Yeni Döneme Yeni Pazar; Koş Koş Koş
Marka Stratejisti Ömer Yılmaz, uyanın diyor; “Post Truth” döneminde yaşıyoruz, gerçekler dönemi bitti.” Niye 2 liralık domates 6 lira? Niye 4 liralık elektrik faturası 18 lira? Niye’leri çözdüğümüzde Yılmaz’a göre anlamlanma başlayacak.
Üreticileri unutmamalı
Türkiye’de alıcının hiçbir zaman gücünün farkında olmadığını iddia ediyor. Haksız da sayılmaz… Tüm söylemler tüketiciler için değil. Üreticinin de pazar ortamını, ham madde fiyatlarını anbean takip ederek üretimini sürekli modifiye etmek zorunda olduğunu hatırlatıyor. Pazar tepkilerinin işlerine nasıl yansıdığını ölçerek önlem almaktan başka çareleri olmadığını söylüyor.
Özetle konfor alanları kalmayan, diken üstünde ve sürekli hareket halinde bir pazarlama ve satıştan söz ediyoruz; “Oturan bir satıcı ya da pazarlamacı görürseniz kovun. Net söylüyorum. Bugün oturma zamanı değil.”
Pazarlama iletişimi nasıl planlanmalı?
Yılmaz’ın ilginç tespitlerini uzun ve keyifli söyleşisinde detaylarıyla bulacaksınız. Altını çizdiği bir konuya daha önemine binaen değinelim; pazarlama iletişimi bütçelerini doğru kanalize etmekten başka çare kalmadı; “Reklamın yarısı boşa gider ama hangi yarısı boşa… Kimsenin boşa gidecek 1 kuruşu yok. En alttan en tepeye kadar her bir çalışan, markasının vicdanı olmak zorunda. İletişimciler de markaların vicdan bekçileridir. Bir kişiyi bir kere kandırırsınız, ikinci kez asla!…”