Günümüzde sosyal, ekonomik ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak insanların da ihtiyaçlarında çeşitli değişimler olmaya başlamıştır. Alınan birçok hizmet noktasında artık herkes her şeye çok daha çabuk ulaşmak ve hemen her şeyi kullanmak istiyor. Tabii bu durumda ortaya çıkacak yeni gelişmelere göre de gerek topluma hizmet sunmayı amaçlayan kamu ve özel kurumlar da bu alanlarda farklı projeler ve dönüşümler üretmeye başlamışlardır. Birey odaklı düşünmek benden ziyade biz anlayışını kabul etmek, hizmeti her alanda kullandırmak ve yaygınlaştırmak da önem arz eden bir konu haline gelmiştir. Gelişmenin öncüsü olarak, toplumun yararına program ve proje üretmek bağlamında baktığımızda öncelikle akla kamu kurumları gelmektedir. Bununda en yakın olanı direk halkla çalışmaları koordine eden, gerek mahallelerde gerek gerek sokak sokak bu çalışmaları yapan ve birebir olarak gözlem yapma şansı olan belediyeler öncelikli temel kaynağı oluşturmaktadır.
Son zamanlarda gelişme gösteren bir alan olan yönetişim ve yönetim sistemleri ile yerel yönetim tam odaklı olarak daha çok bireylere fayda üretemeye yönelik bir güç haline gelmeye başlamıştır. Özellikle belediyelerimiz artık bir çok hizmeti halka direk olarak götürmede en uç nokta olan proje yapma aşamasına gelmiştir. Sağlık, eğitim, çevre, kadınlar, engelliler, yaşlılar, gençler, çocuklar gibi bir çok alanda, hayatımıza dokunacak projeler yapılmaya başlamıştır. Gerek eğitim kurumları gerek sağlık kurumları ve gerek yaşam alanlarının çoğalması yerel yönetimlere çok farklı misyonlar yükleme noktasına gelmiştir. Bu açıdan bakıldığında, toplum yararına programlar üretmek bu kurumlarında sosyal sorumluluk projeleri ile yeni bir pencere açmasına sebep olmuştur.
Gelişen yeni modellemelerde, belediyelerin proje alanında çalışması gençlere ve çocuklara yönelik çalışmaları hızlandırması, eğitim alanındaki erişimin artmasına yol açmıştır ki, bu fırsat eşitliğini artırmaktadır. Keza özellikle istihdam alanında yapılan çalışmalar ev ortamında çalışmalarını sürdüren kadınlarımıza ekonomik olarak çok büyük bir destek sağlamıştır. Bu açılım aynı zamanda girişimciliğin de gelişmesine katkı sağlamıştır. Kişisel gelişim ve becerilerin gelişmesi yönünde yapılan bu hamleler de birçok kişiye fırsat eşitliği alanında destek sağlamıştır. Toplumsal gelişmenin en önemli yapısal dinamiği birey temelli gelişim ve programlar sunmaktır. Buradaki temel nokta da yerel yönetimlerin bu konuda uyguladıkları çalışmalardır.
Sahada yapılan her çalışma bireysel gelişimi arttırdığı gibi, o kentin yaşam şartlarını da çok farklı bir yere taşımaktadır. Yine kamudan farklı bir örnek vermek gerekirse belediyelerin son zamanlardaki projelerdeki artan gücü ve etkisi de bir başka yerel dinamik olan kaymakamlıkları da bu nokta da bir yenileşmeye itti. Artık proje ofisleri kurarak gerek AB projeleri gerek toplumsal projelerle birlikte çocuklar, gençler ve kadınlar hatta yaşlılarımızın toplumsal hayata katılmalarının artmasına yönelik çalışmalarda artarak devam etmeye başlamıştır. Bu amaçla buradan başka bir kesimin yerel yönetimler de çalışanların gelişimine ve yetkinliklerine dönük bir gelişimi de ortaya koyma durumumuz meydana çıkmaktadır. Çünkü bu tür çalışmalarda olan kişilerde işe daha bağlanma daha fazla toplumsal hizmet üretme gibi konularda duyarlılık ortaya çıkmaktadır.
Toplum yararına dönük program yapmak, bu alanlarda hizmeti bireylerin ihtiyacına sunmak, gelişmenin de en önemli etkenlerinden biri olacaktır.