Skip to content

Bilim, ARGE İnovasyon, Yaratıcılık

[vc_row][vc_column][vc_column_text]Bilim, araştırma geliştirme ve inovasyon ile birbirine geçmiş disiplinlerarası söylemler. Hemen hepsini çok sık kullanıyoruz, ne yazık ki, çoğu zaman yanlış vurgularla cümlelerimize katıyoruz. Araştırma geliştirme; mühendislik ya da tıp bilimi kadar sosyal bilim dallarının da vazgeçilmezi. Yaratıcılık ise gelişen hayatımızda yeni nesil ihtiyaçlarımızla buluştuğumuz yol. Konuşmacılarımız size zihin açacak, kutu dışı yaklaşımlarla ulaşacak, konularını renkli örneklerle anlaşılır kılacaklar. Gelişmeleri doğru yorumlamanıza yardımcı olurken, yaratıcı düşünceleri kendi hayatınıza entegre etmeniz için ipuçları verecekler.[/vc_column_text][vc_empty_space][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column width=”1/4″][vc_custom_heading text=”TEKNOLOJİ VE İNOVASYON” font_container=”tag:h5|text_align:left” use_theme_fonts=”yes” css=”.vc_custom_1585910856359{margin-top: 10px !important;padding-left: 0px !important;}”][vc_column_text]Gelecek – Fütürizm ve Trend-Yenilik

Girişim-Melek Yatırım

Yapay Zeka- Bilgi teknolojileri ve siber güvenlik

Bilim, ARGE İnovasyon, Yaratıcılık[/vc_column_text][/vc_column][vc_column width=”3/4″][vc_column_text]

Başak
Özer

Teknoloji Yöneticisi, Girişimci, Melek Yatırımcı, Strateji Danışmanı

İnovasyon

Tasarım

Pazarlama

Teknoloji

Girişim

İnsansız Araç

Biyografi

Başak Özer, temel eğitimini Türkiye’de tamamladıktan sonra geleceği yurt dışında inovasyon merkezlerinde arayan maceracı profesyonel girişimcilerden. Özer’in arayışı, küresel anlamda bütün dünya için somut  başarılarla dolu. Başarıyı  kutu dışı bir yaklaşımla tariflerken girişimci ve yönetici olarak deneyimlerini birleştirdiğini görüyoruz;  “Egolardan arınmış takım ruhu – sağlıklı rekabet – merak – inovasyon tutkusu – yaratıcılığı alkışlamak – hata yapmaktan korkmamak – pazar ve çözüm odaklı olmak – agile ürün geliştirmek.”

Pazarlamadan teknolojiye farklı bir serüven

İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Başak Özer, Michigan Üniversitesi’nde MBA programını tamamladı. ABD’de sensor ve mikroişlemci alanında isim yapan Honeywell’de Küresel Ürün Yöneticisi olarak iş hayatına başladı.  Dünyanın ilk iki GPS-Big Data yazılım şirketlerinden biri olan Tele Atlas’ta Ürün ve Pazarlama Küresel Başkan Yardımcısı,  Dünyanın ilk zeki mobil reklam platformu Quattro Wireless’te Ürün ve Pazarlama Başkan Yardımcısı pozisyonlarında görev aldı. MIT’nin bir start-up’ı olan Superpedestrian’a yatırım yapan Özer, Nokia Sosyal ve Konum Tabanlı Uygulamalar Küresel Yöneticisi olarak çalısmaya başladı. Nokia Pulse’ın mimarlarından biri olarak Berlin merkezli şirkette, Boston – San Francisco ekiplerini yönetti.  Nokia’nın satışını takiben, kurucusu olduğu Boston merkezli danışmalık kurumu SpicaPartners’la mobil teknoloji tecrübesiyle inovasyon ve  ürün stratejisi konularında danışmanlık hizmeti vermeye başladı.

Yurt dışında başarılı kariyer

ABD-Boston’da yerleşik olan Özer, halen dünyanın en önemli insansız araç üretimi yapan şirketi Motional’de Başkan Yardımcısı olarak çalışıyor. Motional, Hyundai Motor Group’un otomobil parçaları tedarikçisi Aptiv ile otonom araçlar yapmak için kurduğu ortak girişim, her iki şirkette küresel otonom sürüş ekosistemindeki konumlarını güçlendirmek için 2’şer milyar dolar yatırımla Motional’ı kurdu. Şirket dünyanın ilk ticari robotaksisi veya Seviye 4 otonom sürüşü başlatmak üzere çalışmalar yapıyor.

Melek yatırımcı ve girişimci kimliği

Özer, “start-up” dünyasının ikinci kalbi sayılan coğrafyada gerek girişimci gerekse  melek yatırımcı olarak da aktif rol alıyor.  Bir dönem, Türkiye’nin en büyük telekom ağı Turkcell’e  IOT (internet of things) şemsiyesi altında sağlık (connected health), evde yaşam (connected home), ve eğitim (connected education) danışmanlıkları verdi.

Özer, danışmanlık çalışmalarına dünyanın en yaratıcı ve heyecanlı projelerinden birinde üst düzey yönetici olmak üzere ara verdi; insansız araç teknolojisini geliştiren girişim takımında, Güney Kore’den yatırım alarak Google’ın en büyük rakibi olarak geleceğe koşuyor. Boston – SanFrancisco ve Güney Kore’de yerleşik ekipleri yönetiyor.

Konuşma Konuları

  • Çözüm odaklı kullanılabilir inovasyon
  • Seri Girişimci olarak başarıyı yakalamak
  • Dünya nereye koşuyor; Teknolojide yeni trendler

Gülsen
Çeliker

Innov’Coat A.Ş Kurucu Ortak, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, CTO

Biyografi

Gülsen Çeliker, nanoteknoloji konusunda Türkiye’deki en yetkin ve en deneyimli isimlerden biri. Türkiye’de ilkleri teşkil eden çalışmaları nedeniyle uluslararası basında büyük ilgi görüyor, Avrupa’daki pek çok konferansa konuşmacı olarak katılıyor.

Kurucu ortağı olduğu firma Türkiye’de seramik, beyaz eşya, cam, alüminyum, halı sektörleri için projeler yapıyor. Pek çok yerli ve yabancı firma, Innov’coat’un geliştirdiği malzeme ve kaplamaları uygulayarak inovatif, çok fonksiyonlu ürünler sunuyor.

Nanoteknoloji hayatımızı nasıl etkiliyor?

Çeliker, projelerini nanoteknolojiyle ilgili çalışmalar yapan üniversitelerle birlikte yürüterek, üniversite-sanayi iş birliği konusunda da önemli bir örnek sergiliyor. Çeliker, üniversite, devlet ve özel sektör üçlüsünün “nanoteknoloji stratejisi” etrafında buluşması gerektiğine dikkat çekiyor. İleri teknolojinin gelecekte hayatımızı fazlasıyla değiştireceğini belirten Çeliker birkaç örnekle ufkumuzu açıyor: “Arabalarımızın malzemeleri ileri teknoloji olacak ve çarpmaya karşı dayanıklılık kazanacak. Ortam havasının temizliği kontrol altına alınacak. Giysilerimizi bir UV lambadan geçirdiğimizde temizlenecekler. Böylece temizlik için zararlı kimyasalları kullanmayacağız. Aslında işin özü şu; nanoteknoloji hayatımızı değiştirecek. Bugün görebildiklerimiz, duyduklarımız ve yaşadıklarımız yalnızca ilk çalışmalar. Dünyada çok sayıda Ar-Ge çalışması yapılıyor; ileri teknolojiye ciddi bütçeler ayrılıyor.” Çeliker gibi araştırmacılar bize geleceğin kapılarını aralıyorlar.

İnovatif  projeler

Çeliker ODTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü’nden mezun. Aynı bölümde yüksek lisans ve doktora çalışmaları yaptı. ODTÜ’de araştırma görevlisi olarak çalıştı. Akzo Nobel’de araştırma uzmanı olarak sanayideki ilk görevine başladı. DYO’ya geçti. Önce otomotiv ve sanayi boyalarında yöneticilik, ardından Yaşar BASF’da Genel Müdür Yardımcılığı yaptı, Ar-Ge ve Kalite ekibini kurdu.

Yaşar Boya ve Kimya Grubu Ar-Ge Koordinatörlük görevini üstlenen Çeliker, 2009’da Avrupa’nın üçüncü büyük boya firması Materis ile ortaklık yaparak nanoteknolojik kaplama ve malzemeler geliştirmek, üretmek ve satmak üzere kendi şirketini kurdu. Çeliker, halen, her biri kendi sektöründe öncü sanayi firmalarına projeler yapıyor, inovatif ürünler geliştiriyor.

Konuşma Konuları

  • Türkiye’de Nanoteknoloji
  • Gelecek Ne Getirecek?
  • Yeni Fonksiyonlar ve Yeni Pazarlar
  • Yeni Teknolojiler, İnovasyon ve Girişimcilik
  • Nanoteknoloji Uygulamaları – Sektörel Fırsatlar

Videolar

Mete
Mordağ

Endüstriyel Ürün Tasarımcısı

İnovasyon

Sürdürülebilirlik

Teknoloji

Tasarım

Rasyonel Sanat

Fonksiyonel Ürünler

Biyografi

Mete Mordağ, yaratıcı sanatlara olan tutkusu ve pozitif bilimlere olan yatkınlığını birleştirerek endüstriyel tasarım dünyasına yönelmiş bir isim.

Mordağ, Edison Awards’ta ödül alan tek Türk ürünü, görme engelliler için tasarlanmış WeWalk’un (Akıllı Baston) tasarımcısı. Bu ödül bir tasarım ödülü değil, bir inovasyon teknoloji ödülü. ABD’de uzun zamandır Tesla, Apple gibi çok büyük markalara verilen ödül, Mordağ’ın da aralarında bulunduğu ekip sayesinde Türkiye’ye geldi.

Tasarım dünyasını değiştiren en önemli gelişmenin, dijital çağın mümkün kıldığı veri aktarımı teknolojileri ve mobil cihazlar olduğunu ifade eden Mordağ, ev eşyalarından su altı malzemelerine, endüstriyel ürünlerden mimari donanımlara çok farklı alanlarda estetik ve ergonomiyi birleştiren ürünler tasarlıyor.

Mordağ’a göre ikinci önemli gelişme ise ekolojik farkındalık. Yirminci yüzyılın son çeyreğinden itibaren tasarım süreçlerinin içerisine girmeye başlayan sürdürülebilirlik kavramı, günümüzde ürün geliştirme süreçlerinin “olmazsa olmaz”larının arasında yerini almış bulunuyor. Bu durum, toplumun bilinçlenmesinin ve ekolojik duyarlılığa sahip markaları tercih etmesinin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Endüstriyel tasarımın ise ürün geliştirme süreçlerindeki rolü gereği markaları bilinçlendirme konusunda oldukça önemli bir role sahip olduğunu ifade ediyor.

Mordağ, endüstriyel tasarımın inovasyon ve etkin mühendislik ile beslenmediği sürece rekabetçi ortamda etkin bir sonuca ulaşmakta yetersiz kalacağını ifade ediyor.  “İnovasyon anlamında endüstriyel tasarım gelişimi, katma değeri ve sunduğu yenilikler ile toplumu ileri taşımayı hedeflemek zorundadır. Her proje, her parça beraberinde yüklü yatırımlar ve çevreye ek-ağırlıklar getirirken, tüm bunları anlamsız bir çeşitlilik sunmak uğruna yapmaya hakkımız artık kalmadı.”

Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü bitiren Mete Mordağ, Sydney New South Wales Üniversitesi’nde Endüstriyel Tasarım yüksek lisansını tamamladı. Tasarımlarıyla inovasyonu hayatımızın merkezinde kullanılabilir ürünlere dönüştüren Mordağ, tasarıma yaklaşımını söyle özetliyor: “Evren estetikteki büyük uzmanlığını kanıtlamıştır, çünkü yaradılışa olan mantıksal yaklaşımı kusursuzdur. Ortaya koyduğu “istisnasız güzelliğin” ardındaki her bir kıvrımın, bağlantının, ölçünün çok net sebepleri vardır. Müziğin, rengin, formun, her birinin doğruya ve güzele yönlendiren bir matematiği vardır. Tasarım kendi özgün alanında bu matematiği öğrenmek ve bunu icra etmekle yükümlüdür. Bu anlamda o, rasyonel sanat olarak tanımladığı bu yaklaşım üzerinden “istisnasız güzelliği” hedeflemektedir.”

Konuşma Konuları

  • İnovasyon ve sürdürülebilirlik
  • Ayrılmaz ikili: Teknoloji ve İnovasyon
  • İnovasyon hayata nasıl entegre edilir?
  • Tasarımda Trendler
  • Form ve Fonksiyon
  • Rasyonel Sanat
  • Felsefe ve İlham

Videolar

Sevil
Atasoy

BM Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu üyesi, Kanıt Bilişim Yayıncılık ve Danışmanlık Şirketi Sahibi, Program Yapımcısı, Akademisyen

Suç

Cinayet

Delil

Kanıt

Biyoloji

Kusursuz Cinayet

Biyografi

Sevil Atasoy, Türkiye’nin küresel organizasyonlarında uzun yıllar başarılı küresel kariyer çizgisi izlemiş bilim insanı. BM Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu önceki Başkanı Sevil Atasoy, Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı olarak akademik çalışmalarına devam ediyor. Kanıt Bilişim Yayıncılık ve Danışmanlık Şirketi Sahibi Program Yapımcılığı görevlerini de birlikte yürütüyor.

Farklı bir meslek, sıra dışı bir yaklaşım

Mesleği hayal gücümüzün ufuklarını zorlasa da aslında o geçmişi insan bedeni üzerindeki kanıtlardan araştıran bir fütürist. “Melekler ve şeytanların dünyasında gezinmek zorunda olduğunuz bir mesleğiniz varsa, yaşadıklarınız polisiye dizi ve filmlerde izlenenlere pek benzemez. Üç-beş kişiyle yürütülen soruşturmalar yoktur, birkaç günde aydınlatılabilen cinayetler azdır. Hele ulusal düzeyde bir DNA veri tabanı bile olmayan bir ülkede çalışıyorsanız faili meçhulleriniz de çoktur.”diyor.

Atasoy, yüzyıllar boyu elinde taş, sopa, bıçak, silah olana karşı temkinli olan bizlerin, pek yakında cep telefonu gördüğümüzde kaçacak delik arayacağımızı söylüyor. Farkında olmadığımız tehlikeye dikkat çekiyor; yeni kuşak akıllı telefonların kusursuz cinayetler işleyen ölümcül silahlara dönüştüğü gerçeği. Uzaktan kalp krizi geçirtmek, şeker komasına sokmak, trafik kazası yaptırmak ya da beynin vagus sinirini uyararak istemsiz hareketlere yönlendirmek mümkün olacak. 2002 yılında Masumiyet Projesi adlı çalışmanın hayata geçirilmesine öncülük eden Atasoy projede birçok avukat ve bilim insanıyla iş birliği yapıyor. Masumiyet Projesi, Türkiye’de haksız yere hüküm giymiş olanların DNA analizleri sayesinde masumiyetlerini ispatlamayı hedefliyor. Projenin amacı ise gelecekte benzeri hataların yapılmaması için gereken önlemlerin belirlenmesine yardımcı olmak ve bunları yetkililerle paylaşmak.

Bilim insanı

Türkiye’de olay yeri inceleme, kriminal laboratuvarların gelişmesi ve DNA delillerine katkısı nedeniyle yılın bilim insanı ödülüne layık görülen Prof. Dr. Sevil Atasoy, suçla mücadelede otuz yılı aşan deneyimlerini paylaşıyor, dinleyiciyi gerçeğe ve sadece gerçeğe ulaşmaya çalışan delil avcılarının, zor ama bir o kadar gizemli ve çekici dünyası ile tanıştırıyor. “Kusursuz cinayet yoktur, kusursuz olsaydı, zaten cinayet olduğunu dahi anlamayacak, doğal ölüm kaza ya da intihar sanacaktınız, asıl mesele iyi bir otopsi ve doğru dürüst delil toplamaktır” diyen Atasoy, 12 yıl Adalet Bakanlığı Kimya Dairesi Başkanı ve 18 yıl, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Müdürü olarak görev yaptı.

Akademisyen ve televizyoncu

Sevil Atasoy’un eğitimi ve kariyeri genç Türk kadınına örnekAlman Lisesi ve İ.Ü. Kimya Fakültesi mezunu olan Atasoy, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde öğretim üyeliğinin yanı sıra 1980-1993 yılları arasında Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Kimyasal Tahliller İhtisas Dairesi Başkanlığını, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’nün 1988-2005 yılları arasında Müdürlüğünü yürüttü. 2005-2010 arasında Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu üye ve başkanı olarak çalıştı, Hürriyet gazetesi Pazar ekinde Delil Avcısı köşesinde popüler adli bilim yazıları kaleme aldı, yüzün üzerindeki bilimsel yayınlarına ek olarak altı adet kitabı bulunuyor. “Yeraltındaki Melekler, Yerüstündeki Şeytanlar” adıyla yayımlanan kitapları çok ilgi gördü. Polisiye dizi “Kanıt”ın öykü danışmanı ve sunucusu Atasoy, aynı zamanda CNNTürk’teki “Suç ve Delil” programının da hazırlayıp sundu.

Konuşma Konuları

  • Kusursuz Cinayet Yoktur, Kusursuza Yakın Olanlar Vardır
  • Seri Katil Yakalama Rehberi
  • Sudan Çıkan Bir Başkan: Turgut Özal
  • CSI: Seks, Yalanlar ve Larvalar
  • Mozart’ın Kafatası, Beethoven’in Saçı, Einstein’ın Beyni ve Başka Önemsiz Şeyler

Videolar



[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]