Skip to content

Keynote

[vc_row css=”.vc_custom_1585140294563{margin-top: 30px !important;}”][vc_column][vc_column_text]Profesyonel konuşmacılarımız haklı şöhretleriyle dünyanın her köşesinden talep görüyor. Geniş kitleleri harekete geçirecek konuşma performanslarına bu adresten ulaşabilirsiniz.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1585169686613{margin-top: 50px !important;}”][vc_column][vc_column_text]

Keynote Ara

En Geniş Konuşmacı Portföyü



Cem
Mansur

Müzisyen, Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası Kurucu Şefi

Liderlik

Zaman Yönetimi

Problem Çözme

Motivasyon

Takım Ruhu

Klasik Müzik

Biyografi

Cem Mansur, dünya çapında tanınmış müzik insanı, başarılı orkestra şefi, klasik müzik üstadı. Mansur müziğin yaşamın süsü olarak algılanması fikrine karşı çıkıyor. Klasik müzik eğitimi alan kişinin hayat algısının tamamen değişeceğine yürekten inanıyor. Bir arada müzik yapmanın müthiş bir takım çalışması olduğunu ve demokrasinin en iyi örneğini oluşturduğunu düşünüyor: “Müzik barıştan ve demokrasiden yana mucizevi bir yol. Bir orkestrada çalmak insanın düşünce yapısını etkiler. Tarih ve coğrafyayı öğrenirsiniz. Bir arada müzik yapmak insana gerçek bir demokraside yaşamayı öğretir. Aynı zamanda ötekini dışlamama ve bağ kurabilme kültürünü de aktarır.”

Lider olunur mu lider doğulur mu?

Mansur’a göre orkestra şefi iyi bir lider olmayı gerektirir, şef iyi bir liderdir; “Orkestra ile şef arasındaki ilişki, zamanı iyi kullanmak ve potansiyeli iyi değerlendirme kaygısının olduğu her yerde özellikle yöneten ve yönetilenin bulunduğu disiplinlerde var.”

Mansur, liderlik konusundaki görüşlerini şöyle aktarıyor: “Lider olmayı hak eden kişi, onu hak etmek için yönetimdeki insan grubunun potansiyelini iyi tanıyan ve onu motive edebilen kişidir. Bu bazen teknik bilgi, bazen de şevk verebilmek ve coşturabilmekle ilgili olabiliyor. Aslında bu ikisini bir arada en iyi şekilde birleştiren kişi iyi bir orkestra şefi olabiliyor zaten. ‘Lider doğulur’ ya da ‘lider yetiştirilir’ gibi kesin bir ayrıma gitmek çok zor. Her ikisi de mümkün. Şartlar da insanı lider haline getirebilir. Hayatta karşılaştıkları, yapması gerekenler, insanda kendisinin bile bilmediği bir liderlik vasfını ön plana çıkarabilir.”

Uluslararası başarılar

Mansur, müzik eğitimini Londra City Üniversitesi, Ricordi Şeflik Ödülünü aldığı Guildhall School of Music and Drama ve Los Angeles Filarmoni Enstitüsü’nde aldı. 1981-89 arası İstanbul Devlet Operası şefliğini yaptı. Hollanda, Fransa, İtalya, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Macaristan, Almanya, İsveç, İspanya, Meksika, İsrail, Finlandiya ve Rusya’da orkestra ve opera kuruluşlarıyla konuk şef olarak çalışmalarını sürdüren sanatçı, 1989-97 arasında Oxford Şehir Orkestrası Birinci Şefliği’ni yaptı. 1998’de Akbank Oda Orkestrası Daimi Şefliği’ne getirildi. Mansur, İngiltere’nin en eski ikinci korosu Ipswich Choral Society’nin fahri başkanı ve Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası kurucu şefidir.

Konuşma Konuları

  • Liderlik / Liderlik ve Otokrasi Dengesi
  • Yönetim
  • Motivasyon
  • Problem Çözme
  • Takım Ruhu

Videolar

Ece
Temelkuran

Gazeteci, Yazar

Fikir Önderi

Aktivist

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Siyaset

Edebiyat

School of Life

Biyografi

Ece Temelkuran, gazeteci-yazar, fikir önderi, aktivist. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. İlk yazıları Patika dergisinde yayınlandı. 1993’te Cumhuriyet’te gazeteciliğe başladı. Aktif gazetecilik yaptığı dönemde iki kez Türkiye’nin en çok okunan kadın köşe yazarı seçilen Ece Temelkuran, köşe yazarlığını bıraktıktan sonra “Sosyal medyadaki en etkili kadın”, “Türkiye’nin 6. en etkili sosyal medya kullanıcısı” olarak ölçümlendi. Yazılarıyla üniversitelerden, insan hakları kurumlarından, meslek odalarından çok sayıda ödül aldı. Yazar ve politik yorumcu olan Ece Temelkuran şu anda Zagreb ve İstanbul arasında yaşıyor. İzmir doğumlu Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Üniversitenin ikinci yılında Cumhuriyet Ankara Bürosu’nda gazeteci olarak çalışmaya başladı, aynı yıl ilk kitabı Bütün Kadınların Kafası Karışıktır, İletişim Yayınları’ndan yayınlandı. 2000 yılında Milliyet gazetesinde köşe yazarlığına başlayan Temelkuran, televizyonda ise “Kıyıdan” adlı programı yaptı. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda etkin söylemleriyle dikkat çeken yazarın ilginizi çekecek bir cümlesini cımbızlayalım; “Bize kadınların nefesini genişletecek, o nefesin rüzgarına yelken açmamızı öğretecek bir kitap lazım. Yoksa biz ne kadar sevilsek tamir olmayız. “

Temelkuran, çalışmalarına ülke dışında devam etse de kalbi bu topraklarda atıyor. Türkiye’nin uluslararası ortamlarda en çok konuşan, en çok konuşulan fikir önderlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Temelkuran bir yazar, konuşmacı olarak çalışmalarını yoğun bir tempoda sürdürüyor. Yazıları Türkiye’nin ruh halleri, kadın hareketi, uluslararası politika, Ortadoğu üzerine yoğunlaşıyor. Venezuela, Arjantin, Brezilya, Beyrut, Tunus, Mısır, Yunanistan, Fransa, Almanya ve daha bir çok ülkede, Le Monde Diplomatique, The Guardian, Berliner Zeitung, Frankfurter Rundschau, New Left Review gibi yayın organlarında yazıları yayınlandı.

Temelkuran, Oxford Üniversitesi’nde “visiting fellow” olarak bulunduğu bir yılda Ağrı’nın Derinliği kitabını yazdı, bu kitabı İngilizce’de yayınlanan ilk kitabı oldu. Muz Sesleri romanını yazmak için bir yıl Beyrut’ta, Düğümlere Üfleyen Kadınlar romanını yazmak için de Tunus’ta bir yıl yaşadı. Devir romanı, yayınlandıktan hemen sonra iki ödül aldı. Hollanda’da her yıl dünyadan bir entelektüelin yaptığı Freedom Lecture’ı vermek üzere Amsterdam’a davet edildi.

Türkiye üzerine siyaset ve edebiyat konuşmaları yapmak üzere Harvard, London School of Economics, Middlesex, Oxford üniversitelerinin davetlisi oldu. Gezi olayları sırasında Londra’da Avam Kamarası’nda konuşma yaptı. Allain de Botton’un kurduğu “School of Life” kapsamında konuşmalar yapıyor. Kitapları Çin, Almanya, Hırvatistan dahil olmak üzere 13 ülkede yayınlandı.

Konuşma Konuları

21. yüzyılda insan olmak

Umut Yerine İnanç
Korkuyla Arkadaş Olmak
Gurur Yerine Onur
Öfke Yerine Dikkat
Kudret Yerine Güç

Daha “iyi” bir dünya yaratmak mümkün

İnsan Psikolojisi
Korkularımız ve geçmiş yaralarımız bizi yönetmesin diye ne yapmalı? Hayatın mutlak hedefi: çoğalmak.

Ülke Psikolojisi
Başka hiçbir ülkeye benzemeyen bir ülke neye benziyor?

Kadın
Düşmek kalkmak, düşmek yeniden kalkmak. Bir kadın olarak bu nasıl yapılır?

Esneklik,
Resilence… Düşünce kalkma bilgisi. Bunu öğrenmenin yolları var.

Zor Zamanları yönetmek
Her şeyi kaybettiğinizde geri kalanlarla nasıl devam edilir? Küllerden nasıl doğrulur?

Yolculuk

Hafıza/bellek
Unutulmayacak olan kalır, ya hatırlamadıklarımız?

Türkiye’nin Kalp Haritası
Bu ülkenin bir ruhu var, anlatırken kendinizi anlayacağınız bir ruh.

Videolar

Şafak
Pavey

Siyasetçi, Diplomat, İnsan Hakları Savunucusu

Fikir Önderi

Aktivist

Siyasetçi

Engelli

Filantropi

Küresel Göç

Biyografi

Şafak Pavey, “aktif vatandaş” olarak tanımlayan TBBM 24., 25. ve 26. Dönem CHP İstanbul Milletvekili, Türkiye’nin, insan hakları alanında uluslararası platformlarda aktif çalışan diplomatlarından biri. Meclis’te etkileyici konuşmalarıyla anımsadığımız Pavey, farklı görüşten siyasilerin beğenisini kazanmayı başarmış, hoşgörü ve “pozitivizm” elçisi. Pavey, kadın, çocuk, engelli, mülteci… kısacası “insan” haklarının sesi olarak güven duyulan bir aydın. Kendi deyimiyle “aktif vatandaş”. Bir fazlası daha var, “dünya vatandaşı”.

Sanat ve iletişimle yoğrulmuş bir çocukluk geçiren Pavey, Zürih’te sanat ve sinema eğitimi aldı. Geçirdiği bir tren kazasında bir kolunu ve bir bacağını kaybetti. Hayata küsmek yerine bu olaydan sonra engelliler, azınlıklar, mülteciler gibi dezavantajlı gruplar üzerine çalışmaya karar verdi, kendisine bambaşka bir kariyer çizdi. Uluslararası ilişkiler ve ekonomi okuyan Pavey, insan hakları, insani yardım, dünya barışı gibi insanlığın refahını ve geleceğini etkileyen alanlarda çalışmaya başladı.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nde çalışan Pavey, farklı görevlerde bulundu. Cezayir, Sahra, Mısır, Yemen, Lübnan, Suriye ve Irak’ta insani yardım görevlisi oldu. İran ve Afganistan’ta komiserliğin sözcülüğünü üstlendi. Cenevre’de Küresel Halkla İlişkiler ve Stratejik İletişim Projelerinde Yönetici olarak çalışan Pavey, daha sonra Washington’da Ted Kennedy Nansen Mülteci Ödülü Komitesinin Koordinatörü olarak görev aldı. Macaristan’da BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Orta Avrupa üst düzey sözcüsü oldu. 2010’da BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sekreteri olarak çalıştı. Cumhuriyet Halk Partisi’nden gelen davet üzerine, siyasete katıldı, CHP İstanbul Milletvekili seçildi. Pavey, sağlık nedenleriyle milletvekilliği görevinden ayrıldıktan sonra Brüksel merkezli Uluslararası Kadın Liderler Forumu çatısı altında etkin görevler üstlendi. Güvenlik konuları, kadın ve mülteci başlıklarında aktif çalışma yapıyor.

Başından geçen tren kazasını annesi gazeteci Ayşe Önal’la kaleme aldığı kitabı “13 Numaralı Peron” 1997’de Türkiye’de “Yılın En İyi Kitabı” seçildi. Okurların kalbine dokunan Pavey, 2008’de Nobel Barış Ödülü sahibi Dr. Şirin Ebadi ile beraber “İran’daki Mülteci Hakları” (Refugee Rights in Iran) adlı kitabı hazırladı. Ayrıca iki uluslararası yayının editörlüğünü de yapan Pavey, 2011’de bizzat kaleme aldığı ilk kitabı “Nereye Gidersem Gökyüzü Benimdir”i yayımladı. Bir dönem Agos gazetesinde de yazan Pavey, bağımsız olarak gazetecilik çalışmaları yaptı.

Pavey, Londra’da Westminster Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler Bölümünü bitirdi. London School of Economics’te yüksek lisansını tamamladı. “İslam Ülkelerinde Gayrimüslim Vatandaşların Mülkiyet Hakları” konusunda tez çalışmasıyla akademik çevrelerin beğenisini topladı. JCI – Genç Liderler ve Girişimciler Derneği’nden Dünyanın En Başarılı On Genci Ödül Programı’nın 2010 yılı Türkiye finalisti olarak “En Başarılı Genç” ödülüne ulaştı. İki yıl sonra ABD Dışişleri Bakanlığı “2012 Uluslararası Cesur Kadın” ödülüne layık görüldü. Pavey, ödülünü Dönemin First Lady’si Michele Obama tarafından alırken, yine dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Pavey hakkında çok dokunaklı ve kapsamlı bir konuşma yaparak, dünyanın ilgisini çekti. Pavey, İngilizce, Almanca, Fransızca ve İtalyanca ve “uluslararası işaret dili” konuşuyor. Ayrıca başlangıç düzeyinde Arapça ve Farsça biliyor.

Konuşma Konuları

  • Kadın, Çocuk, Yaşlı, Engelli Evrensel İnsan Hakları
  • Yardımseverlik (Philanthropy)
  • Küresel Göç ve Sosyal Uyum Politikaları
  • BM’de Çalışmak; Dünyaya Kuş Bakışı Bakmak
  • İnsani Düşünce ve Yakın Gelecek Senaryoları
  • Şehirlerarası Diplomasi,
  • Şehir ve Çevre Tasarımları
  • Güvenliğin Geleceği ve Sivil Güvenlik Sorunları
  • Kapsayıcı Endüstriyel Tasarım Çözümleri

Emre
Alkin

Ekonomist, Danışman, TV yorumcusu, Akademisyen

Güncel Ekonomi Değerlendirmeleri

Küresel Ekonomi

Finansal Yorumlar

Biyografi

Emre Alkin, ekonomi yorumlarına ve yorumculuğuna renk katan, korkulan verileri, inen çıkan döviz, borsayı, gün içinde değişen ekonomik gelişmeleri anlaşılabilir bir dille aktarabilme yeteneğine sahip. Güçlü haber kaynaklarına dayandırdığı ekonomi ve politika yorumlarını objektif bir duruşla sergiliyor, çoğunlukla vicdanlara sesleniyor.

“Mal ve hizmet satarak kar etme dönemi bitti, artık TIME konseptini doğru uygulayabilen kazanıyor.”

Prof. Dr. Alkin’i klasik kalıplar içine koymak mümkün değil, ele avuca sığmayan enerjisi, her şeyi öğrenmeye açık, ilişkilendirme yeteneğiyle tanınıyor, bu yüzden ekonomiyi yorumlarken, “Bir bakalım, bu konuda Emre Alkin ne demiş…” diyen çok oluyor.

Bugünü anlamak, yarını görmek için olayların nereden nereye geldiğini doğru görmek gerektiğini söyleyen Alkin, ekonomik gelişmeleri yorumlarken tarih faktörünü odakta tutmaya özen gösteriyor. Alkin’e göre küresel liderliği yakalamanın yolu TIME konseptini doğru uygulayabilmekten geçiyor. Global piyasada güç sahibi olmak için Telekomünikasyonun, İnternetin, Medyanın ve Eğlencenin (TIME) bir arada uygulandığı stratejilerin başarıya götüreceğine işaret ediyor.

Emre Alkin, akademik çalışmalarının yanı sıra televizyon yorumculuğu, konuşma ve seminerler ile danışmanlık ve farklı sektörlere dağılan yönetim kurulu üyelikleri sayesinde iş dünyası-akademi-medya üçgeninin nabzını tutuyor. Yorumlarındaki zenginlik çeşitlilikle mümkün oluyor. Alkin’in bilinmeyen yönleri var; müzik ve ekonomi kitaplarının yanı sıra raflarda yerini alan aşka dair kitapları.

Ünlü ekonomist merhum Prof. Dr. Erdoğan Alkin’in oğlu olan Emre Alkin, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladı. Hızla doçent, çok genç yaşta da profesör unvanını aldı. İMKB Başkan Danışmanlığı, TİM Genel Sekreterliği, Vergi Konseyi Üyeliği görevlerinde bulundu. Çukurova Holding, Doğan Holding ve Altınbaş Holding gibi ekonomiye yön veren dönemin önemli özel sektör kuruluşlarında görev yaptı. Türkiye Futbol Federasyonu Genel Sekreterliği görevinde de bulunan Alkin’in dahil olduğu kurum ve kuruluşları sıralarken dönemsel etki veya çeşitlilik gözetmek gerek aksi halde kaçınılmaz olarak uzunca bir liste paylaşmak zorunda kalacağız. Son olarak çeşitli gazete ve televizyon kanallarında ekonomi yorumcu olarak programlara renk kattığını ve halen Topkapı Üniversitesi Rektörü olarak görev yaptığını ifade ederek noktalamak gerek.

Konuşma Konuları

  • Yarın Ekonomide Bizi Neler Bekliyor?
  • Yeni Ekonomi Düzeni ve Dengeleri
  • Kriz ve Risk Yönetimi
  • Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak!

Videolar

Ediz
Hun

Uzman Ekolog, Akademisyen, Sinema Oyuncusu

Küresel Isınma

Şehir Ekolojileri

Sosyal Kalkınma

Doğa

Çevre

Yeşilçam

Biyografi

Ediz Hun, Türk sinemasına adını altın harflerle yazdırdı. Bir dönemin en tanınmış simalarından. Sinemanın çıkmaza girdiğini görünce, kendisine farklı bir kariyer yolu çizdi. Geleceğini, bugün bütün dünyanın bir numaralı konusu olan çevre sorunları üzerine kurdu. Başarılı bir bilim adamı olarak yurda döndükten sonra kariyerini değiştirmeyi göze aldığı çevre uğruna siyasete bile atıldı. “Günümüzün küresel değerler sisteminde ve çağdaş yönetim anlayışında üç temel unsur var: Demokratikleşme, insan hakları ve insan kökenli çevre kirlilikleri sonucu ortaya çıkan çevre koruma kanunu. Bunların üçü de toplumların bir an önce çözümlemesi gereken değerler” diyor Ediz Hun.

Günümüzde 30-35 bin kişiyi alan 10 stadyum dolusu insan her gün dünya nüfusuna ekleniyor. Hun, çevre sorunlarını kontrol altında tutmanın nüfus artışını kontrol etmekle mümkün olduğunu savunuyor: “İstanbul 15-16 milyonluk nüfusa sahip. Bir insandan günde yaşına, yemek alışkanlıklarına göre 4 ila 7 litre atık çıkıyor. 4 litreden hesaplarsak, İstanbul’da günde 64 milyon litre atık çıkıyor. Nüfus artışını kontrol etmezsek çevre sorunlarını ve onunla ilgili küresel iklim değişikliği sistemlerini kontrol altında tutmamız mümkün değil.”

Ediz Hun, çok popüler kimliği ile aranan bir konuşmacı, yılda 35-40 konferans veriyor, gerçekleştirdiği söyleşi başlıkları arzuya göre değişiklik göstermekte. Çok canlı ve enerjik sunumuyla sahnede izleyicileri büyülerken sunumları 45-55 dakika arasında değişiyor ve soru-cevap bölümü ile sona eriyor.

Konuşma Konuları

Ediz Hun, Türk sinemasına adını altın harflerle yazdırdı. Bir dönemin en tanınmış simalarından. Sinemanın çıkmaza girdiğini görünce, kendisine farklı bir kariyer yolu çizdi. Geleceğini, bugün bütün dünyanın bir numaralı konusu olan çevre sorunları üzerine kurdu. Başarılı bir bilim adamı olarak yurda döndükten sonra kariyerini değiştirmeyi göze aldığı çevre uğruna siyasete bile atıldı. “Günümüzün küresel değerler sisteminde ve çağdaş yönetim anlayışında üç temel unsur var: Demokratikleşme, insan hakları ve insan kökenli çevre kirlilikleri sonucu ortaya çıkan çevre koruma kanunu. Bunların üçü de toplumların bir an önce çözümlemesi gereken değerler” diyor Ediz Hun.

Günümüzde 30-35 bin kişiyi alan 10 stadyum dolusu insan her gün dünya nüfusuna ekleniyor. Hun, çevre sorunlarını kontrol altında tutmanın nüfus artışını kontrol etmekle mümkün olduğunu savunuyor: “İstanbul 15-16 milyonluk nüfusa sahip. Bir insandan günde yaşına, yemek alışkanlıklarına göre 4 ila 7 litre atık çıkıyor. 4 litreden hesaplarsak, İstanbul’da günde 64 milyon litre atık çıkıyor. Nüfus artışını kontrol etmezsek çevre sorunlarını ve onunla ilgili küresel iklim değişikliği sistemlerini kontrol altında tutmamız mümkün değil.”

Ediz Hun, çok popüler kimliği ile aranan bir konuşmacı, yılda 35-40 konferans veriyor, gerçekleştirdiği söyleşi başlıkları arzuya göre değişiklik göstermekte. Çok canlı ve enerjik sunumuyla sahnede izleyicileri büyülerken sunumları 45-55 dakika arasında değişiyor ve soru-cevap bölümü ile sona eriyor.

Videolar

Bahadır
Kaleağası, Dr.

Paris Bosphorus Enstitüsü Başkanı

Uluslararası Strateji

Avrupa Birliği

Diplomasi

Protokol

Lobicilik

Gelecek Senaryoları

Biyografi

Dr. Bahadır Kaleağası, AB ve dış ekonomik ilişkiler konusunda Türkiye’deki sayılı uzmanlarından. Üstlendiği kritik görevler, Türkiye’nin iç siyasetine etki eden faktörler ile Türkiye’nin komşuları ve farklı stratejik bloklarla ilişkileri çerçevesinde deneyimli bir stratejist. Uzun yıllardır yürüttüğü kilit danışmanlık rollerinde farklı perspektifleri dile getirme kabiliyeti nedeniyle yorumlarına değer verilen bir isim.

Dr. Bahadır Kaleağası eğitimini Galatasaray Lisesi, AFS programı ile gittiği ABD, Brüksel Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi’nde tamamladı. En yüksek derece ile mezun olduğu Brüksel Üniversitesi’nin Avrupa Etütleri Enstitüsü’nde ve Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde 1989-1996 yılları arasında uzman araştırmacılık ve öğretim üyeliği görevlerinde bulundu. Ders ve araştırma konuları siyaset felsefesi, Avrupa Birliği’nin karar alma sistemi, ABD-AB ilişkileri ve uluslararası ekonomik ilişkiler üzerinde yoğunlaştı.

1990-1993 yılları arasında AB’nin Jean Monnet ve NATO araştırma burslarını alan Bahadır Kaleağası, değişik dönemlerde ziyaretçi akademisyen olarak Harvard, Georgetown ve Kudüs üniversitelerinde bulundu. 1991‘de AB’yi kuran Maastricht Antlaşması’nın müzakeresine yönelik çalışma gruplarından birinde raportörlük görevini üstlendi. AB Komisyonu’nun stratejik araştırmalardan sorumlu biriminin projelerinde yer aldı. Ayrıca birçok AB projesinde çalıştı; Türkiye’de ve uluslararası alanda kamu ve özel sektör kuruluşları için danışmanlık yaptı.

1995 yılında Brüksel’de TÜSİAD Avrupa Birliği Temsilciliği’ni kurdu ve Avrupa özel sektörünün temsil kuruluşu BUSINESSEUROPE nezdinde TÜSİAD ve TİSK daimi delegeliği görevini üstlendi. 2007 yılından itibaren TÜSİAD’ın Uluslarası Koordinatörü olarak Brüksel, Berlin, Londra, Paris, Washington DC, Pekin temsilcilikleri, Silikon Vadisi/San Francisco,  Şangay/Çin, Dubai/Körfez iş ağları gibi uluslararası etkinliklerini kurdu ve yönetti. Kaleağası 2016 ve 2020 yılları arasında TÜSİAD yönetim kurulu üyeliği ve genel sekreterliği sorumluluğunu üstlendi.  Ayrıca bu dönemde Brüksel’de BusinessEurope İcra Kurulu Üyesi (Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu), OECD ve B20/ Küresel İş Koalisyonu delegesi olarak görev yaptı. Halen Paris Bosphorus Enstütüsü Başkanı, Brec-Brüksel Enerji Kulubü Onursal Başkanı ve bir çok kurumda yönetim veya danışma kurulu üyesidir.

Kaleağası uzun yıllar yurt dışında ve Türkiye’de uluslararası protokol eğitimi verdi. Türkiye’de de üst düzey görevlerde bulunan profesyonellerin, uluslararası toplantılara hazırlayarak koçluk yapıyor. Bu özel eğitimde makro politikadan ekonomiye, davetlerde konuşmalara nasıl başlanacağından karşılama ve uğurlamalara kadar birçok konuya yer veriyor. Dünyanın yeni siyasi ve ekonomik ekseninde iletişimin de farklı noktalara evrildiğini söylemeye gerek yok, Kaleağası gerek liderlerin gerek kurumların iletişim danışmanlığını üstleniyor, başarılı lobi faaliyetlerinin altında imzası bulunuyor.

Çok sayıda uluslararası makale sahibi olan Bahadır Kaleağası, ayrıca İngilizce “Towards a New Europe” (Brüksel, 1993), Fransızca “Les Défis de l’Elargissement” (Brüksel, 1994), “La Turquie en Mouvement” (Paris, 1995) ve “La République Laïque Turque” (Paris, 2003) kitaplarının ortak yazarı, “Tek Pazardan Parasal Birliğe” (IKV, 1995), “Avrupa Yolunun Haritası” (Dünya, 2003), “Avrupa Galaksisinde Türkiye Yıldızı” (Doğan Kitap, 2007) ve “Ne Olacak Bu AB İşi? Gençler Soruyor” (Boyut, 2010) ve “G20 Gezegeni” (Doğan Kitap, 2013) başlıklı kitapların yazarıdır. BloombergHT, Anadolu Ajansı-Finans, Radikal ve Finans Dünyası için uluslararası ekonomi ve siyaset yorumcusudur. 

Bahadır Kaleağası, aynı zamanda özellikle çocuk kalp sağlığı alanında çalışmalar yapacak olan Kalangos Vakfı’nın yöneticilerinden biri olma görevini de üstlenmiş bulunuyor.

Konuşma Konuları

  • Yatırım Planlaması
  • Riskin Erken Saptanması
  • Kurumsal Profil ve Uluslararası İletişim Stratejisi
  • Kurumsal Marka, Sosyal Sorumluluk ve Toplumsal Saygınlık
  • Kent ve Mekan Markası (Location Branding)
  • Uluslararası İletişim ve Protokol
  • Uluslararası Müzakere
  • Tanıtım ve İletişim
  • Şirket ve STK yöneticileri için uluslararası ilişkiler
  • Lobicilik
  • AB ve dünya
  • Türkiye ve AB ilişkileri
  • Türkiye’nin uluslararası rolü, AB süreci ve içsel dinamikler

Medya İlişkileri

BİREYSEL ÜST DÜZEY YÖNETİM VE ŞİRKET İÇİ EĞİTİM 

Uluslararası İletişim Ve Protokol

İş dünyasında başarının anahtarları arasında “iletişim” çok önemli bir yer tutmakta. Bu çerçevede birçok konu tüm dünyada şirketlerin üst düzey yönetimi için zaman zaman bir seminer ortamında bilgilenme, vaka analizi ve deneyim paylaşımı gerektiriyor:

  • Uluslararası protokol
  • İş dünyasında sosyal duruş ve davranış
  • Farklı kültürler arası iletişim
  • Bireysel ve kurumsal imaj yönetimi
  • Yazılı ve sözel iletişim, sunum ve imaj
  • Uluslararası iş görüşmesi, toplantı, iş yemeği, hediye, davet, konferans, sosyal etkinlik

Üst Düzey Yöneticiler İçin Uluslararası İlişkiler

Her ülkede üst düzey yöneticiler uluslararası iş ilişkilerinde mevcut iş konularının ötesinde genel siyaset, ekonomi ve toplum konuları hakkında konuşmak durumunda kalabiliyor.

Türk şirketlerin üst düzey yöneticileri de uluslararası ekonomi, başka bir ülkedeki siyasal durum, Türkiye-AB ilişkileri, Türk ekonomisi, Kıbrıs, Kafkasya, Rusya, Orta Doğu, Çin, ABD ve G20 ilişkileri gibi konularda konuşması gerekebilir. Dijital ekonomiden, enerjiye, göçmen krizlerinden, akllı kentlere bir çok konu arasında etkileşimi sağlayabilecek bir sosyal akışkanlık iş ilişkilerinde etkili bir artı değerdir.

Bu bir zorunluluk olmanın ötesinde, çoğu zaman sürmekte olan iş ilişkisi, yöneticinin etkisi ve şirketin çıkarları açısından bir başarı etkenidir. Bu çerçevede üst düzey şirket yönetiminin bir seminer ortamında bu konuda eğitim alması ve olası pratik durumları incelemesi önem taşımaktadır.

Videolar

Elif
Dağdeviren

Yapımcı, İletişim Danışmanı

Hikaye Anlatımı

Sinema Dünyası

Eğlence Sektörü

Show Business

Yeni Medya

Dijital Kültür

Biyografi

Elif Dağdeviren, TRT için film çevirmenliği ile başladığı iş hayatına; muhabirlikten genel yayın yönetmenliğine uzanan gazetecilik, televizyon yapımcılığı ile devam etti. netbul.com markası ile 1998 yılında Türkiye’nin ilk büyük internet içerik şirketini kurdu. 2001 yılında bir yeni medya şirketi için ilk büyük ölçekli satış olarak kabul edilen netbul.com satışını gerçekleştirdi. Daha sonra kurduğu film yapım şirketi ile televizyon programlarının, önemli uluslararası festivallerden ödüllerle dönen ve Dondurmam Gaymak gibi Türkiye’nin aday adayı olarak Oscar yolculuğunda da adından söz ettiren sinema filmlerinin yapımcılığını yaptı. Bunların yanı sıra 4000 kişilik bir konser merkezinin de kurucu ortağı olarak 40’a yakın uluslararası konser organizasyonu düzenledi.

İletişim, Yaratıcılık

Türkiye’de “eğlence” konseptinin ekonomik bir değer olduğu kadar içeriğiyle sosyal değer olarak anlaşılıp kabul edilmesi için yıllardır ciddi bir enerji ve emek harcayan Dağdeviren, “Eğlence ciddi bir iştir. Ne kadar ciddiye alırsanız sonuçları da o kadar eğlenceli olur. Hem ruhunuz hem de ekonominiz için… Ben de diyorum ki benim işin eğlence, hem de en keyifli kısmı; doğru zamanda doğru hikayeyi yaratıp doğru bir şeklide anlatabilmek” diyor.

Kurduğu Edge CCF şirketi ile film yapımcılığı, yeni medya içerikleri üretimi, entertainment business’a değen iletişim ve marka danışmanlıkları yapan ve 51-52-53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nin direktörlüğü görevini de başarıyla yürütmüş olan Dağdeviren, aynı zamanda kurucusu olduğu Cinema Of Turkey ile de Türkiye’yi ve Türk Sineması’nı uluslararası film sektörüne tanıtmak için ülkeler arası “gönüllü kültür elçisi” olarak çalışıyor. TÜRSAK Vakfı Başkanı.

Doğru hikaye başarıya götürür

Her faaliyette bir içerik olması gerektiğini, çalışmalarında da hikayesiz çalışmanın çıplak kalacağını ifade eden Dağdeviren; “İnsanların da markaların da kendi içlerinde olağanüstü bir, hatta birden çok hikaye barındırdığını düşünüyorum. Ve her bir hikayenin en güçlüsünün bulunup anlatılması bence olağanüstü bir yolculuk. Doğru hikaye doğru zamanda doğru anlatılırsa sonuçları inanılmaz kazanımlara neden oluyor.”

EFA (European Film Academy) ve EWA (Euopean Women’s Audiovisual Network) üyesi olan Dağdeviren; TED Ankara Koleji ve Hacettepe Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu.  Rutgers Univeristy’de “American Languages and Sociology of Entertainment” ile Baruch College’da “Business of Music” eğitimleri aldı.

Konuşma Konuları

  • Hikaye anlatımı. Doğru zamanda en vurucu hikayeyi en güçlü şekilde anlatabilmek.
  • Dijital kültür, trendler ve platformlar
  • Entertainment business- eğlence sektörü (sinema, sahne sanatları, dijital platformlar, eğlence ekonomisi)
  • Show Business – Sinema ve Sinemaya Dair Her şey
  • Festival Yönetimi
  • Yaratıcılık; iş geliştirme
  • Kadın ve Girişimcilik
  • Motivasyon. Herkes kendi hayatının başrolüdür
  • Yeni Medyada İçerik Üretimi ve İletişimi

Videolar

Atilla
Yeşilada

Gazeteci, Ekonomist, TV programı sunucusu

Finans

Finansal Ekonomi

Finans ve Piyasa Araştırmaları

istanbulanalytics.com

paraanaliz.com

Biyografi

Atilla Yeşilada, AFS bursuyla ABD’nin Wisconsin Eyaleti’nde başladığı lise eğitimini Avusturya Lisesi’nde tamamladı. Eastern Illinois Üniversitesi’nden Ekonomi ve İşletme dalında lisans, Kaliforniya Üniversitesi’nden de Ekonomi alanında yüksek lisans diplomalarına sahip. Aynı zamanda Troy, Rensselaer Polytechnic Institute Üniversitesi’nde Finansal Ekonomi dalında doktora yapan Yeşilada, eş zamanlı olarak çeşitli Amerikan Üniversiteleri’nde ekonomi ve finans dersleri verdi.

Araştırma ve analiz yeteneği

Araştırmacı, analist, televizyoncu Atilla Yeşilada, özgün ekonomi yorumları isabetli finans ve piyasa araştırmalarıyla aranan bir konuşmacı. Yurt dışı ve yerli piyasaları anlık takip eden Yeşilada, analizlerinde farklı pencerelerden gördüklerini muzip bir dille ve yaratıcı üslupla ortaya koyuyor.

Profesyonel iş hayatına 1990 yılında Global Menkul Değerler A.Ş.’de başlayan Atilla Yeşilada, 2001 yılına kadar EMDAŞ ve Ege Yatırım gibi aracı kurumlarda Araştırmadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. 1997 yılında ekip arkadaşları ile beraber Avrupa’nın En İyi Araştırmacıları ödülüne layık görülen Yeşilada, 2001-2011 yılları arasında CNBC-E, Habertürk, Business Channel, Cem TV’de ekonomi ve haber analiz programlarını sundu. Yeşilada, aynı zamanda Referans, Radikal, PARA gibi medya sektöründe önde gelen gazete ve dergilerde de köşe yazıları yazdı.

Ekonomi ve finans konuşmaları

2001 yılından bu yana GlobalSource Partners’ın Türkiye danışmanlığını yapan Atilla Yeşilada, burada 100’den fazla yabancı müşteriye hizmet veriyor. İstanbulanalytics markası altında ise 30 Türk kurumuna araştırma ve danışmanlık hizmeti sunan Yeşilada, aynı zamanda çeşitli medya kuruluşlarında yayımlanan köşe yazıları vasıtasıyla okuyucularıyla buluşuyor.

www.istanbulanalytics.com ve www.paraanaliz.com’un da editörlüğünü üstlenen Yeşilada’nın Muhalif Bir Ekonomistin Güncesi adında bir de kitabı bulunuyor.

“Türkiye bir türlü muhalif düşünce ile ekonomik kalkınma arasındaki sıkı bağlantıyı çözemedi. Bir şeyi keşfetmek için önce var olandan memnuniyetsizlik duymak lazım. Var olanı sorgulamak, sürekli eskiyi eleştirip, yeni düşünce üretmek inkişaftır. Einstein de muhalifti, Steve Jobs da…”

Konuşma Konuları

  • Ekonomi
  • Gündem
  • Güncel Yorum

Videolar



[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]