  • Medya ve sosyal medya için hikaye geliştirme

Güler
Aras

Akademisyen, Finans ve Muhasebe Profesörü Finans, Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Merkezi (CFGS) Kurucu Direktörü

Biyografi

Prof. Dr. Güler Aras, akademik çalışmaları, yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirdiği konuşmalarla dikkat çeken bir akademisyen. Sürdürülebilirlik, finans, bankacılık, sermaye piyasası, kurumsal yatırımcılar, stratejik sektör çalışmaları, kurumsal sosyal sorumluluk ve kurumsal yönetim alanlarında uzmanlaşan Aras’ın, 11’ i uluslararası olmak üzere 20 kitabı, 200’den fazla makalesi bulunuyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Finans Ana Bilim Dalında öğretim üyesi ve “Finans, Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Araştırma ve Uygulama Merkezi” Direktörü görevini sürdüren Aras, 2013 yılına kadar İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü olarak çalışmıştır. DeMontfort Üniversitesi’nde (İngiltere) misafir öğretim üyeliği yapan Aras, uluslararası araştırma projeleri yürütüyor.

Aras’ın konuşma konularından biri, bugün pek çok kurumun sıklıkla kullandığı “sürdürülebilirlik” kavramı. Aras, bu popüler kavrama farklı bir bakış açısı getiriyor. İşletmelerin sürdürülebilir performansa ulaşma sürecini, sosyal sorumluluk bilinciyle faaliyetlerini gerçekleştirmelerinin önemini, bunun sürdürülebilir firma performansına katkısını dinleyicilerle paylaşıyor. Kısaca, her işletmenin temel hedefi olan “sürdürülebilir bir firma yaratabilmenin” ipuçlarını veriyor. Aras’ın ilgi gören konuşma başlıklarından birini de “Basel” oluşturuyor. Basel bankacılık düzenlemelerinin firmaların kredilendirme sürecinde ne tür değişiklikler getireceğini ve firmaların bu sürece ne şekilde hazırlanması gerektiğini anlattığı toplantılar, küçük ve orta ölçekli şirketlerden uluslararası kuruluşlara kadar farklı ölçekteki pek çok firmaya yol gösteriyor.

Kriz yönetimi, Aras’ın uzmanlık alanı. Krizlerde finansal yönetimi, firmaları başarısızlıktan kurtaran ve sürdürülebilir bir performansa ulaşmalarını sağlayan önemli unsurlardan biri olarak tanımlayan Aras bu alanla ilgili yaptığı konuşmalarında, firmaların kriz ortamında faaliyetlerini nasıl yöneteceklerini, finansal ve finansal olmayan önlemleri ve uygulamaları aktarıyor.

Aras, Georgetown University McDonough School Business Center for Financial Market and Policy’de misafir öğretim üyeliği görevini üstlendi. On tanesi uluslararası olmak üzere çok sayıda akademik derginin yayın kurulunda görev alıyor, uluslararası ve ulusal konferansların sürekli bilim kurulu üyeliğini gerçekleştiriyor. Uluslararası Finansal Yönetim Enstitüsü -IMA Turkish Chapter– kurucu üyeliği ve başkanlık görevini yürütmüş olan Aras, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarındaki çalışma komisyonu üyelikleri ile birlikte Türkiye Şeffaflık Derneği’nin de kurucu üyeliğini yürütüyor.

Konuşma Konuları

  • Sürdürülebilir İşletme Performansı
  • Kurumsal Sosyal Sorumluluk
  • Basel ve Risk Yönetimi
  • Kriz Yönetimi: Hazırlan, Tanımla, Analiz Et, Çözümle
  • Ekonomi

Deniz
Türkali

Oyuncu, Senarist, Yazar

Biyografi

Deniz Türkali Türk sinemasına emek vermiş tecrübeli bir oyuncu ve senarist. Oyunculuk, konuşma sanatı üzerine dersler konferanslar veren Türkali, DOT Tiyatro ve 2. Kat Tiyatro’da oyunlar sergiliyor. Hayatımın Yemekleri adlı kitabı yayına hazırlanan oyuncunun hayat öyküsünü ise Murat Çelikkan yazdı. Hazırlığı tamamlanmak üzere olan nehir sohbetleri yakın bir zamanda yayınlanacak.

Oyuncunun “Mine” ve “Minik Serçe” olmak üzere kaleme aldığı iki farklı senaryosu da bulunuyor. Türkali’nin hayatında sinemanın yeri çok özel. Yönetmen Atıf Yılmaz ile ikinci evliliğini gerçekleştiren Türkali için sanat ve edebiyatla yoğrulmuş bir ailede dünyaya geldi. Babası yazar Vedat Türkali, Deniz Türkali’nin kültürel ve siyasi çizgisinde çok önemli rol oynadı.

Sinemayla iç içe yaşayan oyuncunun hayatında Nişantaşı Kız Lisesi’nde okuduğu yıllar bir dönüm noktası kabul edilebilir. O yıllarda tiyatroyla tanışan oyuncu Şişli Koleji’nde eğitimi sürdürdükten sonra Konservatuar Tiyatro Bölümünü kazandı. Türkiye’de iki yıl okuduktan sonra eğitimine Londra’da devam etti. İtalyada Dario Fo, Franca Rame ile çalıştı. Müzik çalışmalarını yürütürken bir yandan da Milliyet Yayınları’nda yayın danışmanlığı yaptı. Yıllar 1980’i gösterdiğinde Türkali yeniden oyunculuğa döndü. Elbette müziği tamamen bırakmadı. Üstelik müziğe olan tutkusu Türkali’ye tek kişilik tiyatro oyunlarında başarıyı getirdi. Radyo programları hazırlayıp sundu, köşe yazarlığı yaptı, sinema ve televizyon filmlerinde oynadı, senaryo yazdı. “Kaktüs”  dergisinde, Milliyet gazetesinde, Hayat Dergisinde gazetecilik yaptı. Milliyet, Hürriyet, Radikal gazetelerinde çeşitli konularda yazdı. Kamelyalı Kadın müzikalinde Prudence Duvernoy’u canlandırdı. Sanatla uğraşırken bir yandan da iş hayatına atılan Türkali 5. Kat Restaurant ve Leyla Café’yi işletti.

Türkali, konservatuar eğitimini Londra’da tamamladı. Sosyal ve siyasi yazılar yazdı, etkinliklere katıldı. dergisinde ve “Kriter” dergisinde Avrupa Birliği ülkeleri sinema tanıtım yazıları yazdı. “Şehvet” adlı bir albümü bulunan oyuncu Galip Derviş, Hürrem Sultan, Gece Melek ve Bizim Çocuklar, Eylül Fırtınası, Dudaktan Kalbe gibi birçok sinema ve televizyon filminde rol aldı. Deniz Türkali yalnızca sinemayla ilgilenmedi, müzik de onun hayatında önemli bir yer tutuyor. İlk evliliğini İtalyan şarkıcı Ernesto Casalini ile yapan oyuncu ömrünün neredeyse yarısını ünlü sinema ustası Atıf Yılmaz ile geçirdi.

Konuşma Konuları

HERKES OYNAYABİLİR Mİ?

BEDEN DİLİMİZİ KULLANMAYI BİLİYOR MUYUZ?

Çocukken oynadığımız oyunları hatırlarsak oynamanın hiç de o kadar zor olmadığının ilk işaretlerini görürüz.

Oyun, hayatın her alanında  hayatımızın tam da göbeğinde var olan bir eylem. Her zaman sahneye çıkarak ya da kamera önünde oynanmak gerekmez. Bazen bilerek, bazen kendiliğinden “oynarken” buluruz kendimizi. Kendinize bir sorun kimseyle paylaşmanıza gerek yok, yalnız kendinize sorun; inanmadan ama inanırmış gibi yaparak söylediğiniz ne çok şey var değil mi? İş hayatında, sosyal hayatta, aile ilişkilerinde, arkadaşlıklarda… Hayatta ne  isle uğraşırsak uğraşalım oynamaya mecburuz. Başta uygarlık gereği… Güne çok kötü başladınız başınız ağrıyor, eşiniz ya da sevgilinizle tartıştınız, işe geldiniz bir çalışma arkadaşınız ya da yöneticiniz size “günaydın” dedi. İçinizden geçeni burada tekrarlamayalım ama  cevabınız eğreti bir gülümsemeyle de olsa “günaydın” olacaktır. Şimdi iyi oynamak var kötü oynamak var. Eğer o selamdan yöneticiniz sıkıntınızı anladıysa başınız dertte demektir. İki kez daha tekrarlandığı takdirde hakkınızdaki izlenim hiç de iyi olmayacaktır.

Beden dilinin önemi işte bu örnekte öne çıkar. Oynamak’la numara yapmak arasındaki fark yalnız tonlamayla değil vücut dilini nasıl kullandığınızla da ortaya çıkar. Yani hayattaki iyi oyunculukta önemli olan, karşınızdakine ya da karşınızdakilere oynadığınızı belli etmemek. Karşınızdaki ya da karşınızdakiler oynadığınızı anlamışlarsa büyük ölçüde çuvallamışsınız… Bir başka ifadeyle çok kötü oynadınız demektir. İkna etmek, sahiciliğe inandırmak zor iş. Hele içten içe söylediklerinize kendiniz bile inanmıyorsanız, hemen açık vermeniz işten bile değil. “Güzel soru”, “tam da bunu söyleyecektim” tarzı klişeler çok geçmişte kaldı. Seçilen cümleler, o cümlelerin tonlamaları çok önemli. Vücut dilini spor yaparak da doğru kullanamazsınız. Her duruşun her hareketin her mimiğin bir anlamı var. O zaman nasıl iyi oynayacağız?

BİR MOTİVASYON OLARAK AŞK’A VAKİT VAR MI?

Çok sevdiğim genç bir arkadaşıma “Eşinle flört ediyor musun?” diye sormuştum. Biraz da şaşırarak “Deniz hanım hiç vaktim olmuyor çok çalışıyorum” demişti. “Çok üzücü” diye düşünmüştüm. Ona  “sakın ha sakın, ne yap yap vakit ayır” diye sıkı sıkı tembih etmiştim. Çalışma hayatımız evdeki flörtü bile engelliyorsa, ya hayatı en keyifli kılan unsurlarından biri olan “flört etmeyi” bilmiyoruz ki bu hayatı nasıl yaşadığımıza dair birçok sorunu birlikte getirir, ya da gerek duymuyoruz ki bu belki daha da vahim bir durumla karşı karşıyayız demektir. Hayatını sadece işten ibaret sananlar iş hayatında asla uzun süreli başarılı olamazlar. Hayatı tek bir şey üzerine kurmak sadece o şeye konsantre olmak asla başarının sırrı değildir.

Yaşamayı bilmek bir tür sanattır. İş hayatını zevkli kılacak küçük hazları asla es geçmemek gerekir. İş hayatı asık suratla lanet ederek sürdürülemez. Her an ne yaparsanız yapın yaratıcılığınızı kullanmak zorundasınız. Ne kadar çok “Endorfin” salgılarsak o kadar enerjik oluruz. Aşk hali zaten mutluluğun zirve yaptığı bir durum. Bu, herkes için, her an ele geçirilebilecek bir bağış değil biliyorum. Ama bir de şuradan bakalım; aşk bir ruh hali; o zaman, birine aşık olmuyoruz. Önce aşık oluyoruz sonra biri giriyor devreye… Hiç kimse olmasa da denk düşmese de o aşk halidir asıl önemli olan. Sizi motive edecek “endofin”e zirve yaptıracak olan da budur. Yani başarının sırrı ufak tefek ayrıntılarda gizlidir. O ayrıntı dediğimiz şeyler bizi motive ederken çalışmalarımızda da verimi artırır.

ZAMANI KULLANMAK HAYATI KULLANMAK

Hayatımızı nasıl kullanıyoruz? Üstelik bir daha ele geçirmemize imkan olmayan bir zaman dilimiyle kısıtlı. Bu iki dinamik aynı zamanda birbirleriyle var olabiliyor. Ve ayrıca herkesin hayatı ve zamanı bir bakıma çok benzer, bir bakıma çok farklı. Hepimizin hayatı birbiriyle son derece ilişkili…

Hayatın ve zamanın kullanımını ele geçirmemiz zaten “bir zaman” alıyor. Bunu farketmemiz “hay allah zaman nasıl da çabuk geçiyor” demeğe başlamamız da gene epey bir zaman alıyor. Bir yandan kendi hayatımızı elden kaçırmamaya çalışırken ihtiyaç duyduğumuz diğer hayatlarla da ilişki içinde olduğumuzu unutmamamız gerekiyor. Ne işle uğraşırsak uğraşalım zamanı kullanmayı bilmiyorsak hayatımızı bir anda alt üst edebiliriz. Yalnız kendi hayatımızı da değil birlikte çalıştığımız, yaşadığımız diğer insanların hayatlarını da…

İş hayatında en önemli şeylerden biri bilgi paylaşımı, yönetimi. Bir o kadar da önemli olan zamanı paylaşmak ve yönetmek. İş hayatımızı, zamanın boşa harcanmasına asla göz yummadan nasıl yönetebiliriz? Zamanın boşa harcanmasını nasıl önleriz? Bunu nasıl mümkün kılabiliriz?

Unutmayalım “Money is time, time is money!”

İLETİŞİM BECERİLERİ

Yaşamımızda her dokunuş bir iletişimdir. Her ne yaparsanız yapın doğru İletişim kurmak size başarı, mutluluk, keyif, güçlü ve sağlıklı ilişkiler olarak dönecektir. Biraz özen, biraz sabır biraz pozitif düşünce ve güçlü bir dille başarır mıyız dersiniz?

Ercüment
Büyükşener

Dijital İletişim Danışmanı, Öğretim Görevlisi

Biyografi

Ercüment Büyükşener profesyonel kariyerini dijital iletişim üzerine inşa etmiş bir uzman. Büyükşener’in tabiriyle şirketler ve markalar için bu dünyanın kodlarını anlamak ve iş süreçlerine entegre etmek kaçınılmaz. En büyük zenginlik ise sahip olunan veri ve bu veriyi doğru okuyup doğru analiz ederek proaktif adımlar atabilmek. Büyükşener, kurumlar için dijital iletişim stratejisi kurgularken aynı zamanda kitlesel iletişimden birey iletişimine dijital bir yolculuk tasarlıyor.

Dijital iletişim stratejileri, yeni medyaya entegre olmak

Dijital yerlilerden de dijital göçmenlerden de olsak dijital vatandaş olmanın, dijital iletişimin, dijital düşünmenin, dijital ekosistem ve istatistiklerin inovasyona etkilerinin olmazsa olmazlarını paylaşan Büyükşener, medya okuryazarlığının yeni medyayla entegre olmasının önemine de dikkat çekiyor.

Bugün iş dünyasında fırsatların şekli de zemini de hızla değişiyor. Ercüment Büyükşener, yeni dünyanın bir parçası olmak ve yeni nesil bir marka yapısına kavuşmak için fiziksel tedbirler ve aksiyonlardan daha çok fikirlerin yenilendiği ve kabul gördüğü kurumsal bir ortak akıl yaratabilmek gerektiğini savunuyor. Büyükşener kurumlara büyük veriye değil, küçük iç görülere odaklanmaları, yapıcı değil, yıkıcı bir değişimi başlatmaları ve insanlara sadece ürün ve hizmet değil, ilham vermeleri gerektiğini anlatıyor.

Dijital Dönüşüm Danışmanlığı

Büyükşener, 2005 yılına kadar sektöründe öncü firmalara dijital iletişim alanında proje danışmanlığı yaptı. İnternet girişimciliğine 2006 yılında başlayan Büyükşener, SONY markasından bağımsız olarak oluşturduğu Kulüp VAIO Türkiye markasını, 2007 yılında SONY Avrupa’ya kabul ettirerek, projesiyle 21 ülkeye örnek gösterildi. Girişimcilik serüveninin yanı sıra Büyükşener, dijital iletişim alanında PR, reklam ajanslarına ve markalara Dijital İletişim, Dijital Dönüşüm, Dijital Verimlilik Danışmanlığı hizmeti veriyor.

Büyükşener’in bugüne kadar Dijital İletişim Danışmanı ya da Direktörü olarak görev aldığı pek çok proje uluslararası ödüllerle buluştu.

Ercüment Büyükşener 2011 – 2020 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi’nde Sosyal Medya ve Dijital İletişim konularında eğitim vermiştir. Şu an aktif olarak Boğaziçi Üniversitesi BÜYEM bünyesinde gerçekleştirilen IAB Dijital Pazarlama Sertifika Programında öğretim görevlisi olarak yer almaktadır. Danışmanlık kapsamında ise Dijital Pazarlama – Dijital Marka – NFT – Blockchain Projeleri gibi güncel konular bulunmaktadır. Ercüment Büyükşener, mobil ofis anlayışıyla, hizmet veren Hayal Akademisi şirketinin de kurucu ortağıdır.

Konuşma Konuları

DİJİTAL VATANDAŞ OLMAK VE DİJİTAL VATANDAŞLIK

* Dijital Vatandaşlığı Nasıl Boyutlandırmalıyız?

  • Dijital Erişim Boyutu
  • Dijital Ticaret Boyutu
  • Dijital İletişim Boyutu
  • Dijital Okur – Yazarlık Boyutu
  • Dijital Etik Boyutu
  • Dijital Kanun Boyutu
  • Dijital Hak & Sorumluluklar
  • Dijital Sağlık Boyutu
  • Dijital Güvenlik Boyutu

DİJİTAL İNOVASYON & DİJİTAL DÜŞÜNMEK

  • Dijital Ekosistem ve İstatistiklerin İnovasyona Etkileri
  • Dijital Dönüşüm, Veri, İnovasyon
  • Dijital Vatandaşlık / Dijital Yerliler ve Dijital Göçmenler
  • Dijital İş Kültürü ve Ayak İzlerimiz
  • Dijital İnovasyonun Dünyanın Üretim (Kültür) Süreçlerine Etkileri
  • Dijital İnovasyonun Dünyanın Dağıtım (Network) Süreçlerine Etkileri
  • Dijital İnovasyonun Dünyanın Yönetim (Veri) Süreçlerine Etkileri
  • Bugün ve Gelecekte Dijital Cihaz Ekosistemi
  • Toplum 5.0 İnşası ve Dijital Yıkım

DİJİTAL PAZARLAMA İLETİŞİMİ

  • Dijital İletişimin Evrimi Nasıl Gerçekleşti?
  • Dijital Vatandaşın Tanımlanması
  • Dijital Müşterinin Tanımlanması ve Takibi
  • Kitleden İletişimden Birey İletişimine Dijital Yolculuk
  • Dijital İletişim Stratejisi Nasıl Oluşturulmalı
  • Dijital İçerik Stratejisinin Kriterleri
  • Dijital İletişim Kanalları Stratejisinin Belirlenmesi
  • Online İtibar Yönetimi
  • Dijital İletişimin Yönetim Döngüsü

YENİ NESİL MARKA OLMAK!

Konuşmaya Ara Verin, Dinleyin

  • Karmaşadan Uzaklaşın, Sadeleşin
  • Markanıza Avukatlar Değil, Havariler Yaratın
  • Büyük Veriye Değil, Küçük İç Görülere Odaklanın
  • Yapıcı Değil, Yıkıcı Bir Değişimi Yönetin
  • İnsanlara Sadece Ürün ve Hizmet Değil, İlham Verin
  • Kurum Kültürünü Sabitleştirmeyin, Zenginleştirin
  • Sanayi Ekonomisinden Bilgi Ekonomisine Geçin
  • İyi Fikirlere Hemen Âşık Olmayın, Önce Onları Öldürün
  • Sosyal Bir Medya Değil Sosyal Bir Marka Yaratın

 

KURUMSAL DİJİTAL REHBERLİK KOALİSYONU & DİJİTAL PAZARLAMA CASE’LERİ

  • Bu Koalisyonu Kim Kurmalı?
  • Bu Koalisyonu Kim Yönetmeli?
  • Bu Koalisyonda Kimler, Nasıl Yer Almalı?
  • Bu İş Birliği Sürecinden Nasıl Bir Çıktı Elde Edilmeli?
  • Bir Dizi Nasıl İzletilir?
  • Bir Üniversite Nasıl Doldurulur?
  • Lokalleşme & Bireyselleşme
  • Müşteriyi Dinleme
  • Context – Content
  • Online Satış
  • Veri
  • Hikaye

Akan
Abdula

Marka Danışmanı, Dijital Stratejist

Tüketici İçgörüsü

Karar Verme

Davranış Ekonomisi

Tutum Davranış

Pazarlama Trendleri

Akıllı Alışveriş

Biyografi

Akan Abdula, kurumsal toplantıların aranılan konuşmacısı şöyle diyor: “Tutum değiştirmeye çalışmadan önce, davranışa odaklanmamız gerekir. Pazarlamanın öncelikli görevi davranışı değiştirmek olmalıdır çünkü tutum değiştirmek marka için gereksiz pahalı bir operasyondur. Tüketiciler çoğunlukla tutumlarını değiştirmeye çalışan markalara karşı savunma mekanizmaları geliştirirler. Bir stratejistin görevi büyük fikirler bulmaktan çok, davranış değiştiren pazarlama çözümlerini saptamak ve uygulamaktır.”

Pazarlama iletişimi ve çözümleri

Reklam-pazarlama çevresinde oluşan tüm disiplinler temsil ettikleri sektörlerden daha hızla farklılaşıyor. İletişim şemsiyesinin özellikle bu kısmı baş döndüren değişim ve dönüşüm içinde. Hiçbir ezberi takip etmeyen tüketici davranışlarını çözebilmek ve ondan özgün bir kostüm yaratmak, markaların temel başarı kriteri.

Akan Abdulla, akademik ve saha çalışmalarını pratik çözümlere uyarlayan bir iletişim dehası. Bilkent Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olan Abdula, 2001 – 2003 yılları arasında Geleceğin Doğu ve Merkezi Avrupa Liderleri “George Soros” burslusu olarak Case Western Reserve Üniversitesi Weatherhead School of Management’dan MBA derecesi aldı. 2005 – 2009 yılları arasında Millward Brown’da Araştırma Direktörü olarak çalışan Akan Abdula, Millward Brown’ın ardından profesyonel kariyerine Grey Worldwide reklam ajansında devam etti.

Değişen tüketici trendleri, tüketiciyi okumak

2009-2012 yılları arasında Grey İstanbul reklam ajansında Stratejik Planlamadan Sorumlu Başkan Yardımcılığı ve Grey Group Worldwide Global Strateji Konseyi Üyeliği görevlerini yürüten Abdula, 2012 yılında Grey’den ayrılarak FutureBright ve Davranış Enstitüsü’nü kurdu. Türkiye’nin en hızlı büyüyen şirketleri arasında yer alan bu iki kurumsal oluşum, 170’den fazla markaya danışmanlık hizmeti sunuyor. Otuzun üzerinde markaya şahsen danışmanlık hizmeti sunan Abdula, uzun yıllar Reklam Özdenetim Kurulu üyeliği görevinde bulundu. 2016 yılında ZMET Institute’u kuran Akan Abdula, Olson Zaltman & Associates’in dokuzuncu küresel ortağı oldu.

Abdula, gençleri sektöre çekecek akademik çalışmalarda da aktif. Bahçeşehir Üniversitesi’nde “How The Brain Decides”, Bilgi Üniversitesi’nde de “Tüketici Davranışları” başlıklarında dersler verdi. Abdula, pek çok dergiye yazılarıyla konuk oldu ve TV programlarında yer aldı.

Dünyaca ünlü Daily Telegraph gazetesi Abdula’nın sıra dışı ve başarılı çalışmalarını haber sayfalarına taşıdı. Abdula, aynı zamanda milyonlarca ziyaretçisi olan www.makturk.com kültür sitesinin kurucusu.

Akan Abdula, FutureBright ve Davranış Enstitüsü kurucusu. Enstitü, markaların beklenti ve ihtiyacına yönelik, tüketici davranışını değiştirecek pazarlama çözümleri üretiyor. Tüketici davranışları ve beyindeki satın alma dürtüleri üzerine yaptığı çalışmalar sayesinde Abdula, reklam ve pazarlama dünyasında sıra dışı bir yere sahip. Balkan dillerinin yanı sıra çok iyi derecede İngilizce ve Fransızca biliyor.

Konuşma Konuları

Karar Verme ve Verdirme Metodolojileri

  • İçgörü: İçgörü ve Teknolojiler,  Tüketici İçgörüsü,  Kendi sesiyle konuşan insanlar: İçgörü Okumak
  • Beyin nasıl karar verir? Özgür İrademiz mi?
  • Tanımlayamazsan, Durduramazsın
  • Basit Fikirlere İhtiyacımız var

Tutumlar ve Davranışlar

  • Davranışsal Ekonomi
  • Algoritmalar şirket kültürlerini nasıl etkileyecek?
  • Akıllı Alışveriş
  • Slow Marketing
  • Yeni Nesil ve Duygular

Akan Abdula ayrıca şu başlıklar altında ilgi çeken çalışmalar yapmaktadır:

  • Pazarlamada İleri Görüş (ATÖLYE ÇALIŞMASI)
  • Balkanlar ve Makedonya kültür, tarih, gezi, yemek vb

Videolar

Sercan
Çelebi

Oy ve Ötesi Kurucusu, Sivil Toplum Gönüllüsü

Biyografi

Sercan Çelebi, Oy ve Ötesi Derneği’nin kurucusu, adından sıkça söz ettiren bir sivil toplum gönüllüsü… Liderlik, takım çalışması, strateji gibi yönetim ve iş konularının yanı sıra sürdürülebilirlik, gönüllülük, sivil toplum ve örgütlenme ile koordinasyon gibi yönetişim başlıklarında konuşmalarıyla etkili oluyor. Konuşma konuları bu saydığımız konu başlıklarından daha zengin. Aralarında kitle iletişimi ve alt başlıkları olduğu gibi ekoloji ve ekolojik tarım hatta çiftçi olmak üzerine birebir deneyimlediği konular da bulunuyor.

Toplumsal farkındalık yaratmak

Çelebi unutamadığımız sloganlar ve beraberinde hayat tarzı bıraktı.  “Oy benim, saymak da benim hakkım” diyen Çelebi, on binlerce kişiyi harekete geçirmeyi başaran bir oluşumun öncüsü oldu. Bu deneyimi ona liderliği, hedef kitle iletişimini, motivasyonu yeniden tanımlama fırsatını verdi. Başarı kadar başarısızlığı tattığı anlar, soru işaretleri, karar vermenin dayanılmaz ağırlığı yönetim becerilerinde başarıyla yürümek adeta executive MBA programı diye tarif bulabilir. Çelebi’nin şu sözlerine kulak vermek gerek. “Toplumlar ve onları oluşturan bireyler olarak biz, öncelikle ve en fazla bilmediklerimizden korkarız. Hakim olan bu korku eyleme geçmeye engel olurken, eylemsizlik de doğru bilgiye ulaşmanın yollarını tıkadığında içinden çıkılması güç bir sarmalla karşı karşıya kalırız.”

Liderlik, strateji geliştirme

İş hayatında uluslararası birçok şirkette görev alan ve proje geliştiren Çelebi, Türkiye’nin mevcut siyasi hayatına bir vatandaş olarak önemli katkılar sundu. Kısa sürede örgütlenme, sivil toplum, liderlik, strateji gibi konuların aranan konuşmacılarından biri haline gelen Çelebi, binlerce gönüllünün sandık başında görev almasını sağladı. Yardımlaşmayı bireyler olarak üst düzeyde uygulamaya alsak da sivil toplum hareketlerinde, barışçıl aktivizmde tarihimiz yeni. Çelebi, dönemin genç yaşlı, kadın erkek fark etmez herkese dinlemeyi, bağırmadan konuşmayı, barış içinde mücadele etmeyi, tarafsız durabilmeyi, sakin kalmayı, bilimsel değerlerle konuşmanın mümkün olabildiğini gösterdi. Eğer bir kazanan olduysa, siyasi partilerin yarıştığı süreçte o ve ekip arkadaşları ipi göğüsledi diyebiliriz.

Türkiye’nin her alanda demokrasi penceresinden başarılı bir sınav vermesi için çalışan Çelebi, demokrasi süreçlerinin – başta vatandaşlar ve sivil toplum olmak üzere – tüm paydaşlar tarafından doğru anlaşılması gerektiğini savunuyor. Çelebi’ye göre bu süreçlerin doğru aktarılması ve paydaşların mümkün olan her noktada sürece katkı sağlamaları da büyük önem taşıyor. Bu nedenle Oy ve Ötesi hareketini başlatan Çelebi, 2014 ve 2015 yıllarında gerçekleştirilen beş seçimde aktif olarak görev aldı ve birbirinden başarılı bilinçlendirme kampanyaları yürüttü.

Çelebi’nin liderliği “ortak değerler altında ortak bilinçle hareket etme” olarak yorumluyor. Sahada edindiği ve çok az sayıda kişinin kazanabildiği deneyimi ve liderlik becerisini, motivasyon çalışması, ekip iletişimi olduğu kadar yığınlarla anlaşılır iletişim yetkinliklerine dönüştürebilme becerisiyle eğitimlerinde kullanıyor.

Alman Lisesi’nden mezun olan Çelebi, Yale Üniversitesi’ni bitirdi. Kariyeri boyunca tarımdan enerjiye birçok sektörde görev alan Çelebi, özellikle çok uluslu şirketler ve kamu ihtiyaçlarına yönelik kapasite geliştirme ve optimizasyon konularında stratejik çözümler geliştirdi.

İzmir’de domates/biber çiftçiliğinden enerji sektörüne, İstanbul’da sosyal medya ve büyük veri analizinden New York’da yönetim danışmanlığına farklı alan ve coğrafyalarda yöneticilik yapan Çelebi, McKinsey & Company ile uzun süre dünyanın çeşitli ülkelerinde farklı alanlarda büyük kapsamlı projeler yürüttü. Çelebi, İngilizce, Almanca ve İspanyolca biliyor ve dövüş sanatlarıyla uğraşıyor.

Konuşma Konuları

  • Liderlik

.        Liderlik nedir?

.        İnsanların hayatında değer yaratmak

  • Strateji
  • Ekip Çalışması

.        Ekip Oluşturmak

.        Ekip Koordinasyonu / Sistem Kurgusu

.        Ekip Motivasyonu

  • Sivil Toplum

.        Gönüllü Organizasyonu

.        Gönüllü Motivasyonu

.        Toplum İçin Değer Yaratmak

.        Sürdürülebilir Sivil Toplum Örgütü Olmak

.        Türkiye’de “grassroot” hareketlerin kimyası

    • Kitle İletişimi

    .        Etkili kitle iletişim stratejisi tasarımı

    .        Kitleleri amaç-odaklı pazarlama kampanyalarıyla harekete geçirmek

    • Ekolojik Girişimcilik / Tarım

    .        Ekolojik Girişimcilik

    .        Çiftçi Olmak Hakkında

    • Start-Up’lar

    .        Kendi işinizi kurmaya hazır mısınız?

    .        İyi bir fikirden iyi bir organizasyona giden süreç

    .        Start-Up’lar paranızdan başka neye ihtiyaç duyar?

Videolar

Başak
Özer

Teknoloji Yöneticisi, Girişimci, Melek Yatırımcı, Strateji Danışmanı

İnovasyon

Tasarım

Pazarlama

Teknoloji

Girişim

İnsansız Araç

Biyografi

Başak Özer, temel eğitimini Türkiye’de tamamladıktan sonra geleceği yurt dışında inovasyon merkezlerinde arayan maceracı profesyonel girişimcilerden. Özer’in arayışı, küresel anlamda bütün dünya için somut  başarılarla dolu. Başarıyı  kutu dışı bir yaklaşımla tariflerken girişimci ve yönetici olarak deneyimlerini birleştirdiğini görüyoruz;  “Egolardan arınmış takım ruhu – sağlıklı rekabet – merak – inovasyon tutkusu – yaratıcılığı alkışlamak – hata yapmaktan korkmamak – pazar ve çözüm odaklı olmak – agile ürün geliştirmek.”

Pazarlamadan teknolojiye farklı bir serüven

İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Başak Özer, Michigan Üniversitesi’nde MBA programını tamamladı. ABD’de sensor ve mikroişlemci alanında isim yapan Honeywell’de Küresel Ürün Yöneticisi olarak iş hayatına başladı.  Dünyanın ilk iki GPS-Big Data yazılım şirketlerinden biri olan Tele Atlas’ta Ürün ve Pazarlama Küresel Başkan Yardımcısı,  Dünyanın ilk zeki mobil reklam platformu Quattro Wireless’te Ürün ve Pazarlama Başkan Yardımcısı pozisyonlarında görev aldı. MIT’nin bir start-up’ı olan Superpedestrian’a yatırım yapan Özer, Nokia Sosyal ve Konum Tabanlı Uygulamalar Küresel Yöneticisi olarak çalısmaya başladı. Nokia Pulse’ın mimarlarından biri olarak Berlin merkezli şirkette, Boston – San Francisco ekiplerini yönetti.  Nokia’nın satışını takiben, kurucusu olduğu Boston merkezli danışmalık kurumu SpicaPartners’la mobil teknoloji tecrübesiyle inovasyon ve  ürün stratejisi konularında danışmanlık hizmeti vermeye başladı.

Yurt dışında başarılı kariyer

ABD-Boston’da yerleşik olan Özer, halen dünyanın en önemli insansız araç üretimi yapan şirketi Motional’de Başkan Yardımcısı olarak çalışıyor. Motional, Hyundai Motor Group’un otomobil parçaları tedarikçisi Aptiv ile otonom araçlar yapmak için kurduğu ortak girişim, her iki şirkette küresel otonom sürüş ekosistemindeki konumlarını güçlendirmek için 2’şer milyar dolar yatırımla Motional’ı kurdu. Şirket dünyanın ilk ticari robotaksisi veya Seviye 4 otonom sürüşü başlatmak üzere çalışmalar yapıyor.

Melek yatırımcı ve girişimci kimliği

Özer, “start-up” dünyasının ikinci kalbi sayılan coğrafyada gerek girişimci gerekse  melek yatırımcı olarak da aktif rol alıyor.  Bir dönem, Türkiye’nin en büyük telekom ağı Turkcell’e  IOT (internet of things) şemsiyesi altında sağlık (connected health), evde yaşam (connected home), ve eğitim (connected education) danışmanlıkları verdi.

Özer, danışmanlık çalışmalarına dünyanın en yaratıcı ve heyecanlı projelerinden birinde üst düzey yönetici olmak üzere ara verdi; insansız araç teknolojisini geliştiren girişim takımında, Güney Kore’den yatırım alarak Google’ın en büyük rakibi olarak geleceğe koşuyor. Boston – SanFrancisco ve Güney Kore’de yerleşik ekipleri yönetiyor.

Konuşma Konuları

  • Çözüm odaklı kullanılabilir inovasyon
  • Seri Girişimci olarak başarıyı yakalamak
  • Dünya nereye koşuyor; Teknolojide yeni trendler

Eralp
Caner

Terapist ve Değişim Yöneticisi

Biyografi

Eralp Caner, 17 yıl boyunca pek çok kuruma strateji ve iletişim alanında profesyonel hizmet verdi. 2010 yılında entelektüel kazanımlarını ve tecrübesini insanlığa yardım etmekte kullanmaya karar vererek kurumsal hayatına son verdi. Bu vizyon doğrultusunda araştırmalara ve eğitimlere başlayan Eralp Caner, halihazırda PSYCH-K®  (basic, pro, advanced, per-k ve health & wellness) uygulayıcısı ve eğitimcisi, 3. seviye diplomalı Domancic Bioenerji Terapisti, lisanslı Reconnective Healing ve Reconnection Uygulayıcısı, Osho Konstelasyon Terapisti, Gestalt ve Somatik Deneyimleme Terapisti ve lisanslı Bioelektrografi, Zyto ve Accugraph Operatörü olarak çalışmalarını sürdürüyor.

“Çoğu zaman gerçek potansiyelimizi bilinçaltı düzeyinde engelleyen, kendi gerçek sınırlarımızı keşfetmemizi imkansız kılan, farkında olmadığımız inanç kalıplarıyla yaşıyoruz. İnançlar gerçeğin önündeki filtremizdir. Biz nasılsak, tecrübelerimiz ne ise dünyayı öyle görüyoruz.”

Zihinsel değişim nasıl yönetilir?

Eralp Caner, bireysel ve kurumsal alanlarda potansiyeli gerçekleştirmeye yardımcı olacak zihinsel değişimi yönetiyor. Enerji tıbbı ve bilinçaltı travma terapileri alanlarında çalışan Eralp Caner, kurucusu olduğu PRS (prsprocess.com) çatısı altında kurumlara “kurumsal destek”, Healing Hall (healinghall.com) çatısı altında bireysel destek sağlıyor. Caner, aynı zamanda Kansersiz Yaşam Derneği Genel Sekreteri.

Konuşma Konuları

Yeni bir BEN

“Ne yapsam, ne kadar çabalasam da istediğim gibi olmuyor.”

“Verdiğim kararlar genelde yanlış çıkıyor.”

“Başkaları yüzünden (patronum, iş arkadaşlarım, eşim, vs.) hep sorun yaşıyorum.”

“Yeni veya riskli şeyler denemeye cesaretim yok.”

“Başkalarından yardım isterken zorlanırım.”

“Kendim gibi davranmıyorum.”

“Benim fikirlerime gereken değer verilmiyor.”

“Yaptıklarım hak ettiği değeri görmüyor. ”

“Bir türlü iyileşemiyorum.”

“Hayatımı değiştiremiyorum.”

diyorsanız HAKLISINIZ!

Bu ve bunun gibi düşüncelere sahip olduğunuz sürece hayatta yaşadıklarınız da bu düşüncelerinizi desteklemeye devam edecek. Bilin bakalım bu düşünceler nereden geliyor, neden başkalarından farklı? İlk akla gelenin aksine bu düşüncelerin asıl kaynağı doğuştan itibaren bilinç altına kaydolan İNANÇ KALIPLARIMIZ.Bilinçaltımız genellikle, gerçekten kim olduğumuz veya kim olacağımızla ilgisi olmayan, hatta bazen artık geçerliliği dahi kalmamış program ve inanışlarla dolu bir mayın tarlası gibi. Bu güçlü ancak sınırlayıcı program, ilişkiler, özgüven, finansal durum, kariyer seçimi, hatta sağlık ve fiziksel durum da dahil hayatımızı neredeyse her yönden ve sürekli olarak etkiliyor. Hayatımızda anlayamadığımız davranış ve performanslarımızın sebepleri de açıkta olmayan bu inanç kalıplarımız.

Caner, bilinçaltı inanç kalıplarınızı keşfedebileceğiniz ve size hizmet etmeyen kalıplarınızı kolayca değiştirebileceğinizi gözünüzle göreceğiniz uygulamalar ile tanışmanıza yardımcı oluyor. Dinleyenlerle sağlıksız zihinsel yapılanmaları, yepyeni ve faydalı bir bakış açısına ve düşünce şekline dönüştürebilmenin yollarını paylaşan Caner, ‘Yeni bir BEN’ yaratmanın kolay ve mümkün olduğunu ispatlıyor.

Şirket Zihni

“Başarı için Algı Çerçeveleme”- Perception Reframing for Success (PRS®)

PRS®, şirket ya da organizasyonun başarısının artması için hedeflenen performansı, o hedef için çalışan tüm kişilerin zihninde programlayan, aksiyona dönüştüren ve gelişimini takip eden ölçülebilir ve benzersiz bir süreçtir.

İnsanların aksiyon ve performansları zihinleri tarafından yönetilir. Şirket ya da bir organizasyonun çalışanlarının zihni, şirketle ilgili değiştirilmek ya da geliştirilmek istenen herhangi bir konuda %100 etkilidir. Kurumda değişim ve gelişim istenen her alanda PRS® etkı̇n olarak kullanılabı̇lı̇r.

Performans iyileştirme, üretkenlik, verimlilik/karlılık, stratejik düşünme ve önceliklendirme, sonuç odaklılık, işveren markası, ekip yönetimi ve iletişimi, değişim adaptasyonu, çatışma yönetimi, uyum, farkındalık ve sadakat PRS’in kullanılabileceği alanlardan bazılarıdır.

PRS® bir dönüşüm sürecidir. PRS®, sadece ilham ve motivasyon kaynaklı bir program değildir. İlham ve motivasyon kaynaklı programlar, insan performansının sadece %5’ini yönettiği bilinen “bilinçli zihin” ile çalışır. PRS®, bilinçli zihnin yanı sıra, performansların % 95’ini yönettiği bilinen “bilinçaltı (bilinçdışı) zihin” ile çalışır. İlham ve motivasyon kaynaklı programlar yoruma açıktır. PRS® sürecinde, “değişim” bilimsel olarak ölçümlenir ve bu veriler kullanılır. İlham ve motivasyon kaynaklı programlar “bütüne” (şirkete/bölüme/ekibe) seslenir ve “detayı” (bireyleri) etkilemesi hedeflenir. PRS® sürecinde ise “birey” değiştirilerek “bütün” değiştirilir. Diğer tüm programların aksine PRS® algı ve zihin değişimini bilimsel olarak ölçümler ve değişim net olarak görülür.

PRS®, kurumun bütünü ile uygulanabildiği gibi, organizasyon içerisindeki herhangi bir bölüm-ekip ile de uygulanabilir. Çalışanların, şirket hedefleri doğrultusunda ilerlerken, karşılaştıkları zorlukları aşmasına engel olan kısıtlayıcı inançları, bilinçaltı seviyesinde değiştirmeye izin veren ve değişimi ölçümleyebilen bugüne dek bulunmuş en etkin süreçtir.

Videolar



[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]