Tüm tasarımları Form odaklı ve Fonksiyon odaklı olarak iki ana gruba ayırmak mümkündür. Her birinde ana çıkış noktası rasyonalizm olmalıdır. Bu anlamda çizilen veya silinen her bir çizginin çok net sebepleri vardır.
FORM odaklı projelerde ilk adım, tasarım için gerekli formun veya fikrin dürtü kaynağını bulmaktan geçer. Kalem kâğıttan önce, söz konusu tasarımın çağrıştırdığı her türlü görsel ve yazı incelenir. Tasarımında su teması işlenmesi gereken bir koltuk için kalem kâğıttan önce, suya objeler batırıp suyun üzerinde oluşan yüzeyleri fotoğraflanmaya başlanır. Bir rende için onlarca peynir dilimlenir, rendelenir, her birinin oluşturduğu form ve yüzey detayları fotoğraflanır. Bir çorba kâsesi tasarımı, çorbanın tarihçesini araştırmakla, “soup” kelimesinin epistemolojik kökenini araştırmak ile başlayabilir. Ardından tasarıma giden form ekmek dilimlerinin üzerine kaynar sular üzerinden çıkabilir. Suyun yüzey gerilimini görüntüye dönüştürebilmek için su üzerine cımbızlar ile ufak halkalar konulur. Veya bir sepet projesinin üzerindeki doku detayı için halıcılık sektöründe kullanılan düğümleri araştırmak projenin ilk adımı olabilir. Her tasarımın bir hikayesi olması ve çizgi çekmeye başlamadan önce o hikayenin yazılması gerekmektedir.
FONKSİYON odaklı projelerde ise tasarım, bir problem çözme sanatıdır. Daha önce çözüm getirilmemiş bir sorunu geometri, fizik ve malzeme üzerinden çözmeye çalışmaktır amaç. Sonucun görsel açıdan taşıdığı o şaşırtıcı güzellik de tasarlanan çözümün en güzel süsü olur. Bu yaklaşım türü endüstriyel tasarımın, sadece estetik, butik veya moda ürünler sunan bir uzmanlık alanı olmadığı; etrafımızdaki problemlere akılcı çözümler üretme sanatı olduğu gerçeğinin en güzel ispatıdır. Tasarım piyasaya sadece farklı kılıflar sunmaktan ziyade yeni çözümler geliştiren, sosyal yaşamı ileri götüren fikirleri üreten bir daldır.
KASITSIZ İLHAMLAR: Tüm bunların yanında, ruhumuz, çevremizden, sevdiklerimizden, soluduğumuz havadan da izler taşır. Bu izler istem dışı ilhamlarımızdır ve yarattığımız her şeye dokunurlar. Bunlar tasarımın en kaçınılmaz ve belki de en samimi gıdasıdır.