Dilek Cindoğlu, Prof. Dr.

Dilek Cindoğlu, Prof. Dr.
Prof. Dr. Dilek Cindoğlu, Türkiye’deki çalışma hayatı, göç sosyolojisi, siyaset sosyolojisi ve gündelik hayat sosyolojisi konularına toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri perspektifinden yaklaşıyor. Cindoğlu, Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi Dekan Vekili olarak görev yapıyor.
Toplumsal cinsiyet eşitliğine sosyolojik bakış
“Kadınlar gelecek nesilleri biyolojik, sosyal ve kültürel olarak yeniden üretiyorlar. Yeni nesilleri doğuranlar da dilin, kültürün aktarımını sağlayanlar da çocuklara o toplumun tarihini, düzenini, adetini öğretenler de temel olarak kadınlar. Bu bağlamda düşünüldüğünde kadın bedeni sadece kendisi olarak değerlendirilmeyip gelecek nesillerin, toplumun geleceğinin de garantisi olarak görülüyor” diyen Cindoğlu
Uluslararası çalışmalar
Boğaziçi Üniversitesi sosyoloji bölümünden mezun oldu. Prof. Dr. Cindoğlu, aynı üniversitede yüksek lisansını yaptı. Ardından New York Eyalet Üniversitesi’nde doktorasını tamamladı, Fulbright bursu ile Wisconsin Üniversitesinde Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi’nde çalışmalarını sürdürdü. Oxford, St. Anthony’s College’da üst düzey ziyaretçi öğretim görevlisi olarak bulunan Prof. Dr. Cindoğlu, New York Üniversitesi’nde Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Merkezi’nde ziyaretçi öğretim görevlisi olarak varlık gösterdi. Gerçekleştirdiği çalışmalarla Miami Üniversitesi tarafından Fulbright’ın ‘Müslüman Dünyasına Doğrudan Erişim’ ödülüne de layık görülen Cindoglu, Columbia Üniversitesi’nde ziyaretçi öğretim üyesi olarak bulundu. Bilkent Üniversitesi’nde, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde akademik kariyerine devam eden Cindoğlu, Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi Dekan Vekili olarak görev yapıyor.
Prof. Dr. Dilek Cindoğlu’nun araştırmaları TÜBİTAK, KSGGM, AAK gibi ulusal ve IDRC, Ford Foundation, Dünya Bankası, ILOIPEC, EU gibi uluslararası kuruluşlar tarafından da destekleniyor. Uluslararası Sosyoloji Derneği’nin (ISA) Yönetim Kurulu üyesi de olan Prof. Dr. Dilek Cindoğlu’nun 30’un üzerindeki çalışması ulusal ve uluslararası akademik dergilerde ve kitaplarda kendisine yer buldu.
Çalışma Sosyolojisi
- Kadınların Çalışma Hayatın Katılımı;
- Kadınlar Neden Evde?
- Çalışma hayatında neden bu kadar az kadın var?
Türkiye ekonomisi, dünyanın sayılı ekonomilerinden birisi olmakla birlikte, kadınların işgücüne katılımı açısından dünya ortalamasının oldukça gerisinde kalıyor. Orta gelir tuzağından çıkabilmek için çalışma hayatında kadınların katılımı çok önemli. Bu çerçevede kadınların iş piyasalarına girmelerini engelleyen ya da girdikten sonra caydıran ayrımcılık pratiklerin üst düzey yöneticiler tarafından öngörülmesi önemli. Dilek Cindoğlu, bu konuşmada Türkiye’de kadınların çalışma hayatına katılımı meselesindeki ataerkillik, ayrımcılık gibi temel sosyolojik süreçler ve kadınların iş hayatına katılımı ve yükselmeleri konusundaki “iyi örnekler”i katılımcılarla paylaşıyor.
Türkiye’de Kadın Girişimciliğin Sarp Yolları: Çok Laf, Az İş Türkiye’de neden bu kadar az kadın girişimci var?
Kadın girişimciliği özellikle son yıllarda kamuoyunun gündemindeki bir konu olmasına rağmen, kadın girişimciliğinin Türkiye’de ve dünyada gelişimi önündeki engeller fazla konuşulmuyor. Dilek Cindoğlu, bu konuşmada Türkiye ekonomisinde KOBİ’lerin yapısı ve kadın girişimcilerinin ve kadın girişimciliğinin düzeyi, fırsatlar ve darboğazları üzerine yoğunlaşıyor.
Siyaset Sosyolojisi
- Yerel Siyasette Kadınlar: Evden Meclise Giden Yolda Darboğazlar ve İyi Örnekler Yerel siyasette neden bu kadar az kadın var? Siyaset doğası gereği erkeklerin kontrolünde ve erkek egemen bir alan. Dilek Cindoğlu, özellikle kadınların yerel siyasete katılımında karşılaştıkları sosyal, siyasi ve kültürel darboğazları tartışmaya açıyor. Kadınların siyaset alanına erkeklerle eşit düzeyde katılamamasına engel süreçlerin ve yapıların alan araştırmalarından da yola çıkan Dilek Cindoğlu, kadınların siyasette daha fazla temsil edildiği “dünyadaki iyi örnekler” üzerinde duruyor.
- Eşitliğin Neresindeyiz: Bir Demokrasi Meselesi Olarak Kadın Erkek Eşitliği Kadın Erkek eşitliğinin neresindeyiz? Bir toplumdaki kadın-erkek eşitliği, toplumun yarısını oluşturulan kadınların erkeklerle eşit vatandaşlık haklarına erişimi bir demokrasi meselesidir. Dilek Cindoğlu, kadın erkek eşitliğinin nesnel temellerde nasıl ölçüldüğü konusunda dünya sosyoloji literatüründeki temel kavramları ortaya koyarak Türkiye’deki kadın erkek eşitliğinde hangi noktada olduğumuza dair tespitlerde bulunuyor.
- Türkiye’nin Kırılgan Eksenleri; Muhafazakarlık, Modernlik ve Dindarlık Muhafazakarlık, modernlik ve dindarlık Türkiye’nin temel kırılgan eksenleri. Her toplumda tarihsel, kültürel ve yapısal süreçlerle belirlenen çatışma alanları mevcut. Dilek Cindoğlu, Türkiye toplumunun temel meselelerini sosyal bilimlerin temel kavramları üzerinden tartışıyor. Türkiye modernleşme tarihi çerçevesinde, muhafazakarlık, modernleşme ve dindarlık temel kırılgan eksenler olarak ortaya çıkaran Dilek Cindoğlu, aynı zamanda bu süreçlerin hangi şekillerde çatışmalar yarattığını araştırmalardan yola çıkarak tartışıyor
- Suriyeli Göçmenlerle Türkiye’nin Karşılaşması: Toplumsal Barış Mümkün mü? Türkiye, Suriye iç savaşının neticesi olarak tarihinin yaşadığı en kitlesel göç hareketi ile karşı karşıya kaldı. Üç milyonun üzerinde Suriyeli nüfusu misafir eden Türkiye, aynı zamanda toplumsal cinsiyet ve etnik kimlik üzerinden farklı ayrımcılık pratiklerinin de ortaya çıktığı bir süreci yaşıyor. Dilek Cindoğlu, Suriyeli kadınları “potansiyel kuma”, Suriyeli erkekleri “potansiyel terörist” olarak algılayan toplumsal muhayyile, Suriyeliler üzerinden toplumsal “öteki”ni yaratarak hep birlikte huzurlu yaşamanın önünde engel oluşturduğuna vurgu yapıyor.
Sosyal Psikoloji
- İş Hayatında Duygusal Zekâ; Ne İşe Yarar, Nasıl Geliştirilir Duygusal Zekâ ne işimize yarar? Sosyal psikoloji alanındaki araştırmalar “Duygusal Zekâ”nın kişinin iş ve hayat başarısını ve hayat doyumunu etkileyen ve geliştirilebilen en önemli psikolojik becerilerden birisi olduğunu ortaya koyuyor. Dilek Cindoğlu, katılımcıları Duygusal Zekanın temel süreçleri ve duygu okur yazarlığı konusundaki temel kavramlarla tanıştırıyor.
- İyi İnsanlar Neden Etik Dışı Davranışlarda Bulunurlar Bazen iyi insanların etik dışı davranışlarda bulunduklarını gördüğümüzde şaşırırız, bazen de hiç tahmin etmediğimiz zamanlarda kendi etik değerlerimizle çatışan davranışların içinde bulunuruz. Dilek Cindoğlu, iyi insanların bazen nasıl oluyor da etik dışı davranışlarda bulunabildiğine dair sosyal psikoloji deneyleri ve bu çalışmalardan ortaya çıkan yaklaşımlar anlatıyor.
DUYGUSAL ZEKA EĞİTİMİNDEN BEKLENTİLER
· Duygusal zekâ ve iletişim becerilerinin geliştirilerek iş yaşamı kalitesinin yükseltilmesi ve iş performansının geliştirilmesi, · Çalışanların iş performansı, iş tatmini, işe bağlılık ve liderlik gibi iş ortamı ile ilgili değişkenleri etkilemek, · Çalışanlara duygusal zekâ yetkinlikleri konusunda farkındalık kazandırmak, · Çalışanlara duygusal zekâ yetkinliklerini geliştirmelerinde rehberlik etmek, · Kişilerarası ilişkilerde yaşanan sorunları çözmede yüksek duygusal zekânın rolünü irdelemek. |
DUYGUSAL ZEKA EĞİTİMİN İÇERİĞİ
· Duygusal farkındalık: Duygularını tanımak ve doğru adlandırmak · Kendini kontrol: Yıkıcı duyguları ve fevri davranışları kontrol altında tutmak · Başkalarının duygularını fark etmek ve yönetmek (empatik iletişim) · Duygusal zekâ kuramlarını sosyal yaşam ve iş yaşamına formüle edebilme · Diğerlerini etkileme, liderlik ve ikna becerilerini geliştirme · Motivasyon ve başarı dürtüsü |
DUYGULARIMIZ “İŞ BAŞINDA” – İŞ HAYATINDA DUYGUSAL ZEKA
Bu eğitim çalışmasında bireyin kendini ve başkalarını anlaması sonucunda doğru kararları yaşama geçirerek mutlu ve başarılı olmasını sağlayan duygusal zeka (emotional intelligence) kavramını akıl-duygu ustalığı eğitim programları çerçevesinde ele alınacaktır. Duygusal Zekanın kişinin eğitim, iş ve özel hayatında hem başarıyı hem de mutluluğu belirleyen bir yeri olduğu ve eğitimle geliştirilebildiği çeşitli araştırmalarla ortaya konulmuştur. Duygu ve akıl bağının hayatın bu alanlarındaki etkisi özellikle kişinin doyum, üretkenlik ve stresle baş etme yollarını belirlemesi açısından çok önemlidir. İnsanlar çok farklı kültürel, sosyal ya da psikolojik nedenlerle kendi duygu ve düşüncelerinin farkına varmakta zorlanmaktadırlar. Her kültürde bu duygu-akıl bağını ketleyen farklı mekanizmalar vardır. Akıl-Duygu Ustalığı eğitim programları, Türkiye’ye özgü olarak geliştirilmiş. orta ve üst düzey yöneticiler için özel olarak hazırlanmıştır. AMAÇ · İş yerinde Akıl-Duygu Ustalığı eğitim programlarının temel amaçları: · kendi duygu ve düşüncelerinin farkında olan, · hem kendisiyle, hem de başkalarıyla seçtiği doğrultuda iletişim kurabilen, · hedeflerine uygun davranış ve kararları yaşama geçirebilen, · iş yerinde motivasyon, verimlilik ve doyumun artmasını sağlayan yönetici becerilerini kazandırmaktır. KAPSAM Katılımcıların kendilerini ofis ortamının gündelik beklentilerinden uzakta, rahat giysilerle kendilerine odaklanabilecekleri bir ortamda iki kahve arası ve bir öğle yemeği düzeninde planlanan bu 15-20 kişinin katılımı ile, bir günlük uygulamalı bu atölye çalışmasında, yöneticilere öncelikle kendilerini tanımaya yönelik bir donanım sunulacaktır. Aynı zamanda işyerinde iletişimde bulundukları diğer insanları tanımalarını, anlamalarını ve onlarla hedefledikleri sonuçlara ulaşabilecek biçimde iletişim kurmalarını sağlayacak duygusal zeka eğitiminin temel kavramları verilecektir. Amaç, katılımcılara karşısındakini duyma, anlama ve kendisini doğru ifade etme becerilerini öğrenmiş, sorunları krizsiz çözebilen, artı ve eksilerinin farkında, etkin kararlar alabilen, etkili ve başarılı yönetici yetilerini kazandırmaktır. Kendilerinin ve diğerlerinin duygularını fark edebilen yöneticilerin iş yerlerinde kaygı düzeyleri azalmakta, başarı ve doyum duyguları egemen olmaktadır. Program sürecinde alıştırmalar sonucunda öğrenilecek becerilerin katılımcılara farkındalık kazandırması beklenmektedir. |