Skip to content

Uzmanlar

[vc_row css=”.vc_custom_1586197115242{margin-top: 30px !important;}”][vc_column][vc_column_text]Dikey uzmanlıkta geliştirdikleri bilgilerini cömertçe paylaşan konuşmacılarımız, bilim-inovasyon-tıp-teknik-sanat ve çapraz birikimleriyle ihtisaslarını konuşturuyorlar.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]

Uzman Ara

En Geniş Konuşmacı Portföyü



Can Fuat
Gürlesel

Strateji Uzmanı, Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı

Jeopolitik

Global Ekonomi

Toplumsal Siyasi Değişimler

Ekonomi Yorumları

Sektör Analizleri

Rekabet Analizleri

Biyografi

Can Fuat Gürlesel, deneyimli stratejist, araştırmacı ve ekonomist.

Ekonomi ve Sektör Danışmanlığı

Kurucusu ve yöneticisi olduğu Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri şirketi ile reel ve mali sektör kurumlarına, iş örgütlerine, yerel yönetimlere, kamu kurumlarına, yabancı kurumlara yönelik ekonomik ve sektörel danışmanlık ve araştırma hizmetleri sunuyor. Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nün kurucu başkanı. Enstitü stratejik araştırmalar ve gelecek çalışmaları yapıyor. Kitap, makale, rapor ve benzeri nitelikte çok sayıda yazılı eseri bulunuyor. Gündemi farklı perspektiflerden irdeleyen Gürlesel, kutu dışında düşünmeye ve çözüm önerileri getirmeye odaklanan çalışmalarıyla dikkat çekiyor.

Küresel ve yerel gelişmeler

Gürlesel, ekonomik ve siyasi konjonktürü içinden geçtiğimiz dinamik gelişmeler üzerinden yorumlarken, öngörüleri spesifik sektör, belli bir kurum ve tarih dönemini ele alması açısından hem kıymetli hem özgün. Küresel ve yerel gelişmelerin anlık röntgenini çekerek talep edilen sorunsal ya da fırsat alanını güncel rakamlarla harmanlıyor.

Farklı bakış açısı

Gürlesel’in konuşmaları şablona sığmıyor, dinamik gündemin şartlara göre farklı zaman perspektiflerinde yorumlanması anlamına geliyor. İçinde bulunduğumuz dönem global güç kayması ve çok taraflı denge arayışlarına işaret ediyor. Bu dönemden geçerken kuşkusuz klişe bakış yol göstermekte yetersiz kalacak.

Can Fuat Gürlesel, Türkiye’nin de yeni dönemin çok taraflı dengesinden etkileneceğini söylerken Türkiye’nin  belki de ilk kez yeni dengenin kurulmasında bölgesel bir aktör olabileceğine inancını dile getiriyor. Bölgesel aktör olma potansiyelinin kullanılmasının idealizm ile realizm arasındaki dengenin sağlıklı kurulması ile mümkün olacağını da gizlemiyor.

Konuşma Konuları

  • Global Ekonomik Kriz ve Sonrası
  • Global Güç Kayması ve Çok Taraflı Denge Arayışı
  • Yeni Güç Dengesi için Jeopolitik Seçenekler
  • Türkiye’nin Yeni Çok Taraflı Dış Politikası ve Olası Sonuçları
  • Türkiye’de Kurumsal, Toplumsal ve Siyasi Değişim İle Sonuçları

Dilek Cindoğlu
Prof. Dr.

Akademisyen, Sosyoloji Profesörü

Biyografi

Prof. Dr. Dilek Cindoğlu, Türkiye’deki çalışma hayatı, göç sosyolojisi, siyaset sosyolojisi ve gündelik hayat sosyolojisi konularına toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri perspektifinden yaklaşıyor. Cindoğlu, Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi Dekan Vekili olarak görev yapıyor.

Toplumsal cinsiyet eşitliğine sosyolojik bakış

“Kadınlar gelecek nesilleri biyolojik, sosyal ve kültürel olarak yeniden üretiyorlar. Yeni nesilleri doğuranlar da dilin, kültürün aktarımını sağlayanlar da çocuklara o toplumun tarihini, düzenini, adetini öğretenler de temel olarak kadınlar. Bu bağlamda düşünüldüğünde kadın bedeni sadece kendisi olarak değerlendirilmeyip gelecek nesillerin, toplumun geleceğinin de garantisi olarak görülüyor” diyen Cindoğlu

Uluslararası çalışmalar

Boğaziçi Üniversitesi sosyoloji bölümünden mezun oldu.  Prof. Dr. Cindoğlu, aynı üniversitede yüksek lisansını yaptı. Ardından New York Eyalet Üniversitesi’nde doktorasını tamamladı, Fulbright bursu ile Wisconsin Üniversitesinde Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi’nde çalışmalarını sürdürdü. Oxford, St. Anthony’s College’da üst düzey ziyaretçi öğretim görevlisi olarak bulunan Prof. Dr. Cindoğlu, New York Üniversitesi’nde Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Merkezi’nde ziyaretçi öğretim görevlisi olarak varlık gösterdi. Gerçekleştirdiği çalışmalarla Miami Üniversitesi tarafından Fulbright’ın ‘Müslüman Dünyasına Doğrudan Erişim’ ödülüne de layık görülen Cindoglu, Columbia Üniversitesi’nde ziyaretçi öğretim üyesi olarak bulundu. Bilkent Üniversitesi’nde, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde akademik kariyerine devam eden Cindoğlu, Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi Dekan Vekili olarak görev yapıyor.

Prof. Dr. Dilek Cindoğlu’nun araştırmaları TÜBİTAK, KSGGM, AAK gibi ulusal ve IDRC, Ford Foundation, Dünya Bankası, ILOIPEC, EU gibi uluslararası kuruluşlar tarafından da destekleniyor. Uluslararası Sosyoloji Derneği’nin (ISA) Yönetim Kurulu üyesi de olan Prof. Dr. Dilek Cindoğlu’nun 30’un üzerindeki çalışması ulusal ve uluslararası akademik dergilerde ve kitaplarda kendisine yer buldu.

Konuşma Konuları

Çalışma Sosyolojisi

  • Kadınların Çalışma Hayatın Katılımı;
  • Kadınlar Neden Evde?
  • Çalışma hayatında neden bu kadar az kadın var?

Türkiye ekonomisi, dünyanın sayılı ekonomilerinden birisi olmakla birlikte, kadınların işgücüne katılımı açısından dünya ortalamasının oldukça gerisinde kalıyor. Orta gelir tuzağından çıkabilmek için çalışma hayatında kadınların katılımı çok önemli. Bu çerçevede kadınların iş piyasalarına girmelerini engelleyen ya da girdikten sonra caydıran ayrımcılık pratiklerin üst düzey yöneticiler tarafından öngörülmesi önemli. Dilek Cindoğlu, bu konuşmada Türkiye’de kadınların çalışma hayatına katılımı meselesindeki ataerkillik, ayrımcılık gibi temel sosyolojik süreçler ve kadınların iş hayatına katılımı ve yükselmeleri konusundaki “iyi örnekler”i katılımcılarla paylaşıyor.

Türkiye’de Kadın Girişimciliğin Sarp Yolları: Çok Laf, Az İş Türkiye’de neden bu kadar az kadın girişimci var?

Kadın girişimciliği özellikle son yıllarda kamuoyunun gündemindeki bir konu olmasına rağmen, kadın girişimciliğinin Türkiye’de ve dünyada gelişimi önündeki engeller fazla konuşulmuyor. Dilek Cindoğlu, bu konuşmada Türkiye ekonomisinde KOBİ’lerin yapısı ve kadın girişimcilerinin ve kadın girişimciliğinin düzeyi, fırsatlar ve darboğazları üzerine yoğunlaşıyor.

Siyaset Sosyolojisi

Yerel Siyasette Kadınlar: Evden Meclise Giden Yolda Darboğazlar ve İyi Örnekler Yerel siyasette neden bu kadar az kadın var? Siyaset doğası gereği erkeklerin kontrolünde ve erkek egemen bir alan. Dilek Cindoğlu, özellikle kadınların yerel siyasete katılımında karşılaştıkları sosyal, siyasi ve kültürel darboğazları tartışmaya açıyor. Kadınların siyaset alanına erkeklerle eşit düzeyde katılamamasına engel süreçlerin ve yapıların alan araştırmalarından da yola çıkan Dilek Cindoğlu, kadınların siyasette daha fazla temsil edildiği “dünyadaki iyi örnekler” üzerinde duruyor.

Eşitliğin Neresindeyiz: Bir Demokrasi Meselesi Olarak Kadın Erkek Eşitliği Kadın Erkek eşitliğinin neresindeyiz? Bir toplumdaki kadın-erkek eşitliği, toplumun yarısını oluşturulan kadınların erkeklerle eşit vatandaşlık haklarına erişimi bir demokrasi meselesidir. Dilek Cindoğlu, kadın erkek eşitliğinin nesnel temellerde nasıl ölçüldüğü konusunda dünya sosyoloji literatüründeki temel kavramları ortaya koyarak Türkiye’deki kadın erkek eşitliğinde hangi noktada olduğumuza dair tespitlerde bulunuyor.

Türkiye’nin Kırılgan Eksenleri; Muhafazakarlık, Modernlik ve Dindarlık Muhafazakarlık, modernlik ve dindarlık Türkiye’nin temel kırılgan eksenleri. Her toplumda tarihsel, kültürel ve yapısal süreçlerle belirlenen çatışma alanları mevcut. Dilek Cindoğlu, Türkiye toplumunun temel meselelerini sosyal bilimlerin temel kavramları üzerinden tartışıyor. Türkiye modernleşme tarihi çerçevesinde, muhafazakarlık, modernleşme ve dindarlık temel kırılgan eksenler olarak ortaya çıkaran Dilek Cindoğlu, aynı zamanda bu süreçlerin hangi şekillerde çatışmalar yarattığını araştırmalardan yola çıkarak tartışıyor

Suriyeli Göçmenlerle Türkiye’nin Karşılaşması: Toplumsal Barış Mümkün mü? Türkiye, Suriye iç savaşının neticesi olarak tarihinin yaşadığı en kitlesel göç hareketi ile karşı karşıya kaldı. Üç milyonun üzerinde Suriyeli nüfusu misafir eden Türkiye, aynı zamanda toplumsal cinsiyet ve etnik kimlik üzerinden farklı ayrımcılık pratiklerinin de ortaya çıktığı bir süreci yaşıyor. Dilek Cindoğlu, Suriyeli kadınları “potansiyel kuma”, Suriyeli erkekleri “potansiyel terörist” olarak algılayan toplumsal muhayyile, Suriyeliler üzerinden toplumsal “öteki”ni yaratarak hep birlikte huzurlu yaşamanın önünde engel oluşturduğuna vurgu yapıyor.

Sosyal Psikoloji

İş Hayatında Duygusal Zekâ; Ne İşe Yarar, Nasıl Geliştirilir Duygusal Zekâ ne işimize yarar? Sosyal psikoloji alanındaki araştırmalar “Duygusal Zekâ”nın kişinin iş ve hayat başarısını ve hayat doyumunu etkileyen ve geliştirilebilen en önemli psikolojik becerilerden birisi olduğunu ortaya koyuyor. Dilek Cindoğlu, katılımcıları Duygusal Zekanın temel süreçleri ve duygu okur yazarlığı konusundaki temel kavramlarla tanıştırıyor.

Videolar

Şafak
Özsoy

Jeoloji Mühendisi, TULİP Sürdürülebilir Merkezi Kurucusu

Biyografi

Şafak Özsoy, uzun yıllardır sürdürülebilirlik konusuna emek veren fikir önderlerinden. Birleşmiş Milletler Risk ve Afet Ofisi Türkiye Temsilcisi. Birleşmiş Milletler (UNDRRMCR 2030 – İklim değişikliği karşında şehirler güçlendirilmesi programı) Danışmanı. Özünde yer bilimci, İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği mezunu.

36 yıllık sanayi tecrübesiyle, değişen ve dönüşen yönetsel süreçlerin tasarlanması, şirketlerin sürdürülebilirlik yol haritalarının oluşturulması odağında çözümler oluşturuyor. İklim risk ve kırılganlıklarına karşı dirençli şirketlere dönüşüm için entegre çözümler üretiyor.

Şafak Özsoy, 21. yüzyılı bir iklim yüzyılı olarak tanımlıyor ve zor bir dönüşüm süreci içinde olduğumuzu vurguluyor. “Küresel anlamda iklim değişikliğine bağlı dünyanın ısınması ve beraberindeki sistemler devam ediyor. Biz karbondioksit emisyonlarını ya da sera gazı emisyonlarını, durdurmadıkça bu etki devam edecek. Bugün bile durdursak sonuçları yine devam edecek…”

Şafak Özsoy’a göre, dünya artık “yeter” diyor. İklim değişikliğinin yaratacağı farklı durumlarla her gün karşı karşıya geleceğiz; artık “gardımızı almanın zamanı”. Özsoy, daha dayanıklı şehirler, dayanıklı bireyler, dayanıklı şirketler için araştırma geliştirmeye ve dönüşüme ihtiyacımız olduğunu ifade ediyor. Çevre ve doğa konusundaki hassasiyetin sürdürülebilirlik bakışı için yeterli olmadığını vurgularken sürdürülebilirlik denildiğine sosyal altlığı mutlaka geniş çerçevede düşünmenin, kadın, çocuk ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularının önemli olduğunun altını çiziyor.

Konuşmalarında iklim değişikliği kadar “İklim mültecileri” sorununu da dile getiriyor. “Netice itibarıyla bu iklim yüzyılının baskısı içinde hepimiz bir dönüşüm içinden geçiyoruz. Ne kadar farkındayız, bilmiyorum ama şunu söyleyebilirim birey olarak evlerimizde, ülkeler nezdinde iş yapma modellerimizde, ulusal hükümetlerde ve yerel boyutta belediyeler nezdinde yapacak çok şey var…”

Özsoy’un 2002 yılında kurduğu Tulip Sürdürülebilirlik Merkezi, eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunmaya devam ediyor.

Konuşma Konuları

  • ŞİRKETLERİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YOLCULUĞU
    Sürdürülebilirlik yolculuklarında şirketlere yol gösteren, uzun dönemde yol haritalarına odaklı yetkinliklerin yönetimi ve sistemsel dönüşümü ele alan bütüncül bir yaklaşım

  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK STRATEJİLERİ
    Şirketlerin sürdürülebilirlik yolculuklarında uygunluk yükümlülükleri ile şirket yönetimlerinin 21. yy gerekliliklerine yanıt veremeyeceği gerçeğine doğru bir gidiş söz konusu. Bu bağlamda sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarda stratejik dönüşüm önemli bir nokta. Bütüncül bir bakış içinde sürdürülebilirliğe geçiş dönüşümü odaklı bir yol haritası ile yapılmalı
  • SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLERE DOĞRU
    Cazibe merkezlerine dönüşen şehirler ekonomik kalkınmanın da odağında yer alıyor. 21.yy’da iklim baskısı altında bütüncül bir dönüşümle şehir yönetimlerinin yeniden ele alınarak yönetsel süreçlerinin de dönüşümünü sağlamak gerek

  • İKLİM YÜZYILI VE DİRENÇLİLİK MEKANİZMALARI
    21.yy bir yanda azaltım taahhütlerinin giderek netleştiği diğer yanda uyum özelinde hayatın her alanında yapısal değişim ve dönüşümlere bizleri ulaştıracak nitelikte. 21.yy’da riskin dirençliliğe kayışı ve tüm süreçlerin bu doğrultuda ele alınması temel amaç. İklim yüzyılı sadece azaltım hedefleri ile değil enerjinin karbon arındırılmasını ve sistemsel bir dönüşümü de gerekli kılıyor

Volkan
Öğe

Dijital Pazarlama Uzmanı ve Youtuber

Viral Video

Viral Reklam

Motivasyon

Pazarlama

Biyografi

Volkan Öge, Türkiye’nin ilk Youtuber’larından, inşaat mühendisi olarak başladığı kariyerinde 2008 yılında değişiklik yapmaya karar verdi ve önce metin yazarı olarak çalışmaya başladı. Dijital reklam çalışmalarında yazarlık yaparken bir yanda da amatör ve profesyonel olarak video projeleri üretmeye devam etti.

Dijital içerik üreticisi

2012 yılında sinema projesi yapmak üzere farklı bir kulvara yelken açtı. Yazar ve oyuncu olarak yer aldığı “Patlak Sokaklar” adlı filmi vizyona girdikten sonra 2013 yılında Batesmotelpro’yu aldığı yatırımla birlikte bir dijital video ajansına dönüştürdü. Burada kreatif direktör olarak çok sayıda dijital reklam filmi projesi gerçekleştirdi. Batesmotelpro aktif olarak markalara dijital video içeriği üretmeye devam ediyor.

Volkan Öge, halen kurucularından olduğu ve Youtube network ile dijital içerik konularında faaliyet gösteren bir medya şirketi olan Hypers’da kreatif direktör olarak görev alıyor.

Viral çalışmalarıyla ünlü

Youtube için yaptığı işlerin yanında markalar için özel reklam projeleri de üreten Volkan Öge projeleri arasında önemli bir yer tutan viral çalışmaları şöyle tanımlıyor: “Viral işlerin, en azından bizim yapmaya çalıştığımız şekliyle tarifi aslında insanların tercih ederek izleyecekleri reklam filmleri. Geleneksel reklam işleri ile bambaşka dinamikleri olan bir iş. TV reklamları ile karşılaştıracak olursak, hiçbir TV reklamını açıp da kolay kolay internette izlemezsiniz. İnsanlar yaptığınız bir filmi izlemek, hatta izlettirmek istediği zaman, eğer ki içinde marka için reklam vazifesi görecek bir tasarım da varsa son derece etkili sonuçlar elde edilebiliyor.”

Dijital dönüşüm üzerine…

Televizyon ya da geleneksel mecralar ve burada içerikle izleyiciyi buluşturan bakış açısının kemikleşmiş alışkanlıklarından vazgeçmesi gerektiğini savunan Volkan Öge, “uzun yıllardır dijitale dönüşümün yavaşlığını hayretler içerisinde izliyorum. Ertelenip duran kaçınılmaz bir tablo var ortada. Zaman geçtikçe dijitalin öneminin daha da arttığını göreceğiz”, diyor.

2019 yılında yeni Youtube kanalı olan Volkan Öge Geliyor’u açan Öge, bu kanal üzerinden kişisel video ve müzik çalışmalarını yayınlamaya devam ediyor.

Konuşma Konuları

  • Viral video ve viral reklam nedir? Nasıl yapılır?
  • İnternette neden paylaşıyoruz?
  • Kariyer seçmek, sonra da değiştirmek

Henüz online video platformları hayata geçmemişken çektiği eğlenceli videolarla adından söz ettiren Volkan Öge, kurucu ortağı olduğu Batesmotelpro çatısı altında online/viral video üretiyor. Marka talepleri doğrultusunda yüksek izlenme ve paylaşım rakamları hedefleyen reklam filmlerine imza atıyor.

  • Dijital video içerik
  • Bir Youtube kanalı nasıl oluşturulur?
  • Yaratıcı yazarlık ve reklam yazarlığı
  • Medyanın dijitale dönüşümü

Videolar

Gül
İrepoğlu

Mimar, Sanat Tarihçisi, Yazar

Osmanlı Sanatı

Mücevher Tasarımı

Lale Kültürü

Sanat Tarihi

Harem Mücevherleri

Padişah Hazinesi

Biyografi

Gül İrepoğlu yazar, tarihçi, tasarımcı, kimlikleriyle çok yakın ama bir o kadar uzak durduğumuz sanat alanlarından sesleniyor. Kaleme aldığı romanlar aşk kadar yakın, tanımadığımız hikayeler kadar uzak… Mücevher sanata katkısı, gerdanımız kadar yakın bilgimiz kadar uzak… Renklerdeki ustalığı hayatımız kadar yakın, kullanımımız kadar uzak.. Bir bilmece mi hayır değil; Gül İrepoğlu yakın dönem önemli ve üretken sanatçılardan biri.

Mimarlık, sanat tarihi, edebiyat

İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki Mimarlık eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nde akademik kariyerine başlayan Gül İrepoğlu, 26 yıllık kariyerini yazmaya daha fazla vakit ayırmak için noktaladı.

2005-2007 ve 2012’de TRT; 2014’de NTV kanallarında kültür, sanat ve tarih konulu TV programları hazırlayıp sundu.

2006-2012 yıllarında UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Somut Kültürel Miras Komitesi Başkanı olarak; 2007-2008’de ise TAÇ Türkiye Anıt Çevre Turizm Değerlerini Koruma Vakfı Başkanı olarak görev yaptı.

İrepoğlu, Avrupa ve Osmanlı Sanatı, Osmanlı Padişah Portreleri, Lâle Devri ve 18. Yüzyıl, tarihten günümüze Lâle Kültürü, tarihten günümüze Gül Kültürü, Doğu ile Batının sanatsal ilişkileri ile Turkuazın anlamı-tarihi ve Osmanlı mücevher tarihi alanlarında eserler verdi.

15 dile çevrilen kitapların yazarı

Tarihte yaşanmış hikayelerle İstanbul’un çeşitli dönemleri ve Topkapı Sarayı’ndaki yaşam üzerine kurguladığı romanları İngilizce, Arapça, Azerice, Arnavutça, Bulgarca, Hint-Malayalam dili, Hint-Marathi dili, Pakistan-Urduca, İtalyanca, Macarca, Portekizce, Romence, Rusça, Sırpça, Yunanca olmak üzere 15 yabancı dile çevrildi.

Tasarım danışmanlığı

Farklı sektörlerden markalara Osmanlı esinli ürünler için tasarım danışmanlığı yapmaya devam eden Gül İrepoğlu, edebiyat ve sanat tarihi çalışmalarıyla yurt içi-yurt dışı konferanslarını Türkçe, İngilizce ve Almanca dillerinde sürdürmektedir.

Konuşma Konuları

Osmanlı Mücevheri, Mücevher Üzerinden Tarihi Okumak

Avrupa Mücevheri; Avrupa Tarihine Mücevherle Bakış

Harem ve Mücevher

Padişahın Hazinesi

TURKUAZ: Tarihle Sanatı Birleştiren

GÜL, Aşkın ve Sanatın Çiçeği

Tarihte ve Sanatta Lalenin Hikayesi

Lale ve İstanbul

Lale Devri Deyince…

Geçmiş Düğünlerden Yansıyan (İstanbul) Yaşamı

Cariye Romanı Işığında Topkapı Sarayı ve Aşk

Edebiyata İlham Veren Tarih

Bir Empresyonistin İstanbulu: (Ressam) Feyhaman Duran

İstanbul Nostaljisi: Fiyonklu İstanbul Dürbünü

Bu Topraklardaki Kültür ve Estetik

Geçmişin Ağız Tadı: Osmanlıda Yeme-İçme ve Sofra



[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]