Skip to content

Uzmanlar

[vc_row css=”.vc_custom_1586197115242{margin-top: 30px !important;}”][vc_column][vc_column_text]Dikey uzmanlıkta geliştirdikleri bilgilerini cömertçe paylaşan konuşmacılarımız, bilim-inovasyon-tıp-teknik-sanat ve çapraz birikimleriyle ihtisaslarını konuşturuyorlar.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]

Uzman Ara

En Geniş Konuşmacı Portföyü



Şeref
Oğuz

Gazeteci, Yazar

Tüketici İçgörüsü

Karar Verme

Davranış Ekonomisi

Tutum Davranış

Pazarlama Trendleri

Akıllı Alışveriş

Biyografi

Şeref Oğuz Türkiye’nin önde gelen ekonomi yazarı ve ekonomist gazetecilerinden.

Ekonomiden teknolojiye güncel gelişmeler

Ekonomi alanına sığmayan ruhu, bilişim ve teknoloji ağırlıklı alanlarda kritik roller üstlenmesine vesile oldu. Örneğin, dünyanın ilk sanal mitingine (1996) imza atan Şeref Oğuz, “bedensiz özgürlük ve sanal kültür” üzerine sayısız makale, yazı ve söyleşi üretti. Anadolu’yu karış karış dolaşarak KOBİ’lere Yeni Ekonomi Konferansları veren Şeref Oğuz, uzun yıllar Sabah Gazetesi’nde Ekonomi Müdürü ve köşe yazarı olarak çalıştı.

Kabına sığmayan fikirlerini eğitiminde de görebilirsiniz. Oğuz, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu, aynı üniversitede yüksek lisans ve ekonomi doktorası yaptı. Londra Üniversitesi’nde “Sufficent Knowledge” konusunda araştırmalar gerçekleştirdi, gazeteciliğe Sabah Gazetesi’nde (1970) başladı. Oğuz, Tercüman Gazetesi Ekonomi Servisi Müdürlüğü, Günaydın Gazetesi Bölge Gazeteleri Yayın Sorumluluğu, Meydan Gazetesi Ekonomi Yönetmenliği, Milliyet Gazetesi Ekonomi Yönetmenliği ve Kanal 6 ve Yeni Yüzyıl’da yöneticilik görevlerinde bulundu, Dünya Gazetesi’nde yazdı. Şeref Oğuz halen Nasıl Bir Ekonomi Yayın Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor.

Eğitim projeleri

Bilgi ekonomisi, yeni ekonomi ve değişim üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Şeref Oğuz, Internet Society kurucularından. İnternetteki ilk büyük Türk gazetesi Milliyet.com projesini yöneten Şeref Oğuz, bilgisayar destekli eğitim için geliştirilen “Her Okula Internet” projesinin öncülerinden.

Yönetim danışmanlığı

Yıllar içinde cesaretle gazeteciliğe ara veren Oğuz, 1999’da Koç Holding Yeni Ekonomi danışmanlığı görevini üstlendi.  Oğuz, Koç Holding Bilgi Grubu Danışmanı olarak görev yaptı. Bilgi Üniversitesi e-MBA akademik kadrosunda Sanal Kültür dersleri verdi. Ulusal Rekabet Araştırmaları Kurumu, Türkiye Zekâ Vakfı Yönetim Kurulu üyeliği yapıyor. Oğuz, aynı zamanda Türkiye Satranç Federasyonu Yönetim Kurulu, Internet Kurulu üyesi. Şeref Oğuz, Meclis Bilgi Grubu parlamento dışı üyeliğinde de bulundu.

İstanbul Sanayi Odası (ISO)’da Danışman olarak görev yapan Şeref Oğuz, TRT, Habertürk, Ekotürk, BloombergHT, NTV, Kanal24 kanallarında gündemin nabzını tutuyor.

Konuşma Konuları

  • Makro-mikro ekonomi
  • Teknoloji yönetimi
  • Türkiye’de iş yapma kültürü
  • Küresel trendler
  • Değişim-dönüşüm yönetimi
  • Eğitim

Videolar

Soner
Çağaptay

Tarihçi, Araştırmacı, Yazar, Türk Amerika İlişkileri Uzmanı

Biyografi

Soner Çağaptay, Türkiye-ABD ilişkileri ve Türk iç politikası üzerine yaptığı araştırmalarıyla tanınıyor.

ABD’de Türk araştırmacı

Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü “Beyer Ailesi Kürsüsü”nde Kıdemli Uzman ve Türkiye Araştırmaları Programı’nın direktörü olan Türkiye-ABD ilişkileri, Türk iç politikası ve Türk milliyetçiliği konularında kapsamlı çalışmaları bulunan Çağaptay, akademik yayınlarda ve Wall Street Journal, Washington Post, New York Times, Foreign Affairs ve The Atlantic gibi uluslararası basın kuruluşlarında yayınlanan yorumlarıyla dikkat çekiyor. CNN, NPR, Amerika’nın Sesi ve BBC kanallarının programlarında düzenli olarak konuk edilmektedir.

Tarih, politika, milliyetçilik

Tarih eğitimi alan Dr. Çağaptay, doktora tezini Yale Üniversitesi’nde Türk milliyetçiliği üzerine yazdı. Dr. Çağaptay Yale, Princeton, Georgetown ve Smith üniversitelerinde Orta Doğu, Akdeniz ve Doğu Avrupa üzerine dersler verdi. Princeton Üniversitesi’nin Ortadoğu Çalışmaları Bölümü’nde Ahmet Ertegün Kürsüsü Profesörü olarak görev aldı.

Dr. Çağaptay birçok unvan, burs ve kürsü başkanlığına layık görüldü;  Smith‐Richardson, Mellon, Rice ve Leylan bursları ve Princeton’da Ertegün kürsüsü. ABD Dışişleri Bakanlığı Hariciye Enstitüsü’nün İleri Derece Türkiye Araştırmaları Enstitüsü’ne başkanlık yapan Çağaptay,  Amerikan Türk Cemiyeti tarafından Genç Cemiyet Lideri seçildi (2012).

Konuşma Konuları

  • Modern Türkiye’de İslam, Laiklik ve Milliyetçilik
  • Türkiye’nin Yükselişi: Yirmi Birinci Yüzyılın İlk Müslüman Gücü
  • Türkiye-ABD ilişkileri,
  • Türk iç politikası ve Türk milliyetçiliği

Mert
Aydıner

İletişim Uzmanı, Sinergolog ve Yazar

Biyografi

Mert Aydıner, İstanbul Üniversitesi Moleküler Genetik bölümü mezunu; kararlarımızın ve davranışlarımızın altında yatan fizyolojik ve psikolojik nedenleri tanımlamak üzere çalışmalar gerçekleştiriyor. Doğruluğu tıp dünyası tarafından da kabul edilmiş çıktıları profesyonel iş dünyasına adapte eden Aydıner, ekonomik karşılığı olan iş süreçleri yazıyor ve eğitim programları tasarlıyor.

Satış ve pazarlama eğitimleri

Duyusal pazarlama ve duyusal satış konularında beynin karar verme mekanizmalarının işleyiş biçimine dair çalışmalar gerçekleştiren Mert Aydıner, aynı zamanda Academy Neuro kurucusu ve yönetici ortağıdır. Halihazırda Academy Neuro bünyesinde eğitim danışmanı olarak da hizmet veren Aydıner, uzun yıllar boyunca çalışmalarından elde ettiği verileri, uygulanabilir formatlara dönüştürerek satış ve pazarlama dünyası profesyonellerinin hizmetine sunuyor.

İnsanları çıplak gözle okumak üzere iletişim kanalları “beden dili, yüz ifadeleri, ses, söz ve tarz” üzerinden yayılan sinyallerin tanımlanmasını sağlayan Sinergoloji (Synergologie) tekniğini Türkiye’de uygulayan ilk kişi olan Mert Aydıner, farklı kültürlere özgü davranışların analizinden elde ettiği ortak çıktıları bir araya getirerek evrensel bir dil oluşturmayı amaçlıyor.

Bilim temelli yaklaşım

Çalışmalarında sinergoloji dışında nöroanatomi ve nöropsikolojiden de yararlanıyor. Otomatik düşünce ve davranış kalıplarımızı tanımlamak üzere ortaya koyduğu “Uyaran>Düşünce>Duygu>Davranış>Hafıza” modelini iki yönlü işleterek uyaranların tetikleyici etkisine maruz kalmadan, davranışlarımızı bilinçli olarak düzenleyebileceğimizi ve buna göre arzu edilen duygu ve düşünce durumuna geçiş yapılabileceğini kanıtlıyor.

Beden dili ve iletişim

Bu alandaki çalışmaları sonucunda elde ettiği verileri Nöro Satış – Müşteri Mıknatısı Olmanın Formülü ve Beden Dili (Maskeli Balo “Maskeleri Düşürme Zamanı”) kitaplarında okuyucularıyla paylaşan Aydıner, politikacılar, sporcular ve magazin dünyasının tanınmış isimlerinin davranış kodları ve iletişim üzerine de pek çok platformda ufuk açıcı yazılarını okuyucularla buluşturmaya devam ediyor.

Mert Aydıner, aynı zamanda yazdığı kitaplar, makaleler ve verdiği seminerlerle kitlelerin kendi duygularını doğru tanımlayarak içsel keşiflerini yapmalarına da aracı oluyor.

Konuşma Konuları

  • Kişisel imaj / Davranış kodları
  • Sunum teknikleri
  • Müzakere yönetimi
  • İkili ilişkilerde ve iş yaşamında duygusal zekanızı kullanmanın avantajları nelerdir?
  • Muhatabınızın sizin ve mevcut durum hakkındaki düşüncelerini beden dilini okuyarak nasıl anlarsınız?
  • İlk karşılaşma anında karşı tarafta olumlu bir izlenim yaratmak için duruş, bakış, mimik ve jestler nasıl kullanılmalıdır? Aktif ve etkin dinleme nasıl olmalıdır? Aynalama tekniği nedir ve nasıl kullanılır?
  • Beden dilini etkili kullanma, beden dilini doğru okuma, iş yaşamında beden dili, kadın ve erkek ilişkilerinde beden dilinin önemi

Serhan
Bali

Yazar, Müzisyen

Biyografi

Serhan Bali, Türkiye’nin klasik müzik alanındaki tek dergisi Andante’ye imza atan, kültür sanat alanında pek çok ulusal gazete ve dergide köşe yazıları, söyleşileriyle okurla buluşan klasik müziğin pek çok alanında ürün veren bir düşünce ve aksiyon insanı. Aynı zamanda uzmanı olduğu bu alanda kurumlara danışmanlık yapan Bali, “klasik müzik” temasının etkin konuşmacılarından.

Klasik müzik ve yaşam

Bali, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde lisans ve yüksek lisans eğitimi aldı. Türkiye’nin çağdaş standartlarda ve ulusal çapta yayın yapan ilk klasik müzik dergisi Andante ile yayıncılık alanına girdi. Uluslararası Klasik Müzik Ödülleri Birliği (International Classical Music Awards-ICMA) jüri üyelerinden biri olan Bali, her yıl dünyanın en iyi klasik müzik CD-DVD kayıtlarını seçen heyette de görev yapıyor.

Bali, klasik müzik alanında profesyonel editörlük yapıyor. Ünlü piyanist Fazıl Say’ın Yalnızlık Kederi (Doğan Kitap) adlı kitabının editörlüğünü üstlenen Bali’nin  “Romantik Dönemin Büyük Bestecileri” adında bir de müzik tarihi kitabı bulunuyor.

Sanat Danışmanlığı

Klasik müzik alanında danışmanlık hizmeti veren Bali, İstanbul Müzik Festivali’nin Danışma Kurulu üyeliğinde bulundu. Fest Travel’ın müzik danışmanlığını yapan Bali,  Turgutreis Klasik Müzik Festivali ve İzmir Karşıyaka Belediyesi sanat danışma kurulları üyesi. BaliÜnalp markasıyla klasik müzik temalı konser-festival organizatörlüğü hizmeti sunan Bali, Türkiye’nin ulusal çapta tek klasik müzik ödülü olan Donizetti Klasik Müzik Ödülleri organizasyon komitesi başkanı. Bali, Borusan Klasik Radyo’da , İZ TV’de müzik program ve belgeselleri  hazırlayıp sunuyor.

Konuşma Konuları

  • Klasik Müzikte Dinleme ve Arşiv Kültürü
  • Müzikte Barok Dönem
  • Piyanonun Doğuşu ve Gelişimi
  • Müzikte Klasik Dönem
  • Klasik Müzikte Aşk ve Cinsellik
  • Müzikte Romantik Dönem
  • Klasik Müzikte Ulusal Ekoller ve Kültürler Arası Etkileşim

Konuşma konu başlıkları ayrıca seminer olarakta kurumsal dünyaya uyumlu hale getirilebiliyor.

KLASİK MÜZİKTE DİNLEME VE ARŞİV KÜLTÜRÜ 


*Klasik müzikte arşiv kurma sanatı

*Hangi bestecilerin hangi eserlerine arşivimizde öncelikli yer vermeli ve hangi eserleri özellikle hangi yorumculardan dinlemeliyiz?

*20. yüzyılın en büyük klasik müzik yorumcuları ve arkalarında bıraktıkları referans kayıtlar

*20. yüzyılın en önemli senfonik toplulukları, sahip oldukları gelenek ve en iyi kayıtları

*İçinde yaşadığımız çağın en iyi klasik müzik yorumcuları ve referans kayıtları

*Online klasik müzik dinleme sanatı

*Klasik müzik dünyasında takip edilmesi gereken festivaller, dünyanın en önemli konser ve opera salonları

*Klasik müziğin tema olarak kullanıldığı kurgusal kitaplar ve beyaz perde filmleri

MÜZİKTE BAROK DÖNEM


*Müzikte barok dönemi doğuran sanatsal ve toplumsal koşullar

*Rönesans polifonisinden monodi ve sürekli bas sistemine geçiş

*Barok dönemde çalgı müziği: Consort müziğinden üçlü sonata, solo çalgı müziği

*Günümüzde yeniden moda olan viol ailesi müziği

*Barok dönemde İtalya’da doğan çalgılar: piyano ve yaylılar

*Barok dönemde vokal müzik: Opera, oratoryo, motet, missa, kantat

*Fransız barok müzik geleneği

*Barok dönemin en önemli bestecilerinden Bach, Handel, Vivaldi, Telemann’ı yakından tanıyalım

PİYANONUN DOĞUŞU VE GELİŞİMİ


*Piyano öncesi klavyeli çalgılar: Org, klavikord, klavsen, fortepiyano

*Eşlik sazı ve solist sazı olarak piyano (Romantik dönemde virtüözite)

*Oda müziğinde piyano

*Besteleme aracı olarak piyano

*Klasik ve romantik dönemlerin önde gelen piyano konçertoları

*Piyano için eser bestelemiş önemli bestecileri ve önde gelen eserlerini yakından tanıyalım

MÜZİKTE KLASİK DÖNEM


*Müzikte klasik dönemi doğuran sanatsal ve toplumsal koşullar

*Barok dönemden Klasik döneme geçiş: Rokoko, Galant, Empfindsamer stilleri

*J.S.Bach neden modası geçmiş bir besteci olarak görülüyordu?

*Baba Bach’tan oğul Bach’lara

*Mannheim ekolü, Carl Stamitz ve modern orkestrayla senfoninin doğuşu

*Klasik dönem çalgı müziğinin temel yapı taşı: Sonat formu

*Oda müziği, piyano sonatı ve sanat şarkısı (lied) türlerinin doğuşu

*Klasik dönemin en önemli bestecilerinden Haydn, Mozart, Beethoven’ı yakından tanıyalım

KLASİK MÜZİKTE AŞK VE CİNSELLİK 


*Müzik tarihinde kadın uğruna yazılan eserler

*J.S.Bach ve Anna Magdalena Bach aşkı

*Beethoven’ın ‘Ölümsüz Sevgili’si ve imkansız aşkları

*Chopin: Veda Valsi, Mi minör 1. Piyano Konçertosu’nun ağır bölümü, George Sand ile olan aşkları

*Schubert: Winterreise, Die Schöne Müller’in şarkı dizileri ve diğer şarkılar

*Schumann: Clara’ya düğün hediyesi şarkıları, Clara Schumann ile olan aşkları

*Berlioz: Fantastik Senfoni ve Hariett Smithson ile olan aşkları

*Wagner’in Cosima’ya olan sevgisi ve Siegfried Idyll

*Çaykovski’nin eşcinselliği ve yaşamına kattığı trajik boyut

MÜZİKTE ROMANTİK DÖNEM 


*Müzikte romantik dönemi doğuran sanatsal ve toplumsal koşullar

*Beethoven’ın geç dönem eserleriyle romantik dönemin kapılarını aralaması

*Müzik tarihinde ilk büyük romantik: Schubert

*Romantik dönem bestecilerin esin kaynakları

*Klasik dönem kalıplarının esnetilmesi ve müziğin çeşitlilik ve genişlik kazanması

*Toplumsal devinimlerin müziğe yansıması (Fransız Devrimi, Mozart’ın Figaro’nun Düğünü operası)

*Edebiyat ve resim sanatlarıyla müzik sanatının yoğun alışverişe girmesi

KLASİK MÜZİKTE ULUSAL EKOLLER VE KÜLTÜRLER ARASI ETKİLEŞİM 


*Polonya, Çek, Macar, İskandinav, Fin, Rus, İspanya ulusal ekollerinin doğuşu ve gelişimi

*Osmanlı’da klasik müzik, Türk Beşleri ve sonrası

*Fransız besteci Bizet’nin İspanyol etkileri taşıyan Carmen’i

*Rus besteci Çaykovski’nin İtalyan Kapriçyosu

*Alman Brahms’ın Macar Dansları

*Macar Bartok’un Romen Dansları

*Fransız Debussy’nin Güneydoğu Asya etkileri taşıyan prelüdleri

Videolar

Özhan
Atalay

Yönetim Danışmanı

Biyografi

Özhan Atalay, iş modelinde sorun olmadığı halde bir türlü kar edemeyen kuruluşları rakipleriyle başa baş seviyelere ulaştırmak, kar eden firmaların ise karlarını artırmak konusunda iddialı. Sürekli zarar ve yüksek maliyet gibi finansal sorun sarmalından çıkamayan şirketlerin kurtarıcı danışmanı. Aslında Türkiye’de eşine az rastlanan şekilde, dönemsel CEO, genel müdür.  Sorunların çözümüne pratik ve gerçekçi ışık tutuyor. Geçmişte Century 21 Türkiye genel müdürlüğünü yapan Atalay, firmalara satış kuralları, insan davranışları psikolojisi ve liderlik gibi niş alanlarda sunumlar gerçekleştiriyor, danışmanlık yapıyor. Yeni yayınlanan “Yöneticinin Başarısızlık Rehberi” adlı kitabında Atalay iş dünyasında başarıyı yakalamak isteyenlere mevcut rekabet koşulları altında nasıl fark yaratabileceklerini öğretiyor.

Birçok firmanın yeniden yapılandırılmasında rol oynayan Atalay, doğru bilgiye ulaşma, hataları tesbit etme, pratik çözümler getirme, aksiyonlar alarak uygulama ve sonuca ulaşma konusunda oldukça başarılı. İş dünyasında yapıcı çözümler arayan profesyonellere ufuk açıcı konuşmalar yapan Atalay; verimlilik arttırma, karlı büyüme, şirket kurtarma, maliyetleri düşürme, kurumsallaşma, yön değişikliği, zarardaki firmaları kara taşıma, organizasyon ve strateji değişiklikleri konularında aranan bir konuşmacı.

İş hayatına STFA İnşaat A.Ş.’de atılan Atalay, Swissotel İstanbul’un açılışını gerçekleştirmek üzere çalışan ekibe katıldı. Skor Yönetim Danışmanlığı firmasını kuran Atalay burada, IT/ERP sistemleri kurulması, verimlilik artışı çalışmaları, mali müşavirlik, uluslararası vergi planlaması konularında hizmetler verdi. İngiliz ortaklarıya birlikte Omicron Financials adlı Dünya çapındaki ERP Sistemini Skor Financials adında Türkiye’ye uyarlayıp satış ve desteğini gerçekleştiren Atalay dört yıl sonra firmasını devrederek tekrar profesyonel hayata atıldı.

Atalay, Teknoloji Holding’de icra kurulu üyesi CFO olarak, Schindler Asansör AŞ.’de Genel Müdür Yardımcısı, Premdor Masonite Kapı Sanayi AŞ ‘de Genel Müdür,  Muratlı Karton A.Ş.’de Genel Müdür Yardımcısı, Vega Services Inc’de Genel Müdür olarak görev yaptı. GittiBu online satış sisteminin kurucusu olan Özhan Atalay, bu girişimiyle uzun yıllara dayanan tecrübesini farklı bir platforma taşımış oldu.

Atalay, TTK ve SPK ya göre Bağımsız Profesyonel Yönetim Kurulu Üyeliği yapıyor.

Konuşma Konuları

  • Firmaları zarara uğratan olumsuzluklar nasıl önlenir?
  • Karlı firmalarda maliyet düşürme, karlılığı yükseltme, Pazar payı artışı, Karlı büyüme
  • Kurumsallaşma, standartlaşma
  • Verimlilik arttırma, maliyet azaltımı
  • Şirket kurtarma
  • Firma yönü değişikliği
  • Yeniden yapılanma
  • Kriz anlarında yöneticilik
  • Özel projeler Yönetimi
  • Zayıf satışların nedenlerinin bulunması, çözüm geliştirme

Videolar

Yılmaz
Argüden

ARGE Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı

Biyografi

Dr. Yılmaz Argüden iş dünyasının yakından tanıdığı başarılı bir isim. Profesyonel çalışmalarının yanı sıra gönüllü faaliyetleri, sosyal sorumluluk çalışmalarıyla da dikkat çekiyor.

ARGE Danışmanlık ve dünyanın önde gelen yatırım bankalarından Rothschild’ın Türkiye Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini yürüten Dr. Argüden, yaşam kalitesini yükseltme konusundaki çalışmaları nedeniyle Dünya Ekonomik Forumu tarafından Geleceğin 100 Küresel Lideri arasına seçildi. Deneyimleri özel sektörden, kamu sektörüne ve uluslararası kuruluşlara; sivil toplum örgütlerinden, akademik hayata kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Çeşitli kuruluşların yönetim kurullarında görev alan Dr. Argüden, deneyimlerini Boğaziçi Üniversitesi’nde ve Koç Üniversitesi MBA programında strateji dersi vererek, kitapları ve köşe yazılarıyla paylaşıyor.

Değişimi hedeflemeden, mevcudu yenileme arzusu duymadan ilerlemenin mümkün olmadığına inanan Dr. Argüden, “Kurumsal değişimi sağlamak için öncelikle kurumu değişimin gerekliliğine ve aciliyetine inandırmak gerekiyor. Bunu sağlamanın etkili yollarından birisi de performansın kurum içindeki birimler arasında değil, kurum dışı en iyi örneklerle karşılaştırılmasını sağlamak. Bir başka deyişle kıyaslama çalışmalarını kurum kültürü haline getirmektir” diyor. Değişim için öncelikle etkileyici bir vizyonun ortaya koyulması gerektiğini belirten Dr. Argüden, etkileyici vizyonu; “Gelecekle ilgili cazip bir hayali ortaya koyan, kararlara yön gösterecek kadar amaca odaklı, ancak inisiyatif kullanmayı özendirecek kadar esnek, kolaylıkla anlatılabilen ve değişime konu olanları heyecanlandıracak kadar gerçekçi olan bir hülya” olarak tanımlıyor.

Konuşma Konuları

  • Strateji
  • Kurumsallaşma
  • Değişim Yönetimi
  • Yönetim Kurulları
  • İyi Yönetişim
  • Sivil Toplum Kuruluşlarının Yönetimi
  • Geleceği Şekillendirmek

Dilek Cindoğlu
Prof. Dr.

Akademisyen, Sosyoloji Profesörü

Biyografi

Prof. Dr. Dilek Cindoğlu, Türkiye’deki çalışma hayatı, göç sosyolojisi, siyaset sosyolojisi ve gündelik hayat sosyolojisi konularına toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri perspektifinden yaklaşıyor. Cindoğlu, Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi Dekan Vekili olarak görev yapıyor.

Toplumsal cinsiyet eşitliğine sosyolojik bakış

“Kadınlar gelecek nesilleri biyolojik, sosyal ve kültürel olarak yeniden üretiyorlar. Yeni nesilleri doğuranlar da dilin, kültürün aktarımını sağlayanlar da çocuklara o toplumun tarihini, düzenini, adetini öğretenler de temel olarak kadınlar. Bu bağlamda düşünüldüğünde kadın bedeni sadece kendisi olarak değerlendirilmeyip gelecek nesillerin, toplumun geleceğinin de garantisi olarak görülüyor” diyen Cindoğlu

Uluslararası çalışmalar

Boğaziçi Üniversitesi sosyoloji bölümünden mezun oldu.  Prof. Dr. Cindoğlu, aynı üniversitede yüksek lisansını yaptı. Ardından New York Eyalet Üniversitesi’nde doktorasını tamamladı, Fulbright bursu ile Wisconsin Üniversitesinde Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi’nde çalışmalarını sürdürdü. Oxford, St. Anthony’s College’da üst düzey ziyaretçi öğretim görevlisi olarak bulunan Prof. Dr. Cindoğlu, New York Üniversitesi’nde Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Merkezi’nde ziyaretçi öğretim görevlisi olarak varlık gösterdi. Gerçekleştirdiği çalışmalarla Miami Üniversitesi tarafından Fulbright’ın ‘Müslüman Dünyasına Doğrudan Erişim’ ödülüne de layık görülen Cindoglu, Columbia Üniversitesi’nde ziyaretçi öğretim üyesi olarak bulundu. Bilkent Üniversitesi’nde, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde akademik kariyerine devam eden Cindoğlu, Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi Dekan Vekili olarak görev yapıyor.

Prof. Dr. Dilek Cindoğlu’nun araştırmaları TÜBİTAK, KSGGM, AAK gibi ulusal ve IDRC, Ford Foundation, Dünya Bankası, ILOIPEC, EU gibi uluslararası kuruluşlar tarafından da destekleniyor. Uluslararası Sosyoloji Derneği’nin (ISA) Yönetim Kurulu üyesi de olan Prof. Dr. Dilek Cindoğlu’nun 30’un üzerindeki çalışması ulusal ve uluslararası akademik dergilerde ve kitaplarda kendisine yer buldu.

Konuşma Konuları

Çalışma Sosyolojisi

  • Kadınların Çalışma Hayatın Katılımı;
  • Kadınlar Neden Evde?
  • Çalışma hayatında neden bu kadar az kadın var?

Türkiye ekonomisi, dünyanın sayılı ekonomilerinden birisi olmakla birlikte, kadınların işgücüne katılımı açısından dünya ortalamasının oldukça gerisinde kalıyor. Orta gelir tuzağından çıkabilmek için çalışma hayatında kadınların katılımı çok önemli. Bu çerçevede kadınların iş piyasalarına girmelerini engelleyen ya da girdikten sonra caydıran ayrımcılık pratiklerin üst düzey yöneticiler tarafından öngörülmesi önemli. Dilek Cindoğlu, bu konuşmada Türkiye’de kadınların çalışma hayatına katılımı meselesindeki ataerkillik, ayrımcılık gibi temel sosyolojik süreçler ve kadınların iş hayatına katılımı ve yükselmeleri konusundaki “iyi örnekler”i katılımcılarla paylaşıyor.

Türkiye’de Kadın Girişimciliğin Sarp Yolları: Çok Laf, Az İş Türkiye’de neden bu kadar az kadın girişimci var?

Kadın girişimciliği özellikle son yıllarda kamuoyunun gündemindeki bir konu olmasına rağmen, kadın girişimciliğinin Türkiye’de ve dünyada gelişimi önündeki engeller fazla konuşulmuyor. Dilek Cindoğlu, bu konuşmada Türkiye ekonomisinde KOBİ’lerin yapısı ve kadın girişimcilerinin ve kadın girişimciliğinin düzeyi, fırsatlar ve darboğazları üzerine yoğunlaşıyor.

Siyaset Sosyolojisi

Yerel Siyasette Kadınlar: Evden Meclise Giden Yolda Darboğazlar ve İyi Örnekler Yerel siyasette neden bu kadar az kadın var? Siyaset doğası gereği erkeklerin kontrolünde ve erkek egemen bir alan. Dilek Cindoğlu, özellikle kadınların yerel siyasete katılımında karşılaştıkları sosyal, siyasi ve kültürel darboğazları tartışmaya açıyor. Kadınların siyaset alanına erkeklerle eşit düzeyde katılamamasına engel süreçlerin ve yapıların alan araştırmalarından da yola çıkan Dilek Cindoğlu, kadınların siyasette daha fazla temsil edildiği “dünyadaki iyi örnekler” üzerinde duruyor.

Eşitliğin Neresindeyiz: Bir Demokrasi Meselesi Olarak Kadın Erkek Eşitliği Kadın Erkek eşitliğinin neresindeyiz? Bir toplumdaki kadın-erkek eşitliği, toplumun yarısını oluşturulan kadınların erkeklerle eşit vatandaşlık haklarına erişimi bir demokrasi meselesidir. Dilek Cindoğlu, kadın erkek eşitliğinin nesnel temellerde nasıl ölçüldüğü konusunda dünya sosyoloji literatüründeki temel kavramları ortaya koyarak Türkiye’deki kadın erkek eşitliğinde hangi noktada olduğumuza dair tespitlerde bulunuyor.

Türkiye’nin Kırılgan Eksenleri; Muhafazakarlık, Modernlik ve Dindarlık Muhafazakarlık, modernlik ve dindarlık Türkiye’nin temel kırılgan eksenleri. Her toplumda tarihsel, kültürel ve yapısal süreçlerle belirlenen çatışma alanları mevcut. Dilek Cindoğlu, Türkiye toplumunun temel meselelerini sosyal bilimlerin temel kavramları üzerinden tartışıyor. Türkiye modernleşme tarihi çerçevesinde, muhafazakarlık, modernleşme ve dindarlık temel kırılgan eksenler olarak ortaya çıkaran Dilek Cindoğlu, aynı zamanda bu süreçlerin hangi şekillerde çatışmalar yarattığını araştırmalardan yola çıkarak tartışıyor

Suriyeli Göçmenlerle Türkiye’nin Karşılaşması: Toplumsal Barış Mümkün mü? Türkiye, Suriye iç savaşının neticesi olarak tarihinin yaşadığı en kitlesel göç hareketi ile karşı karşıya kaldı. Üç milyonun üzerinde Suriyeli nüfusu misafir eden Türkiye, aynı zamanda toplumsal cinsiyet ve etnik kimlik üzerinden farklı ayrımcılık pratiklerinin de ortaya çıktığı bir süreci yaşıyor. Dilek Cindoğlu, Suriyeli kadınları “potansiyel kuma”, Suriyeli erkekleri “potansiyel terörist” olarak algılayan toplumsal muhayyile, Suriyeliler üzerinden toplumsal “öteki”ni yaratarak hep birlikte huzurlu yaşamanın önünde engel oluşturduğuna vurgu yapıyor.

Sosyal Psikoloji

İş Hayatında Duygusal Zekâ; Ne İşe Yarar, Nasıl Geliştirilir Duygusal Zekâ ne işimize yarar? Sosyal psikoloji alanındaki araştırmalar “Duygusal Zekâ”nın kişinin iş ve hayat başarısını ve hayat doyumunu etkileyen ve geliştirilebilen en önemli psikolojik becerilerden birisi olduğunu ortaya koyuyor. Dilek Cindoğlu, katılımcıları Duygusal Zekanın temel süreçleri ve duygu okur yazarlığı konusundaki temel kavramlarla tanıştırıyor.

Videolar

Hakan
Kırkoğlu

Danışman Astrolog, Eğitmen, Yazar

Burçlar

Astroloji Haritası

Yıldız Haritası

Fütüroloji

Biyografi

Hayatın DNA’sı

R. Hakan Kırkoğlu, astrolog, fütürist, tarihçi, geleceği okuyan renkli bir kişilik. Bir astrolog trendleri yakından takip ederek, geleceği gerek bireyler gerekse kurumlar için anlamlandırabilir. Farklı disiplinlerde eğitim alıp, farklı disiplinlerde kariyer peşinde koşan Kırkoğlu’nun gelecek analizindeki isabet oranı tesadüf değil. Başarılı bankacılık kariyerini hayalini gerçekleştirme pahasına bırakabilecek kadar cesur.

Kırkoğlu, İTÜ İşletme Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. 1993-2000 yılları arasında bankacılık sektöründe Hazine, Araştırma ve Finansal Kurumlar bölümlerinde görev aldı. En son 2000 yılında DenizBank’ta çalışırken bankacılık kariyerini bırakarak, astroloji konusuna yöneldi. İngiltere’de Faculty of Astrologicial Studies’de eğitim aldı. Türkiye’de kendi danışmanlık şirketini kurdu. Kırkoğlu bir grup arkadaşıyla birlikte, 2000 yılında Astroloji Birliği Derneği’ni (Astrobil) kurdu. ABD’de yapılan Birleşik Astroloji Kongresi’nde (UAC 2008) Dünya Astrolojisi Koordinatörü olarak görev aldı. Kırkoğlu, ülkemizde ilk defa astrolojinin üniversite çatısı altında yer almasını sağladı.

1997 yılında Londra’daki Faculty of Astrological Studies’den diplomasını Cordelia Mansall Veritas Award ile birlikte alan Kırkoğlu, ayrıca bu fakültede 2009 yılına kadar Türkiye temsilcisi ve uzaktan öğretim görevlisi olarak yer aldı.

2003 yılında ISAR (International Society for Astrological Research) temsilcisi olarak Los Angeles’ta gerçekleşen konferansta Orta Doğu’da savaş ve barış döngüleri ve Arap noktaları adlı sunumları gerçekleştirdi.

Uzun yıllara dayanan eğitim çalışmalarını 2005 yılından itibaren “Göklerin Bilgeliği Okulu” adı altında üç yılı kapsayan bir sertifikasyon programına dönüştürdü.

Astrolojiyi, insanın yapısına dair genetik kodların saklı olduğu DNA’ya benzeten Kırkoğlu, astrolojinin de insan yaşamının DNA’sı olduğunu söylüyor. “DNA yapımız bizim saçımızın, gözümüzün rengini ve hangi hastalıklara karşı hassas olduğumuzu gösteriyor. Astrolojik harita hayatın DNA’sı gibi değerlendirilebilir. Bir başka bakış açısıyla, manyetik kartlar vardır. Aynı bu kartlar gibi harita hayatımızda belli kapıları açıyor, belli kapılarıysa açmıyor. Hayat bizi başka kapılara doğru yöneltmeye çalışıyor. Astroloji, hayatın içinde, hayatla beraber nasıl akabileceğimizi gösteriyor. Astroloji, hayatın ritmine kendimizi uydurmakla ilgili. Astroloji, son derece basit ve aynı zamanda mükemmel bir dil. Bu dille, karşımıza çıkan birtakım olayları ve zamanları tanımlayabiliyoruz. 12 burç bunu kategorize ederek gösteriyor. Bu 12 burç içinde hayatın bütün boyutlarını görebiliyoruz. Koç burcundan Balık burcuna kadar hayatta karşımıza çıkan farklı davranış şekillerini görüyoruz” diyor.

Astroloji konusundaki bilgi paylaşımını Milliyet Gazetesi’nde yazdığı yazılarla devam ettiriyor.

Konuşma Konuları

Astrolojik HR; Burçlara göre yetkinlikler
Bir kişinin astrolojik haritası değerlendirildiğinde, o kişinin sadece psikolojik eğilimlerini değil, aynı zamanda yeteneklerini, duygusal açıdan rahat bulduğu ve motive olduğu yönleri, dikkatini nasıl kullandığını ve ilişkiler alanında nasıl tepkiler geliştirdiğini de analiz edebilirsiniz. Astrolojik haritanın tamamı bize iş hayatındaki yetkinliklerle ilgili bütüncül bilgiler verir. Bu konuşmada, kişilerin hem çevreleri hem de geçmiş-gelecek tasarımları düzlemindeki etkinlikleri üzerinde duruyoruz. Aynı zamanda kariyerin dönüşüme uğradığı kriz ve gelişme fırsatlarından söz ediyoruz.

Türkiye ve Dünya Sosyal, Ekonomik, Politik Trendler
Tarihsel döngüler göz önüne alındığında, aslında olayların hiç de rastlantısal olmadıklarını, tarihin belirli kalıplar izleyerek yeni gelişim çizgilerine doğru ilendiğini görebiliriz. Satürn ötesindeki yavaş gezegenlerin döngüleri, geçtikleri burçlar hem dünyasal trendleri, hangi konuların öne çıktığını, kısaca zamanın kalitesini ortaya koyarlar. 20 yılda bir gerçekleşen Jüpiter-Satürn birleşimleri özellikle ekonomik, politik paradigmaları öne çıkan çıkar. Çatışmalarını ve dünya çapında düzeyde ekonomik dalgalanmaları gösterirler. Bu sunumda, hem Türkiye’nin gelişim süreçlerini tarihsel açıdan ortaya koyacağız hem de dünya çapında trendlere, olası krizlere ve fırsatlara değineceğiz.

Şirketlerin astroloji haritaları; grup haritası
Kişilerin doğum haritaları olduğu gibi, şirketlerin de doğum anları vardır ve bu an Ticaret Sicil Gazetesi’ne geçmeleri ile hukuki bir anlam kazanır. Bir şirketin kuruluş haritasına bakıldığında, SWOT analizinin kullanılabileceğini görebiliriz. Şirketin güçlü olduğu alanlarını, yönetimini, liderlik yeteneğini, çalışanlarının kapasitelerini, medya ve halkla İlişkilerini ele alabiliriz. Bu buluşçu yaklaşım bize sadece şirketin bize vadettiği kapasiteyi açıklamakla kalmaz aynı zamanda farklı zaman aralıklarında hangi yönde ilerleyebileceği yönünde, stratejik bilgiler sunar. Kuşkusuz şirket yönetiminde, yöneticilerin astrolojik analizleri, bir araya geldiklerinde nasıl bir sinerji oluşturacakları, yöneticilerin ortak, kompozit haritaları üzerinde görülebilir. Yönetimden bir kişinin ayrılması ya da yeni bir kişinin katılması ile ortaya çıkabilecek yeni dinamikleri görmek, ilgi çekici olabilir. Bu çalışmada, şirket haritasının nasıl değerlendirilebileceği örneklerle ele alınıyor.

Fütüroloji
Orta ve uzun vadede döngüler incelendiğinde, sosyal trendlerin, teknolojik açılımların incelenmesi, geleceği düşünmek ve tasarlamak açısından zengin ipuçları sunar. Bu sunumda, 20. yüzyıldan devralınan gezegen döngülerinin 2020’lere doğru hangi yönlere gidebileceği konusunda ipuçlarını araştıracağız. Gezegen döngüleri eşliğinde, global siyasi ve ekonomik konjonktörler, yeni siyasi politikaların ortaya konması ve değişik ülke ve organizasyonların astrolojik haritalarının değerlendirilerek özetlenmesi ana baslıklarımızı oluşturmakta.

Videolar



[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]